"Bu çocuk- Yine mi bu çocuk?"
August sesin geldiği tarafa baktı, bu kaçarken buraya hapsolmasını sağlayan şeydi.
Ama nedense farklı görünüyordu? Çok daha az korkunç ve çok daha fazla AVM'nin kenarından itilen kıza benziyordu."AVM hayaleti!"
Hayalet, August'un dediğini anlamamış gibi baktı. Nasıl öldüğünü hatırlamıyor muydu?
Bir süre sonra hayalet August'un yanına gelip ilk kapşonlusunu indirdi sonra da beresini çıkarıp eline verdi."İyiydin ama," Dedi Hayalet, pek de umursamazca.
"Beni gören insanlar normalde direkt korkudan bayılır. Sen en azından zıplaya zıplaya kaçtın."
Hayalet güldü. Patron ona kötü kötü baktı.
Gerçi August onu ilk gördüğünden beri hep kötü kötü bakıyordu."Natasha, bu arkadaşı diğerleriyle tanıştır. Benim işim var."
"Hay hay Patron," Dedi Natasha. Gerçi pek söz dinler bir insana benzemiyordu.
"Peki bu arkadaşın adı nedir?"
"August." Dedi August sessizce. Sonuçta tam olarak onlara güvenmiyordu, çekinmesi normaldi.
Natasha, August'u diğerlerinin yanına götürdü. Onca kişinin arasında en çok göze çarpan kişi karanlığa bürünmemiş olan tek kişiydi.
"Sen," Dedi August kıza yaklaşırken.
"Senin adın ne?"
İlk başka herkes şaşkınca baktı ama sonunda herkes direk ona sormasının sebebini anladı.
Kızın karanlığı yoktu, kayda değecek bir günahı yoktu.
Tertemiz ve sevecen görünüyordu."Lara." Dedi kız gülümseyerek. "Seninki?"
"August." August garip bir şekilde heyecanlıydı.
"Sen de be-"
August'un ne diyeceğini biliyormuşcasına bir oğlan lafını böldü.
"O öldü."
O kadar kararlı ve keskin bir şekilde söylemişti ki birilerini yaralayabilirdi. August'un yüzündeki gülümseme yüzünde dondu.
Aynı oğlan herkesi gözüyle göstererek tanıttı."Nasty, Lara, Adel, Ulash.." Kendini işaret etti.
"Lukas."
"August." Dedi kapşonunu kapatırken.
"Sanırım yaşıyorum."
"Ailen ve arkadaşların endişelenmiş olmalı." Dedi Adel sakince.
"Merak etme, ailem de arkadaşlarım da yok benim." Diye soluk verdi August.
"İyi seçim" dedi Lukas.
"Gün geliyor sinirlenip kalbinden vuruyorlar."
"Lukas, ölüm tramvaların ile August'u korkutma." Diye atladı Ulash gülerek.
"Harbi Lukas." Dedi Natasha.
"Bu arada yeni çocuk benim ona göre. Ayak işi felan yaptırırım."
"Nasty, cidden Patron'un buna izin vereceğini mi düşünüyorsun?" Diye ekledi Adel.
Haklıydı. Patron buna izin vermezdi.
"Ben onu çiçekçiye götürürüm." Dedi Lara sevimlice. "Vücuduna bir şey olsun istemeyiz."
Lara'nın dediğine herkesin katılmasıyla beraber Lara ve August çicekçinin yolunu tutmuşlardı.
Huzuru sadece tek bir cümle bozdu."Lara, sen nasıl öldün?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya Portalı
FantastiqueAugust, sen nefes alıyorsun. Bu, seni bize hem bağlayan hem de ayıran tek şey.