Bölüm 2

121 8 0
                                    

''Ne yaptım dedin ?'' dedi gözlerini irice açarak Gizem. ''Arya, sen ciddi misin ?''

 Kafamı salladım.

''Allahım,''dedi kafasını yukarı kaldırıp yardım ister gibi.

 Mert bana elini kaldırdı. Çakmam için işaret veriyordu. Gülümsedim ve bir beşlik çaktım.

''Onu görmeliydin,''dedi Mert. ''Arya'nın nasıl meydan okuduğunu ve Poyraz'ın nasıl mort olduğunu gerçekten görmeliydin.'' Bir yandan gülüyordu.

''Ben görmek isterdim.''dedi Buğra. Bir yandan o da gülüyordu.

''Bundan sonra her şey olabilir.''dedi Gizem. Sanki korkuyordu. Hadi ama, ne olabilirdi ki ?

''Bir şey olmaz.''dedi Cansu. ''Kız yeni. Üzerine gitmezler.''

 Gitseler ne olurdu ? Dayak mı yerdim ve ya bana zarar mı verirlerdi ? Hepsi saçmalıktı. Kimsenin buna hakkı yoktu ve olamazdı da.

 Saçlarımı geriye attım ve montumu üzerime geçirdim. İlk okul günümün sonuna gelmiştim ve açıkcası o kadar kötü değildi, hatta iyi bile sayılabilirdi. Şu asalaklar tayfası olmasa tabii.

 Hep birlikte aşağı inmeye başladık. Bir yandan muhabbet ediyor, bir yandan da yürüyorduk. Bu insanları sevmiştim. Buğra ve Cansu sevirse geçtiler. Gizem, ben ve Mert okuldan çıktık ve yürümeye devam ettik. Babam çıkışlarda beni almaya gelmediği için, daha doğrusu toplantılarından dolayı yetişemdiği için çıkışta yürümek zorunda kaldım.

''Bana şu asalaklar tayfasından bahsetsene ?''dedim Gizem yanımızdan ayrıldığında, Mert'e dönerek.

 Açıkcası Gizem biraz korkuyordu. Ya da bana öyle gelmişti ama onun yanında bu konuyu açamamıştım. Bu yüzden onunla vedalaşıp Mert'le yolumuza devam ederken bunu şimdi konuşmaya karar vermiştim.

''Asalaklar mı ?''dedi Mert gülerken.

''Evet, asalaklar.''dedim ona katılarak. ''Neden böyle okulun sahibi gibi davranıyorlar ?''

''Çünkü öyleler, Arya.''

 Hadi canım. Bak sen şu işe. Okulun sahibi olan çocuklarla dalaşmıştım. Arya kızım, sen çok fenasın.

''Yok artık.''dedim inanamayarak. ''Nasıl yani ?''

''Poyraz'ın babası okulun sahibi ama başkasına vermiş sorumluluğu. Kendisi daha çok kendi işleriyle uğraşıyor. Bilirsin ihaleler felan. Doğanay Holding'i hiç duydun mu ?''

 Gözlerim resmen yuvalarından fırladı ve ağzımı bir karış açarak Mert'e baktım. ''Doğanay Holding.''dedim yutkunarak. ''Babamın en büyük rakibi.''

''Bir dakika,''dedi Mert. ''Sakın bana babanın Sayar Holding'den olduğunu söyleme.''

''Maalesef.'' Umutsuzca başımı salladım.

''Siz resmen Poyraz'la düşman doğmuşsunuz.''dedi takılarak. 

 Gülümsedim. ''Anlatmaya devam et. Bu holdingler kavgasına sonra döneriz.''

''Poyraz istediğini okuldan attırabilir. Bu yüzden kimse ona meydan okuyamıyor. Sende okumamalısın.''dedi uyarır gibi. ''Aslında senin bu okulda olmaman gerek. Yani baban seni neden düşman saydığı bir adamın okuluna gönderdi ki ?''

 Bu sorusu beni öylesine düşündürmüştü. Evet, bu hiç mantıklı değildi. ''Eminim bilmiyordur.''dedim Mert'e yavaşça vurarak. ''Sonuçta Poyraz'ın babası sorumluluğu başkasına vermiş. Ayrıca yakınlardaki en iyi okul burası. Babamın ilk önceliği eğtimdir. Düşmanları değil.''

''Belkide.''dedi Mert düşünceli bir tavırla.

 Konuyu değiştirmek istedim. ''Yanındakiler kim ?''

''Poyraz'ın saz arkadaşları.''

 Kahkaha attım.

''Ediz o şarışın olan. Masada Poyraz'a gülen çocuk. En yakın arkadaşı. Diğerleriylede yakın ama Ediz'le daha çok.''dedi karşıya geçerken. ''Daha uzun ve yapılı olan Can. Ona gardiyanda diyorlar. Cidden çok kavgacı bir tiptir. Ama emin ol Poyraz ona göre daha sert.''

''Vay canına.''dedim şaşırmış gibi yaparak.

''İşte birde Anıl var. Diğerlerinden daha sessiz, sakin birisi. Belkide içlerinde en iyi o.''dedi Mert.

''Neden onların böyle davranmasına izin veriyorsunuz ?''dedim kaşlarımı kaldırarak.

''Çünkü kimse böyle şeylerle uğraşmak istemiyor, Arya.'' dedi Mert. ''Eğer uzatırsan, onlar daha çok uzatır ve sonuçta kaybeden sen olursun. Okuldan atılanda. Meydan okunmasından pek hoşlanmıyorlar.''

''Çok saçma.'' Gözlerimi devirdim.

''Evet üç yıldır bunu hep kendime söylüyorum. Gerçekten saçma.'' dedi.

 Beraber on beş dakika daha yürüdük ve sonra yollarımız ayrıldı. Mert'e veda edip tek başıma yürümeye devam ettim. Bu asalaklar tayfası canımı sıkmıştı. Ayrıca babamın düşman olduğu bir adamın okulunda okuyordum. Bundan babama bahsetmeyi düşündüm önce. Ama sonra beni okuldan alacağına karar verdim. Evet, yapacağı şey tamda bu olurdu. Ben yine okul değiştirmek istemiyordum. Bunu saklayacaktım. En azından bir süre.

 Anahtarımı çıkardım ve içeri girdim. ''Anne ! Ben geldim.''

''Arya ? Sen misin kızım ?''

 İşte en nefret ettiğim diyalog. Tabi ki bendim. Kim olabilirdiki ? Anne diyordum. Benden başka kızı yoktu, yetişkinlik şeylerinden biri sanırım buda. ''Hayır anne. Ben Arya değilim.''

Güldü ve ''Üstünü değiştir. Ocakta yemek var. Acıkmışsındır.''

''Aslında aç değilim. Uykum var.''

''İlk okul gününden bahsetmeyecek misin ?''

''Hayır. Odama çıkıyorum.''

 Cevap vermesini beklemeden odama çıktım ve çantamı bir kenara salladım. Kendimi yatağa attım ve tavana baktım. Bu tavan benim tacizlerime bayılırdı. Güldüm. ''İyii olacaksın, Arya Sayar.'' diye fısıldadım kendi kendime. ''Çok daha iyi olcaksın.''

Benden Gitme.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin