Hatırlatma
{Onu izlemeye devam ettiğimdeyse bana el salladı ve arabası ile uzaklara doğru yol aldı.}
••••
Sabah kalktığımda babam yine evde değildi. Belkide eve hiç gelmemişti bile. Artık işi olduğu yalanı bana hiç gerçekmiş gibi gelmiyordu. Gerçeksede bu umurumda değildi. Okul formamı giydikten sonra kahvaltımı yapıp evden çıktım.
•••
Okul kapısına yaklaştığımda arkadan bana doğru gelen bir gölge hissettim.
Tae:Naber?
Jeu:İyi sen?
Tae:İyiyim bende de siz Jimin ile bir yere gidecektiniz.
Jeu:Evet.
Tae:Gittiniz mi?
Jeu:Hayır gitmedik.
Tae:Ne?! Cidden mi?
Jeu:Evet gitmedik.
Tae:İyi o zaman.
Yanımdan koşarak uzaklaştı. Aramızda geçen bu saçma sohbettem sonra beyin hücrelerim sanki yenilenmiş gibi hissediyorum. Koşarak sınıfa çıktım.
Jeu:Günaydın.
Sue:Günaydın, koluna ne oldu?
Jeu:Tenefüste anlatırım birazdan ders başlar.
Sue:Tamam ama önemli bir şey mi?
Jeu:Anlatırım dedim ya.
Sue:Pekiiiii.
İlk iki ders hızla geçmişti ve şuanda sınıftaki kişilerde olan keyif dünyanın en zengin en sosyetik insanlarında bile olamazdı çünkü haftanın son günü üçüncü ve dördüncü ders bedendi. Sonraki dersler ise resim gibi geçiştirlebilecek derslerdi.
Sınıftaki bu mutluluğun ayrı bir sebebide vardı tabii.
Beden hocamız SeokJin. Beden hocası ve adı Jin dediğimde büyük ihtimalle orta yaşlarda sıradan okula eşofmanlarla gelen sinirli ve huysuz gıcık bir tip beklediniz değil mi?
Yanıldınız. Bay Jin okulun en popüler hocalarından. Okula daha bu sene gelmeme rağmen kolayca fark ettim.
Sempatik insanlara iyi davranan ve en önemliside ultra mükemmel bir yüze sahipti.
Sanki Allah onu karşısına alıp saatlerce özenerek yaratmış gibiydi.
Tenefüs bitmeden Sue ile gidip üzerimizi değiştirdik. Daha sonra ise bahçeye indik.
Sınıftaki herkes çoktan oradaydı. Sınıf başkanı Ya Eun sınıfı toplamaya ve yoklama almaya çalışıyordu ama nafile herkes kendi kafasına göre hareket ediyordu.
O sırada Bay Jin'in gelmesi ile bir anda herkes yerlerine geçip düzgün bir sıra oluşturdu.
"Günaydın çocuklar." diyen Bay Jin'in tapılası senine karşı herkes "Günaydın Bay jin." derken Jimin saçma sapan hareketler yapıp sıradakilerin dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.
"Ne bu saygısızlık Jimin?" Diye sordu Bay jin. Umuyorum Jimin saçma bir cevap verip hepimizi birden yakmaz.
"Bir şey yok Jin işine bak." Cidden bir hocayla nasıl bu kadar rahat konuşabiliyor. Kısa tatlı çocuk diye adlandırırken bunun yanı sıra cidden gıcık ve sinir bozucu hareketleride vardı ama tatlıydı ve ona yakışıyordu.
"Şimdi yandık. " Tae Sue'nin kulağına fısıldadı. "Niye yandık ne olduki?" Diye sordum.
"Maroton koşmaya hazır ol Jeu." Dedi Tae bana alayalı şekilde bakarak.
"Noluya anlamadım Jimin yaptı biz niye koşuyoruz?" Sue hemen cevap verdi "Sus da görelim noluyomuş."
Cidden Jimin'in yaptığı şey yüzünden bizdemi koşacaktık.
Bir kaç saniye sonra Bay Jin bizi bahçede tur atmak için sıraya soktu.
"Bu ders boyunca sadece koşacak mıyız Bay Jin?" Diye sordu Ya Eun. "Koşmanıza bağlı." dedi Bay Jin. Umarım iki ders boyunca koşmayız.
Ben sıranın ortalarında normal tempoda koşarken dikkatleri üzerine çekebilmek adına kızların çoğu koşabildiğince hızlı koşuyordu. Arkamda ise koşmaktan pestili çıkmış bir Sue vardı. Sınıftaki şapşalların aşık olduğu Bay Jin ise sadece olduğu yerde bizi izliyordu.
Uzun boylu geniş omuzlu hoşsohbetli tatlı bir insandı. Bu da okuldaki bazı kızların aşık olmasına sebebiyet verip haklı kılıyordu. Fakat Bay Jin'in bizden yaşlarca büyük olduğunu bu arkadaşlarıma anlatmaya çalışsamda anlamıyorlardı. Bir insan kendine bu kadar büyük birine neden aşık olur ki? Aşkının ne olucağını zanneder? Aşık olunca öğretmeni ile ne yaşamayı bekler?
Yaklaşık 20 dakikadır koşuyorduk ilk on dakika boyunca sıranın önlerinde koşanlar şimdi en arkada zar zor koşuyordu.
]▪︎[▪︎]▪︎[▪︎]
İki ders saati boyunca jimin yüzünden koşmuştuk. Normal olsaydık tüm sınıf bu günü Jimin'e zehir edebilirdik fakat şuan aramızan bir kişinin bile tırnağını kıpırdatacak hali yoktu.
Tenefüste kıyafetlerimizi geri giyip sınıfa çıktık. Zil çoktan çalmıştı şimdi resim dersine girecektik. Resim dersini hiç sevemiyordum yetenekli değilim ilkokulda çöp adamları bile zar zor çiziyordum.
Resim öğretmenimiz Bayan Sejin bu ders bize çizmemiz için bir vazo getirmişti. Her ders antik kuntik şeyler getirip bizi boş şeylerle uğraştırmakta üstüne yoktu.
Sınıftaki herkes o antika vazoyu çizmeye başlamıştı Bayan Sejin ise bir profösör edası ile sıraların arasında dolanıyordu. Sanki yetenek fakültesi sınavlarına hazırlanıyoruz ne gerek var aklım almıyor. Bunlar yetmezmiş gibi hocanın gözüne girmek için entel zekalı gibi konuşmaya çalışan tipler, kendini sanata adamış şapşikler,geleceğin Leonardo Davincileri ve kağıdını saklayan inekler de vardı. Ben sonuncu kağıdını saklamaya çalışan ineklerdendim. Bayan Sejinse bizim resimlerimize sanatçı ruhu ile yorumlar yapıyordu.
Bazılarımızın resimlerine müdahale ediyor, bazlarımızınki eline alıp uzaktan bakın diyor ve buna benzer nasihatlar veriyor. Bense uzaktan bakmak ya da daha güzel resimler çizmek istemiyordum sadece dersin bitmesini istiyordum.
Aradan bir kaç ders daha geçtikten sonra sonunda son derse giren tenefüse gelmiştik.
O sırada yanımıza Ya Eun geldi."Selam kızlar nasılsınız?" Sue dönüp cevap verdi "İyi senden?" "Bende iyiyim ama size bir şey soracaktım. " "Sor tabii." Dedi Sue. "Tae'nin numarası sizde var mı acaba?" "Evet var neden?" Dedim şaşkınlıkla yani neden bize soruyorduki sınıf gurubunda vardı zaten. "Okulla alakalı bir şey yazacağım. " dedi Ya Eun.
"Sınıf grubunda var zaten niye bizden istiyorsunki?" Dedi Sue. Ya Eun ise bize şaşkınlıkla bakıyordu. "Okulla ilgili bir şey söylemeyeceksin dimi?" Diye sordum. "Şey yani evet neyse boşverin bu konuşma lütfen aramızda kalsın olur mu?" Tae'ye aşık olduğunu düşünmeye başlamıştım bakışlarından anlaşılırsa Sue'nin düşünceleri de bu yöndeydi. Yani buna şaşırmamıştım ama Ya Eun cidden zeki bir kız bunu nasıl akıl edememiş bunu anlamadım. "Pekala aramızda kalıcak. " diye konuşmayı bitirdi Sue. Ya eun ise bize gülümsüyordu.
O sırada sınıfa bir nöbetçi öğrenci girdi.
"Kim Jeu hanginiz?" Hemen ayağa kalktım "Benim?" "Bay Jeon seni odasına çağrıyor. Bu tenefüs bitmeden hemen gelsin, dedi." Dediğinde Sue şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ya Eun ise pis pis sırıtıyordu. "Noluyo ya niye böyle şey oldunuz?" diye sordum onlara. "Hiiiç yani Bay Jeon bu günki benden dersindeki performansından etkilenmiş olabilir." Dedi Ya Eun sırıtarak. "Nasıl yani anlamadım?" "Beden dersinde camdan bahçeyi izliyorduda Bay Jeon yani ben olsam o performanstan etkilenirdim."dedi Ya Eun. Sue ile kıkırdayarak bana bakıyorlardı. Onları takmadan sınıftan çıkıp merdivenlere yöneldim.
Kapının önüne geldiğimde kapıyı çalıp içeri girdim ve karşımdaki Bay Jeon'a hayranlıkla bakakaldım. Her zamanki gibi giyinmişti ama bana çok büyüleyici geliyordu işte.
"Gelsene Jeu." Dedi Bay Jeon
Bay Jeon'un dediği şey üzerine bende masasının önündeki kadife koltuklardan birine doğru yöneldim.
Bay Jeon'da o sırada masasından kalkmış bana doğru geliyordu.
Yıldıza tıklamayı unutmayınn💖💖💕
