Bir Hilal Uğruna🌙

kesit♨

Hayatınız da attığınız her adımın , söylediğiniz her lafzın , aldığınız bütün kararların kısacası ciğerlerinizi  derin bir nefesle doldurup usulca boşalttığınız dakikaların bile bir hesabı vardır. Nitekim bu hususların Kemal' de farkındaydı , lakin  yapmış olduğu ve yapıcağı şeyleri  değiştirmemekte bir hayli ısrarcıydı. Yaptığı planın ona vereceği zararları bilmesi onu bu planı yapmaktan alı koyamadığı gibi sonucu her ne olursa olsun vicdanın derinliklerinde bir karıncanın göz yaşı kadar bile pişmanlık barındırmıyordu. Okulda olan olaylardan sonra, dekanın onu ve arkadaşlarını yaka paça dışarı atmasıyla birlikte soluğu Amour Bar da almıştı. Keskin bakışlarını yoğun ses ve kalabalığın olduğu yere , barın en ışıltılı yerine , dikip yarı çıplak bedenlerin adeta birbirlerine yapışmışcasına dans etmelerini yüzün de keyifsiz bir ifadeyle izlemeye koyuldu.  

~~~~~~~~ 《+18》~~~~~~~~

Öte yandan sınıfta olanlarla birlikte  Kemal'i yanlız bırakmak istemeyen  Devrim , yaklaşık 1 saattir hiç kıpırdamadan gözune kestirdiği yerde  oyalanan  bakışların sahibi olan adama bakti. Elinde tuttuğu kehribar rengi sıvıyı sayısız defa bedenine kabul ettiği koyu renk ve dolgun dudaklardan geçişini izledi bir süre. Sonra bakışları aldığı her yudumla ademelmasının keskin hareketlerine takılıp kaldı. Ah şimdi oraya dudaklarını mühürleyip kokusunu bırakırcasına öpmek vardı, diye geçirdi içinden. Sonra daha fazla zaman kaybetmeden birazcık cesaret depolamak niyetine elindeki votkayı kafasına dikti. Gözlerini kapayıp müptelası olduğu bu yanık hissin tadını çıkarttıktan sonra bakışlarını yine karşısındaki adama çevirdi, daha fazla zaman yok Devrim sanki hiç yapmadıgınız şey, diye geçirdi içerisinden. Bar taburesinden kalkıp Kemal'e doğru iki adım da yaklaştı ve görüş alanına girdi. Birden bire önünde beliren suret ile alkolün verdiği uyuşuklukla ònce hafif bir irkilme yaşasa da kendini çabucak toparladı genç adam. Ve karşısındaki güzelle birleştirdi oklarını. Kemal'in ona bakmasıyla daha da cesaretlenen Devrim, ellerinin onun yapılı omuzlarına çıkarttı. Kafasını esrarengiz bir açıyla karşısındaki tablo gibi adamın boynuna doğru  eğdikten sonra vakit kaybetmeden 1 saattir aklında dönüp dolaşan düşüncesini eyleme geçirdi ve ademelmasına yapıştı. Genç adam aniden  aldığı bu darbeyle zevkten inlerken buldu kendisini. Daha ne olduğunu anlamadan büyük elleri genç kızın belindeki yerlerini aldı , onu dizlerine yan bir şekilde oturttu. Ense kökünde ki uzun ve ipekesi  saçlara  asıldığı gibi kafasını boyun girintisinden çıkarttı. Daha fazla zaman kaybetmedi genç adam, karşısında ki dolgun dudaklara çölde  saatlerce susuzluktan kavrulmuş bir bedevi gibi yapıştı. İçine çeke çeke kanaya kanaya içti o pınardan suyunu. Aniden gelen arzunun iflah olmaz hazzıyla birlikte iki genç zaman ve mekan kavramını yok ettiler zihinlerinde. Sadece onlar ve arzunun binbir tonlu haliyle bezenmiş dokunuşlar kaldı dünyalarında . Çok geçmeden daha fazlası için yalvaran en derinlerindeki uvuzlarına istediğini verdi ve ipek saçlı kızı kucakladığı gibi barın arka tarafında kalan odasına doğru yol oldı. Odanın önüne gelen ikili hala birbirlerini sömürürcesine öpüşüyorlardı. Kapıyı açmak için ayırdı dudaklarını. Araların da ki mesafeyi bir nefes kadar yakınında olacak   derecede ayarlayan genç adam , yüzüne vuran ılık ve kendi tadının bezendigi rüzgarı  hissederken içlerindeki arzunun renk almış hali gibi olan koyu bordo kapının kolunu aşagıya doğru büktü ve zaman kaybetmeden bedenlerini içeri tıktı. İçlerinde derinden  yanan ateşle birlikte üzerlerindeki fazlalıklar teker teker yeri boyladı. Karşısında ki kadının bir ressamın fırça darbeleri kadar keskin olan vücut hatlarında gezdirdi oklarını geç adam. Daha fazla dayanamazdı şayet önünde her saniye daha fazla heybetlenen varlığıda onunla aynı fikirdeydi. Genç kadını teni gibi beyazlarla bezenmiş yatagına yatırıp zaman kaybetmeden üzerindeki yerini aldı. Üryan yerlerinin soğuk çarsafla bütünleşmesiyle vücudunu hafif bir ürperti sardı Devrim'in, üzerine binen ağırlıkla heyecanla kasıldı bedeni. Bu tapkileri oklarında şevhet beyrakları dalgalandıran genç adam yüzünde arsız bir gülümsemeyle izledi bir süre, büyük ellerini kullanarak genç kadının sıkı ve bir hayli hoşlandığı kalçalarından tuttuğu gibi varlığıyla daracık kadınlığının  icindeki prangaları birer birer yerle bir etti. En ucra köşelerinde hissettiği acıyla kasılan Devrim, Kemal'in ritmik hareketleriyle kendini zevkin sığ sularına bıraktı. O gece bedenler birbirinden geçercesine, ay kendinden büyüklerin önünde boyun eğip de yerini büyük ve yakıcı bir parlaklığa bırakana dek tekrar tekrar birbirlerinin oldular.