Sınır hızlı geçildi. Uğraşarak yazdığım bir bölüm oldu. Hızlı yayınlayamadım.
Diğer bölümde kendim hakkında bilgiler vermek istiyorum.İyi okumalar *.*
Sevmek , ne kadar güzel ve kusursuz bir tanım değil mi? Tek sorunu kör etmesi. Sevmek aşktan daha önemliydi. Çünkü sevmekteki olay birine olan saygı ve güvendi.
Sevilmek , tanımsız bir olaydı. Kişinin ne hissettiğini bilemezdin. Sadece hissederdin. Bu olay bir histen ibaretti işte. Yanlış çıkma olasılığı olan bir his.
*
Crazy Street 'e girdim ve arabadan indim. İsminin John olduğunu öğrendiğim çocuk gözlerime bile bakamadan arabaya binip park etti. Bu olayı sevmemeye başladım. Dün gece bir rüya görmüştüm. Mezarlıkta tabutuma bakıyordum. Cenazede 'Angel , Ken ' vardı bir tek. Kimse gelmemişti. Yanlız ölmüştüm ve yine yanlız kalmıştım. Birden uyanmış soluk soluğa kalmıştım. Yanlız kalma korkum yoktu. Ama sonsuza kadar yanlız kalmak içimde birkaç his uyandırıyordu. Aklıma gelen fikirle Ken'in yanına gittim. Crazy Psychopat Barda oturmuş viski içiyordu. Ken sigara içmezdi ama alkolik gibiydi hergün düzenli içerdi hatta günleri vardı. Mesela dün sormuştum 'Bugün günlerden ne ?' diye bana 'votka' demişti. Sonra anlamıştım bugünde günlerden viskiydi demek ki. Bu hali güldürmüştü.
"Ken. " diye seslendim beni görünce bardaktaki viskisini bitirip yanıma geldi.
"Buyrun Bayan Stolan. " dedi. Etrafa bakınıp fısıldadım.
"Ben aşık olmak istiyorum". Ağzımdan çıkan sözler sanki bana ait değil gibiydi. Ken yüksek sesli kahkaha attı. Kolundan tutup dışarı çıkarttım. Biraz bekleyip daha güçlü kahkahalar attı. Bütün sokak bize bakıyordu. Lütfen ama burda bir saygınlığım var. Kimse bana gülümseyemezdi. Hadi ama hele bir erkek asla gülemezdi. Şimdiyse kahkaha. Ama herkes bilirdi Ken farklıydı. Alkolün etkisinde olduğunu düşündüm ve biraz bekledim. Sabrım taşmak üzereydi. Koluna sivri tırnaklarımla çimdik attım. Bir süre sonra kendine geldi ve kolunu sıvazladı."Sen iyi misin. Ah Jenny hep güzel bir mizah anlayışına sahipsindir. ". En yakın arkadaşım inanmadı. Haklıydı. Ben erkeklerin türünü bitirirdim. Ben yanlız ölsem bile öteki tarafta iblisler olacak. Benim gibi...
Bu konu iyice moralimi bozmuştu. Hayır hayır ! Bu konu değildi. Kendimi sevmemiştim. Korkmuş ve konuyu kapatmak istemiştim. Ben resmen yaşayan bir iblistim. İblis ; aşık olmazdı , evlenmezdi , sevilmezdi. Ben de yapamam. İnanmazlardı. Aynı bu şekilde şaka sanarlardı.
"Hh tabi aynen şaka. Şakaa huhuuu dimi ama nasıldı. ? " salak salak sözler söylemeye başlamıştım. Garip bakışlar vardı.
"Johnn!!" bu bir bağırma değildi. Seslenmeydi. Bu ses tonumdanda belliydi zaten ama korkarak gelmişti. Benim dosta ihtiyacım vardı. Kimse Ken olamaz ama bakar mısınız şu işe ? Seslendim fakat benden korktu.
"Buyrun Bayan Stolen , bir şey yaptıysam özür dilerim. Affınıza sığınıyorum. Sevgilim var ve ihtiyaçlarımız var ikimizinde. Lütfen kesmeyin n'olur?" ne diyo olum bu.
"Şşştt... John.. Sus .. Ağlama.. Senin gibi sadık birine zarar vermem. Bana Jenny diyebilirsin. Bayan Stolan çok uzun. " sözlerime karşı mutlu olmuştu.
"Sa..ğol sağolun. Bayan - aman işte Jenny " bu şaşkınlığı kısa süreli olmasını diliyordum. Ama sadece diliyordum sanırım. En az 2 hafta kekeler bu böyle.
"John arabamı getir !" ben böyle emirler verirdim. İnsanlar tırsar ve mesafeleri korkuyla açarlardı. Yani bu - bir dakika bir dakika ben emirler veririm insanlar uzaklaşır. Konu bu muydu ? Hemen düzelterek.
"ımm yani getirir misin ?" bu stil çok farklıydı ben yalvarmazdım onlar yalvarırdı. Bu stil yalvarma stiliydi resmen. Ve ben yalvarmam. Ama arkadaş ? Bence en iyisi uyku. Hep şu lanet rüya yüzünden.
Bu bölümü 5. Kez yazışım. Sorunlar çıkıyor ve bu artık sinirlerimi zirveye çıkarıyor.
Sınır yok ama sorun şu yorum istiyorum .
Sınır gibi değil : +2 yorum (beklenti demek doğru olur) {beklentimin içine etmeyin}
°.° multi kalp ben °.°*disaymain*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSKOPAT KIZ
ФэнтезиBen Jennifer ama bana 'jenny' derler. Tabi 'Bayan Stolan' da derler. Herkes erkeklerin tipine göre 'bunda piskopat tipi' 'bu beybi feys bu bişi yapmaz' gibi söylersiniz hadi saklamayın. Ama bence artık bu konuda fazla düşünün neden mi ? Ah pardon s...