i like boy : drarry

arry?

Kapının sesi geldiğinde, koltukta yayılmış bir vaziyetteydim.

Sahi ne kadar içtim ben?

Bir, iki... üç yüz beş yüz anansının amı cidden sayacak mıyım sandınız?

Harry bana seslendi. Buradayım dedim.

Önümdeki koltuğa geçip, ezildi büzüldü.

"Özür dilerim."

Kaşlarımı çatıp etrafıma baktım. "Arry kim dakika tutuyor bu sefer?" Dedim yayık yayık.

"Sen, sarhoşsun?"

Kafamı salladım iki yana, "Hırsızım hırsız ben yahu!" Diyerek göğsüme vurup, güldüm.

"Değilsin. Az önce gerçeği öğrendim. Hermione beden giysilerini unutan arkadaşına ödünç vermiş giysilerini, sonra kız geri vermek için sınıfa girmiş ki Hermione'yi görememiş ve Hermione'nin çantasının rengi siyah. Seninki de aynı renk ve model olunca... kız karıştırıp senin çantana koymuş. Özür dilerim."

Kafamı olumluca sallayıp gülümsedim. Şarap şişesini alıp, "İster misiin Arryy?" Dedim gülerek.

Harry kafasını iki yalan sallayıp.

"Neden yalan söyledin, Draco?  Seni döverken niye karşı koymadın?"

Birden ağlamaya başladım, çok dramatik gelmişti bana bu olay.

"Üf çok romantiktim kesin ben o zamannnğh" Dedim ağlarken.

Harry'nin gülme sesini duyunca ona baktım.

"Cidden Draco, sarhoş olunca senin ile konuşlmuyor."

"Arry, bişi dicem sana!"

"Söyle."

"Ama vu bir sır tamam mı?"

"Merak ettim, söyle hadi!"

"Şey ben... ben yani şeyim.."

"Söylesene be adam!"

"Yahu ben romantiğim diyecektim ama sıçtın isin içine siktir git ya sokuk!"

Diyerek ayağa kalkıp odama gittim, o ise kahkaha atmakla meşguldü.

Uyudum.

Bir şey diyeyim mi?
Ben diğer hesabımda kitabım tutuyor dedim

Bu herhalde 50 okunma falan kalır dedim ama öyle olmadı

Mutluyum 😌