9 aylık bir süreç sonrası gözlerini açtın, popona bir şaplak yedin. Buradan başlıyor hayatın ilginçliği. İşkence aleti gibisin. Annene ve babana yapacağın işkenceleri bilmiyorsun dahaca. İstemsizce yapıyorsun zaten onlar sabırlı ve seni büyütmeye kararlılar. Gece uyuyorsun, aniden bir ses duyuluyor bebekten; ağlamaklı bir ses tonuyla bağrıyor bir şeyler demeye çalışıyor ama konuşamıyor. Geliyorsun yanına ya acıkmıştır ya da altına yapmıştır. Ya mama vereceksin ya da altını bağlayacak bide uyutma derdi var. Bide uykusu olmadığında al başına dert uyuyana kadar uyut babam uyut. Bu böyle devam eder 2 yaşına gelir ilk kelimesi ya saçma bir şey olur ya da baba veya anne. Emeklemeye başlar daha sonrası yürümeye geçer ondan sonrası yürümez daha koşar durur. "Ayağı alışsın." sözü bu durum için uygun bence. Anaokulu macerası var bide o hep işkence. Orada çalışanın halini düşünün bide ne kadar da zavallıca ama bi o kadar da şaheser bir görev. Çok bağlı oluyorlar sana daha çocuklar sonuçta bilinçli davranmıyorlar herkese aynı sıcaklığı gösteriyorlar bide alıştı mı bırakmak bilmiyorlar. Düşünsene çocuğa çizgi film yerine korku filmi izlettiğini veya biberonuna alkol koyup içirdiğini düşün. Başta "Bu ne salakça bir düşünce?" diyen olabilir ama bide benim gözümde görün benim aklımla düşünün. Çok farklı gözükecek size ama böyle bir farklılık bambaşka bir yaşama sürükler. Sen nasıl yetiştirdiysen o da öyle gelişir büyür. Bazıları: "Yoldan çıktı zaptedemiyoruz." diyor. Sen yetiştirmişsin öyle senin suçun bu olanlar, onu suçlama sakın böyle bir hataya kalkışma. Onlara akıl hocalığı yapan sensin başkası değil. Yaş 7 oldu mu doğru hayatını karartmaya. Yani okula götürmek. O yaştan itibaren çocuk ilerde her gün eğitimden şikayetçi olacak. Bir şeylerin yanlış olduğunun farkına varacak ve yolunu ona göre çizecek. Ya köle gibi okuyacak ya da istediği gibi özgürce çalışabilecek. Okula götürüyorsun, elinde beslenme çantası, sırtında okul çantası, boynunda suluk öylece gidiyor garibim, olacaklardan habersizce. İlkokul bitti bitecek. Ortaokul olacak, teyzeleri: "Koca adam olmuşsun, aslan parçası." diyecekler. Tabi seninde göğsün kabaracak, ego tavanlarda olacak. Ortaokula başladın. 'Ne mutlu sana.' Aşık olacaksın sınıftaki bir kıza. Tabi ki de güzel kıza. Çirkin kızlar daima kanka olarak kalacak hayatınızda. Kimse bakmaz ki çirkine. Niye? diye sorar olduğunuzu duyar gibiyim. Adı üstünde çirkin. Hep dışlanacaklar ama bilmiyorlar ki çirkinler daha çok mutlu oluyorlar. İlâhi takdir gibi bir şey bu. Onlar hemen hayata atılıp evinin kadını olacakken, güzeller erkeklerin koynunda sevgili rolü yapacaklardır, hep böyledir bu. Her gün aşık olduğunu sandığın o güzelin peşinden gideceksin, onu görmek isteyecek, okula onun için isteklice geleceksin. Ne ders umurunda ne de başkası, tek derdin o 12 yaşındaki güzel kız olacak. O hep kendinden üst sınıftaki yakışıklı çocuklardan hoşlanacak onlarla ilgili hayaller kuracak. Ama sen zavallı çocuğum bunların farkına sonradan varacaksın. İş işten geçmiş olacak. Sen onlar kadar yakışıklı olamayacaksın ve büyüyünce onları taklit edip özenti olacaksın. Sırf güzel kız kapmak için ama yine başarısızlıkla sonuçlanan ilişkilerin olacak. Hoşça kal çocuğum. Hoşça kal diğer 12 yılda görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNGÜ
القصة القصيرةHep bir hayalim olsun isterdim. Kim istemez ki? Her şeyin olacağını sanırdık küçükken nasıl büyüdüğümüzü fark etmeden. Kuralları bilmezdik çünkü hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Mutluyduk, ağlıyorduk ve hiçbir zaman duygusuz kalmadık. Büyüdük zamanla...