HAPSOLMUŞ RUHLAR

57 16 61
                                    

               HAPSOLMUŞ RUHLAR

Merhaba değerli okuyucularım keyifler nasıl? Yeni kitabımın ilk bölümüne hoş geldiniz keyifli okumalar seviliyorsunuz 💜💜

               ********************

~Diğer insanlardan farklıydım. Benim etrafımda hep bir gariplik vardı. Nereye ait olduğumu bilmiyordum. En önemlisi ben bir insan değildim...~

                  

Odamda kitap okuyordum. Dolunay penceremden güzel ışığını odama yansıtıyordu. Yanlızdım her zamanki gibi. Birden kulağıma bir ses geldi. Bu ses çok derinden geliyordu. Ürktüm ve yeşil gözlerimi kapatıp sesi dinledim.

"Asema... Asema..."

Tüylerim diken diken oldu. Bu benim ismimdi

"Kurtar onları kurtar kendini sana ihtiyaçları var."

Ses gittikçe netleşiyor ve yumuşuyordu. Ama içinde bulunan bir karanlık vardı, beni çağırıyordu. Yüzümde bir yanma hissettim ve çığlık atarak kendimi yere attım. Gözlerimi hala açamıyordum. Ellerimle yüzümü kapattım ve bu acının geçmesini diledim ama dahada kötüleşiyordu.

"Bana ne oluyor!" Midem bulanmaya başladı. Sanki heryerime iğneler batıyormuş gibiydi. Zaman birden durmuş ve tiktaklayan saat bile susmuştu. Titreyen elimi kaldırdım ve yatağımdan destek alıp ayağa kalktım. Gözlerimi açtığımda önümdeki aynaya baktım ve ağzım açık kaldı. Belki hayal görüyorumdur diye gözlerimi kırptım ama sonuç aynıydı. Vücudum büyük bir değişim geçirmişti. Zaten beyaz olan tenim daha soluklaşmıştı ve yeşil gözlerime bakınca karanlığı görüyordum. Siyah saçım bir gözümü kapatıyordu ve orada büyük bir yanma hissediyordum. Elimle saçlarımı arkaya ittim ve gözümün etrafındaki desenleri gördüm. Bu kırmızı desenler gözümün etrafından başlayarak boynuma kadar iniyordu. Elime kitabımı alıp aynaya attım.

Sonunda bende seçilmiştim. Bir canavara dönüşüyordum...

Hayır hayır bunu istemiyordum. Hemen pencereleri kapattım ve dolunayın odaya girmesini engelledim. Vücudum çok bitkindi. Dizlerimi karnıma çekerek oturdum ve bunların bir rüya olduğunu düşünmeye çalıştım ama olmuyordu. Acı çekeceğimi bildiğim halde oraya gitmeyecektim. Ben bir vampir olamazdım. Ama bundan sonsuza dek kaçamazdım. Belkide korkmamam gerekirdi ama elimde değildi. Çektiğim acıya dayanamadım ve en sonunda sırt çantamı elime aldım. Ne yapacağımı veya nereye gideceğimi bilmiyordum tek yaptığım koşmaktı. Gözyaşlarım yanaklarımdan akarken  haykırdım:

"Özür dilerim anne sözümü tutamadım ve galiba, galiba onlardan birisi  oluyorum! İstemesemde gidiyorum çünkü gitmezsem öleceğimi biliyorum." Siyah  kazağımın kapşonunu başıma geçirdim ve adımlarımı hızlandırdım. Buğulu gözlerle etrafıma bakındım kimse yoktu. Kimse bana yardım edemezdi ama birden bir karavan geçti önümden hızlıca. Ama bu normal bir karavan değildi bunu hissediyordum. Arkama döndüm ve gözlerimle karavanı aradım ama yoktu,kaybolmuştu. Tek ümidimde hemen solmuş ve beni çaresiz bırakmıştı.
Son bir çarem vardı,annemin mezarına gitmek. Fazla uzak değildi ama attığım her adım benim için eziyetti. Mezarda bir tek benim annem yatıyordu. Gerisi sadece boş bir araziydi.

Mezar taşının önüne oturdum ve bekledim. Özellikle yüzümdeki desenleri saklamaya çalışıyordum. Ağacın arkasından beyaz kıyafetli Vatela göründü. Vatela ölüleri kontrol edip karanlık ruhları hapseden bir yaratıktı ve her zaman annemin mezarına gelirdi. Onu bir tek ben görürdüm şimdide konuşacak ve ondan yardım isteyecektim. Vatela beyaz elbisesini sürükleyerek bana doğru yaklaştı. Gözleri parlıyordu bana bakarken.

KIZIL VAMPİR 1-SEÇİLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin