Valentino'nun gözleri yavaş yavaş açılıyordu. Kurtlar tarafından nehrin kıyısına doğru sürüklendiğini görüyordu. Vücudunun her tarafında acı hissediyordu ve canı çok yanıyordu. Nehrin karşısında siyah cübbeli, yüzü gözükmeyen, orta boylarda birini gördü ve "İMDAAT!" diye bağırdı. "Onlar sana zarar vermez!" diye tiz bir ses duydu. Ve siyah cübbeli kişi gözlerden kayboldu. Kurtlar Valentino'nun bacaklarını ısırmayı bırakmışlardı. "Az kalsın bacaklarımı parçalayacaklardı!" diye çıkıştı Valentino ve yavaş bir şekilde doğrulmaya çalıştı. Siyah cübbeli insan arkasında belirdi "Merak etme emrim dışında hiç kimseye zarar vermezler." diyerek Valentino'ya yaklaştı. Valentino'nun yüz ifadesinden korktuğu belli oluyordu sesi titreyerek "Kimsin sen ve benden ne istiyorsun ?" dedi.
Cübbeli varlık şapkasını çıkardı. Siyah kıvırcık saçlı, orta yaşlarda bir kadındı bu. "Adım Witzel, dostlarım seni buraya bu şekilde getirdiği için özür dilerim." dedi. Valentino şaşkın bir ifadeyle "Benden ne istiyorsun, beni nereden tanıyorsun, kim olduğumu biliyor musun ? " Witzel korktuğunu anlamıştı. Biraz daha yakınlaşarak sol eline dikkat etti, tuttu, havaya kaldırarak baktı ve şaşkın bir yüz ifadesiyle "Bir parmağın yok, nasıl olduğunu biliyor musun?" dedi. Valentino'nun içindeki korku yerini güven dolduruyordu "Geçmişim hakkında fazla bir bilgiye sahip değilim" diyerek geçiştirdi. Witzel, Valentino'nun yaralarını inceliyordu. Kıyafetinde yırtıklar vardı, kolundaki ÖLÜM yazılı dövme dikkatini çekti ve çığlık atarmışcasına " Sen Laos Krallığındaki Lecter soylularından son kalan şanslı Valentino olmalısın!" dedi.
Valentino kekeleyerek "Lao, Lec bilmem ne anlamadım onlar ne?" diye ürkek ve meraklı bir şekilde kadına doğru baktı, kolundaki acıyı artık hissetmiyordu. Valentino şaşkınlık içindeydi. Kendisi hakkında bu bilgilere sahip bile değildi. Kadına doğru bakarak "Benim hakkımda başka neler biliyorsun ?" dedi ve şaşkın bir yüz ifadesiyle kadını izledi. Witzel'in gülümseyen yüz ifadesi giderek düşmeye başladı. Suratında dehşet dolu bir ifade vardı. Valentino bu bakışlardan rahatsız olmuştu. "Sonları dünyanın en kötü ölümlerinden bir tanesiydi. Acılar içinde öldüler, ailen Laos Krallığı'nın sayılı ailelerinden Kral'a en sadık ailelerden biriydi. Bir parmağının olmaması bir lanet olabilir veya senin için bir silah." Valentino'nun kafası karışmış ve kendini tuhaf hissetmişti, en soylu aileden geldiğini söylemişti Witzel ama kendisi en fakir şekilde büyümüş genç bir adamdı. Yaşadığı her şey yalan olabilir miydi ? Bunca zaman kandırılmış mıydı Valentino... İnanmak ve inanmamak arasında kalmıştı aklı "Peki bana bunları kanıtlayabilir misin Witzel ?" dedi öfkeli ses tonuyla. Witzel gülümsedi "Aileni katledenler seni bulamasınlar diye seni sakladılar ve Ged kasabasına bıraktılar, çocukları olmayan ihtiyar bir aileye verdiler, en yakın arkadaşın Ricardo adında barlarda yetişen ve onu yaptığı yanlışları kabullenip sürgün olan Valentino sen değil misin ?" Valentino duydukları karşısında adeta şoke olmuştu her şey doğruydu ve bunları nereden bildiğini bile bilmiyordu. Witzel kulağına yaklaşıp "Arkadaşın Ricardo seni 5 fıçı bira için sattı, ihtiyar ailenin katledilmesi neden olduğunu sanıyorsun ? " Valentino öfkelenmişti, hayal kırıklıklarıyla doluydu ve aklı çok karışıktı, ne yapacağını bilmiyordu. Karşısında olan bir düşmanını tek bir hamle ile paramparça edebilirdi. Valentino ayaklanarak "Bütün bunları nasıl bilebilirsin ki ? Kimsin sen Witzel kimsin!" dedi. Witzel, Valentino'nun gözlerinin içine bakarak "Seni bebekliğinden beri korumaya ant içmiş bir cadıyım, uçurumdan yuvarlanırken ölmemeni sağlayan koruyucu meleğinim, tanışmak bugüne nasipmiş." dedi gülümseyerek.
Valentino'nun içindeki sarılma duyguları iyice arttı ve Witzel'e kocaman sarıldı "Teşekkür ederim Witzel!" dedi gözlerinden iki damla yaş dökerek. Witzel sarılmayı bıraktı "Seni daha güçlü bir hale getirebilirim." dedi. Valentino merak ederek "Nasıl?" dedi. Witzel sol elini tutarak, elinin kesik parmak kısmını inceledi "Bu güçlendirilmiş bir lanet bu seni öldürmez tam tersine bir gücünün olmasını sağlar ama fazla yorabilir." dedi. Valentino kesik kısma bakarak "Ne yapabilirsin ki?" dedi. Witzel'in ağzından anlaşılmayan bir dilde sesler çıkıyordu. Valentino kendini çok tuhaf hissediyordu. "Şimdi senden eline yoğunlaşmanı ve serbest bırakmanı istiyorum." dedi Witzel kendinden emin bir şekilde dururken, Valentino kendini tuhaf hissediyordu ve Witzel'in dediklerini uygulamaya başladı. Kesik kısımdan bir şey çıkıyor ve parmakları siyaha dönmeye başlıyordu, kesik kısımdan bir parmak çıktı ve Valentino'nun eli simsiyah olmuştu. Valentino kendini harika hissediyordu "Elin böyleyken hiç bir nesneyi tutmamanı tavsiye ederim, elinin değdiği her şey elinde küle dönecektir." diye ekledi Witzel. Valentino meraklı bakışlar ile Witzel'in gözlerinin içine bakarak "Yapabildiğim özel bir şey var mı?" diye sordu. Witzel şeytan bakışı atarak "Elini 2 metre uzaktaki bir ağaca doğru açık olacak bir şekilde tut ve elini sık." Valentino ağaca doğru tuttu ve elini sıktıkça ağacın paramparça olduğunu gördü. "Şimdi elini sıkmayı bırak, kolunu gevşet." dedi Witzel, Valentino'nun parmağı içine girmişti ve siyahlıklar yukarıdan parmaklarına doğru inerek gitmişti. "Peki sen bütün bunları nereden biliyorsun?" diye sordu Valentino. Witzel küstahça bir tavırla " Benim işim bu."dedi ve devam etti "Seni bir sınava tabi tutmam lazım başarabilecek misin?" bu sefer küstahlık sırası Valentino'daydı "Yapamayacağım her hangi bir şey yok" dedi. Valentino kendini bütün duyguları iç içe yaşarken buldu, bunca yıl ona yalan söylenmişti ailesi sandıkları gerçek ailesi bile değildi, en güvendiği arkadaşı ona ihanet etmişti, Ailesi bir katil tarafından öldürülmüştü. "Bana nasıl bir sınav yapacaksın?" diye sordu ve ayağa kalktı, kılıcını aradı ve kurdun önünde duruyordu. Valentino kurdun yanına giderek "Dostların için özür dilerim kurtçuk." dedi ve kılıcını yerden aldı, içinde büyük bir coşku vardı elinde Witzel sayesinde keşfettiği güç ve kılıcı ile çok daha iyi bir avcı olacağını düşünüyordu. Witzel'in ayağa kalktığını ve yavaş yavaş yürüdüğünü duydu ama içindeki mutluluk ayağa kalktığını bile hissettirmedi sadece hayalleriyle meşguldü ve ailesinin öcünü almasıyla. Bazı fısıldamalar duydu ve "Anlamadım?" derken Valentino bayıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon Slayer & Karanlık Sınav
FantasíaValentino'nun kendini keşfettiği ve yeni hayata attığı adımlar.