Hayatı zor deyip geçiştiriyoruz asıl, hayatı zorlayan bizler değilmiyiz neden sürekli hayatı suçluyoruz ki bu durumda olmamızın asıl suçlusu bizleriz
Yanlızlık sadece tek kalmak değil düşüncelerinde ,hayalinde ,gerçeğinde yanlız kalmaktır
Bazn çok seversin ,kendinden çok seversin, canından çok seversin ama bir bakıyorsun ki onun için canını bile verildiğin kişi ,seni asıl yanlızlığa iten kişi olmuştur
Mutlu son diye birşey yok hep masallarda okudumuz romanlarda karşımıza çıkmıştır , evet biliyorum şuan aramızdan bir kaç kişi mutlu sona inanır.biliyormusunuz o kişilerden biride bendim ama sonradan hayatın gerçeğiyle karşılaştım
Saf beyaz bir noktanın karanlığa gömüldüğü bir hayattan bahsediyorum.
Neden geceleri gökyüzü bu kadar güzel olur ki hiç düşündünüz mü bunu ,ben çok düşündüm sanki yanlızlığın Arkadaşı karanlık ,karanlığın arkadaşı ise gökyüzü, çocukça gelebilir ama sanki öylemiş gibi geliyor
Ayı'n güzelliği sadece karanlıkta belli olurmuş ,sen gece oldun bense ay gece olmayınca ayda hiç olmuyor...
Evet sonunda bitti kağan sana verdiğim sözü tuttum bak kitabımın son satırlarını yazıyorum diye gökyüzüne bakıp söyledim sanki beni duyacakmış gibi sanki bir yerlerde beni görüyormuş gibi öyle oturduğum yerden gökyüzüne bakıp söyledim.
Bir süre öyle hareketsizce gökyüzüne baktım. O an fark ettim ağladığımı ,bu kadar hissizleştim mi? Ben, ağladığımı bile fark etmeyecek kadar hissizleştim mi? Diye düşünmeye başladım.
O sıra telefonum çalmaya başladı ama bakmadım kesin cansu 'dur.Telefon birkaç defa daha çaldıktan sonra sustu, bende yavaştan laptop'u çantasına katıp ayağa kalktım. Kitabı bitirmiştim artık çocukluğumdaki hayalim gerçekleşmişti keşke babamda görseydi kesin şöyle derdi ; balkızım sen bu kadar büyüdün mü hayallerini tek tek gerçekleştiriyorsun seninle gurur duyuyorum " derdi.
Seni çok özledim be babam...
İçimde buruk bir özlemle çimlere basa basa yürüdüm o an karşıdaki ağacın arkasından bir ses geldi , ne kadar merak etsem de gidip bakmadım.
Yürümeye devam ettim, arkamdan gelen ses git gide arttı ama arkama bakma gereği duymadan umursamayıp yoluma devam ettim. Tam o sırada bir el omzuma dokundu ve beni hızlıca kendisine çevirdi o an çok sinirlendim.
"Sen kimsin? Bana hangi yüzle böyle dokunabili--" cümlemi tamlayamadan ağzımı eliyle kapattı
Kafamı yüzüne çevirdiğimde afallandım ama ama bu nasıl olabilir
Karşımdaki kişi diğer eliyle susmam için işaret yaptı ,aval aval kafamı sallamakla yetindim o sıra aklım kaskatı kesilmişti, o elini yavaşça kendine doğru çektiğinde ise sessizce sesim titreyerek konuştum.
"S-ens-in"...
"Benim"...
Herkese merhaba umarım beğenmişsinizdir böyle kısa bir kesit verdim sizlere hikaye'ye başlarken heyecanla ve merakla okuyun diye böyle daha zevkli oluyor ama sizde böyle düşünüyor musunuz bilemem ,neyse fazla uzatmicam bu romanı daha önce yazmıştım ama hesabım çalındığı için devam edememiştim ve baya üzülmüştüm,yeni hesabımdan tekrar yazmaya karar verdim , inşallah eski okuyucu kitlemi tekrar kazanırım fazla uzatmicam dedim galiba yine çok konuştum^^
Neyse sizi bölümle baş başa bırakıyorum...💕Bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen 💕
~iyi okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA
AdventureBurda kendi hikayemi anlatıcam birinci bölümde kısa kesit vermişim beğenen okumaya devam eder ztn