Erkeklerin kullanmadığı bodrum kattaki tuvaletin en sondaki kabininde, oturmuş ağlıyordum.
Yediğim dayak yüzünden değil, yediğim hakaretlerden dolayı da değil.
Benim ağladığım aşkımdı, Harry'di.
Düşünün, yapmadığınız bir şeyden dolayı, suçlanıyorsunuz sevdiğiniz çocuk sizin en yakın tek arkadaşınız ama o da size değil de, onlara inanıyor.
Empati kurabildiniz mi?
Dudağımdaki yarayı, başkaları dövdü diye olmasını ne çok isterdim.
Yine de o gelip öpse, hemen affeder sarılır, kokusunu bir güzel genzime nasıl çekerdim ben?
Ah, var ya. Öpüp koklamak vardı, onu bir güzel doya doya sevmek vardı.
Kim kaldırır beni ondan başka? Aynı evde kalıyoruz sonuçta.
Ne olacağım ben böyle?
Kalktım ayağa, kalkmam ile içeriye birilerinin girmesi bir olmuştu. Çıkmadım kabinden.
"Buraya kimse gelmez, emin ol bebeğim." Ardından tuvalet kapısını kilitledi.
Harry.
Bu Harry'di.
"Hmm, cidden de kimse yok buralarda." Bu Hermione, oydu.
"O halde, tadına bakabilirim."
Ardından kızın kıkırdama sesi.
Ve hayır tanrım, ben acımı çekmedim mi?
Bu seslere bakılırsa, hayır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i like boy : drarry
Fanfiction"bak hermione, bu benim en iyi dostum draco; ve draco bu da benim sevgilim, hermione."