Dördüncü Perde

261 18 1
                                    

Sorinler'in evinde Konstantin Treplev'in çalışma odası yaptığı bir salon. Sağda ve solda içerdeki odalara açılan kapılar. Tam karşıda, terasa açılan camlı kapı. Bir konuk salonunda bulunması olağan eşya dışında, sağ köşede bir yazı masası, sol kapının yanında alaturka bir sedir, ayrıca bir kitaplık, pencere önlerinde ve iskemlelerde kitaplar. Vakit akşamdır. Abajurlu bir masa lambasının aydınlattığı odanın loşluğunda, bahçedeki ağaçların hışırtısı, rüzgârın bacalardaki uğultusu işitilmektedir. Bekçinin sopa vuruşları. Medvedenko ve Mâşa girerler.

MÂŞA (Seslenir.) - Konstantin Gavrilıç! Konstantin Gavrilıç! (Çevreye bakınır.) Kimsler yok! İhtiyar da her an ''Kostya nerde, Kostya nerde?'' diye sorup duruyor. Yapamıyor onsuz... MEDVEDENKO - Yalnızlıktan korkuyor. (Kulak kabartır.) Ne berbat bir hava! İkinci gün böyle. MÂŞA (Lambanın fitilini açar.) - Gölde dalgalar göklere çıkıyor.

MEDVEDENKO - Bahçede göz gözü görmüyor. Söylesek de şu tiyatro sahnesini söküp atsalar. Çıplak, çirkin bir iskelet.Perdesi rüzgârda şaklıyor. Dün akşam oradan geçerken, sanki birisi ağlıyormuş gibi geldi bana.

MÂŞA - Daha neler...

(Bir sessizlik.)

MEDVEDENKO - Mâşa evimize gidelim.

MÂŞA - (Başını olumsuz anlamda sallar.) - Ben gece burada kalacağım.

MEDVEDENKO (Yalvarır.) - Mâşa, gidelim! Yavrumuz açtır belki.

MÂŞA - Saçmalama. Matryona doyurmuştur. (Bir sessizlik.)

MEDVEDENKO - Yazık yavrucağa... Üç gündür annesiz...

MÂŞA - Çekilmez bir adam oldun artık! Eskiden, hiç değilse arada bir, felsefe yapardın. Şimdi ''yavrumuz... evimiz...''den başka laf çıkmaz oldu ağzından.

MEDVEDENKO - Mâşa, gidelim.

MÂŞA - Kendin git.

MEDVEDENKO - Baban bana at vermez.

MÂŞA - Verir verir. Git iste...

MEDVEDENKO , Öyle ya, isteyeyim.. Sen yarın mı geliyorsun?

MÂŞA - (Enfiye çeker.) Hı, yarın. Uzattın ama artık!

(Treplev ve Polina Andreyevna girerler. Treplev yastıklar ve bir yorgan, Polina Andreyevna bir yatak çarşafı taşımaktadır. Getirdiklerini sedirin üstüne koyarlar. Treplev gidip masasının başına oturur.) MÂŞA - Ne için bunlar anne?

POLİNA ANDREYEVNA - Pyotr Nikolayeviç kendisine Kostya'nın odasına yatak yapılmasını istedi.

MÂŞA - Bırakın, ben yaparım... (Yatağı yapar.)

POLİNA ANDREYEVNA - (İçini çekerek). Ha ihtiyar, ha çocuk... Farkı yok...

(Polina Andreyevna, Treplev'in yazı masasına yaklaşır, dirsekleriyle masaya dayanarak yazılara bakar. Sessizlik.)

MEDVEDENKO - Eh, ben artık gideyim. Allahaısmarladık, Mâşa. (Karısının elini öper.) Allahaısmarladık anneciğim... (Kayınvaldesinin elini öpmeye çalışır.)

POLİNA ANDREYEVNA - (Can sıkıntısıyla.) Hadi uğurlar olsun.

(Treplev ona bir şey söylemeden uzatır elini, Medvedenko çıkar.)

POLİNA ANDREYEVNA - (Treplev'in yazdıklarına bakarak.) Günün birinde gerçekten de yazar olacağınız kimin aklına gelirdi Kostya! Tanrıya şükür olsun, dergilerden para bile gönderiyorlar yazdıklarınız için... (Saçlarını okşar.) Yakışıklı da oldunuz... Kostyacığım, güzelim, benim Mâşa'ya da biraz güler yüz gösterseniz ne olur!

MartıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin