EVRENLER ARASI GÜÇ ÇEMBERİ

29 7 23
                                    


Bölüm şarkısı:Your Love (okurken bu şarkıyı dinleyin)

Kitabımızın simgesi:🦇🦇

Keyifli okumalar<3

              ******************

~Kan beni ayakta tutan tek şeydi ama aynanda da gücümü emiyordu.~

Nora benim yanıma geldi ve kolumu tutup sürüklercesine yarım halkanın ortasına getirdi. Elindeki kadehten gelen koku midemi bulandırmak yerine daha çok ilgimi çekiyordu. Dört kişi geldi ve elementlerin başına geçti,kan ise tek başına kaldı.

"Aramıza yeni katılan Asema Gece için düzenlenen kızıl ay ayini başlamıştır." Nora bütün gücüyle konuştu. Sesinin yankı yapmaması çok enteresandı. İçimi garip bir his sardı, midem bulanıyordu.

"Evet hızlıca ayine başlamalıyız yoksa tamamlayamıyacağız." Noranın neyden bahsettiğini anlamamıştım. Bu garip sözcükler endişemi arttırdı. Neden ayini tamamlayamıyacaktık ki?

"Damarlarımızda akan yüce kan seni çağırıyorum ve bizim gücümüzü yerine getirmeni diliyorum!" Kan elementinin taşı etrafına kızıl bir ışık yaydı. Kadehten burnuma gelen koku daha sertleşti adeta.

"Bizi yaşatan su seni çağırıyorum ve bizleri arındırmanı diliyorum!" Su element temsilcisi aniden diz çöktü ve taş etrafına güzel bir koku yaymaya başladı. Vücudumda rahatlatıcı bir ıslaklık hisseddim artık sadece midem değil başımda dönüyordu. Bunları hissetmem normal miydi?

"İlk çağlardan beri bizi aydınlatan ateş seni çağırıyorum ve bizi bırakmamanı diliyorum!" Söylenen her söz kulaklarımda çınlamaya başladı. Vücudumu saran sıcaklık anlımda boncuk boncuk ter oluşturdu. Sanki bütün olaylar benim dışımda yaşanıyordu.

"Bizi besleyen toprak seni çağırıyorum ve doğa ananın bizden hiç ayrılmamasını diliyorum!" Burnuma gelen kır kokusu biran korkumu geçirsede aniden oluşan kalp ağrısı bunu önledi. Ölüyor muydum yoksa,hayır bu olamazdı. Nora hava elementinide çağırınca üstümüzdeki platform açılmış ve kızıl ay bizi aydınlatmıştı. Vücuduma yüklenen bu kadar acıya dayanamadım ve yere yıkıldım. Son anda Nora beni tutmuş ve kafamın yere değmesini önlemişti. Yarı açık gözlerle etrafı izledimeye başladım. Nora beni dizine uzandırmış etraftakilere emirler veriyordu. Herşey çok hızlı gelişiyordu. Endişem giderek artarken etrafta olan biteni anlamak çok zordu. Vücudum beton zeminde iyice küçülmüş, ve kıvranıyordu. Lamia yanıma gelip Nora'ya birkaç cümle söyledi ama duyduğum tek şey buydu:

"Rahibem değişimini tamamlamak üzere ama buna dayanması için güçlenmesi gerekiyor." Lamia'nın yüzü çok endişeliydi. Birden aklıma birkaç kare geldi, Lamia hava elementi temsilcisiydi o halde ben nasıl olurda havayı hissederdim? Nora elindeki kadehi dudaklarıma doğru getirdi ve içmemi söyledi. Şimdi anlamıştım, Lamia güçlenmelide kastı kanın vereceği güçtü. Ne kadar içmek istemesemde birkaç yudum aldım. Ağzıma gelen sert tat başımı döndürdü. Kalbim hızlandı ve bu sıvının damarlarımda aktığını hissettim. Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm tek şey bana doğru gelen dört kişiydi...

Kocaman bir ormandaydım,kulağıma güzel bir su sesi geliyordu. Ama garip bir şey vardı. Ayaklarım yerde değildi. Göğe doğru havalanıyordum. İçimdeki huzur benim cesaretimi yerine getirdi. Su sesini takip ettim, taki bir mağaraya kadar. İçeride gözlerimi kamaştıran bir kadın vardı. Üstündeki sarı elbise çok uzundu ve beline kadar gelen buğday rengi saçları vardı.

"Ki...kimsiniz."

"Ben vampirlerin tanrıçası Amorayım."

"Peki ben öldüm mü?" Amora benim saçlarımı şefkatle okşamaya başladı.

KIZIL VAMPİR 1-SEÇİLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin