Kafasını yan eğip dudağımı daha da emmeye başladı. Vakumlanıyordum.
Nefes almak için durup devam etti. Bense, ben... ben ne yapacağım, bilmiyorum.
"Dakika bitti! Bırakabilirsin Pottah."
Tekrar bir ne?
Benden ayrılıp, iktirince daha ben ne olduğunu anlamadan yerdeydim.
Beni öptüğünü zor kavramıştım daha ben. Elimi dudağıma götürüp gülümsedim.
Yapabileceğim tek şey buydu.
Dudağımı dilimle sıyırdım, hâlâ dudaklarımı emiyor gibi hissediyordum.
Harika.
Harry'e baktığımda yere tükürüyor, yakınıyordu.
Ama? Beni o öpmüştü. Ne oldu ki şimdi...
Pans yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni oturur pozisyona getirirken, "D mi? C mi? Oynadık... ve Potter c deyince işte, seni tam beş dakika öpmesi istendi. Üzgünüm."
Bende üzgünüm, kalbime sikik bir ümit olarak bu öpücüğü gösterdiğim için.
"Sürtük." Diyen Hermione ile ayağa kalkıp ona doğru yürüdüm, saçına asıldım.
Harry kolumdan tuttu.
Ona da gelişi güzel bir yumruk çaktım.
Ardından çantamı alıp oradan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i like boy : drarry
Fanfiction"bak hermione, bu benim en iyi dostum draco; ve draco bu da benim sevgilim, hermione."