What Now // 4

19.2K 54 17
                                    

Bölüme geçmeden önce bişey söylemek istiyorum, hikaye michael tarafından anlatılıcak yani normal hikayelerden biraz farklı. Bazı zamanlarda kızdanda kesitler vericem :) Bu arada şuanlık beğeni veya yorum önemli değil hikaye ilerledikçe onlarda gelir elbet. İyi okumalar...

------

Elimde sahlep (şu bi içicek varya sıcak olan nası yazılıyo bilmiom) bardağının içinde 4 parçaya bölünmüş çeri domatesleri var, bir yandan çerez gibi onları yiyip bir yandan my mad fat diary izliyordum. Acaba kate beni ne zaman arardı? my mad fat diary' e ilgimi veremiyordum, deniyordum ama olmuyordu. En iyisi dışarı çıkıp abur cubur almaktı, en azından onu aradan çıkartmış olurdum. Arabanın anahtarlarını kaptım ve en yakın supermarket e doğru sürdüm, kucağımada çeri domateslerimle dolu olan bardağımı almayı unutmamıştım. Bardaklara bayılıyorum. Dünden kalma pilavı yüksek ateşte biraz kıtır kıtır yapıp bardağa koyar yerdim, makarnayı ısıtıp yine bir bardağa koyar üstünede yoğurt dökerdim, konserve mısırı büyük bir cezvede ısıtıp teryağı ve tuz koyardım ve yine bir bardağa koyar yerdim. Supermarketin önüne gelince parkettim ve içeri girerken sepet almayı unutmamıştım, hemen abur cubur bölümüne gittim. yarım saat sonra sepetim taşmak üzereydi -bunları daha büyük yapmalılar- birüsür çikolata, jelibon, cips-özellikle doritos extrem-, pringles -kırmızı ve yeşil olan-, m&m sonra çikolatalı küçük kekler ve biraz içecek. Gezmeye devam ederken gözüme bi karküresi takıldı, yaklaşıp elime aldım. Altındaki demir şeye gözüm takıldı, çevirmeye başladım ve bir melodi çalmaya başladı. Çok güzel bir karküresiydi, içinde bir kız birde erkek vardı, Kız bir kızağın üstünde oturuyordu çocukta kızağı sürüyordu. Sepetime karküresinide koyduktan sonra ev için biraz daha çeri domatesi ve konserve mısır alarak kasaya ilerledim. Hepsini ödedikten sonra arabanın bagajına koydum ve eve doğru sürmeye başladım. Radyoda çalan Taylor swift - Blank space şarkısına eşlik ederken direksiyona parmaklarımla vurarak ritim tutuyordum. 

Eve geldiğimde telefonum çalmaya başladı, ekranda *Katherine* ismini görünce bir an kalbim tekledi ve telefonu açtım:

-Hey mike, nasılsın.

-İyiyim kate, sen?

-İyi, umm. şeyi haber vermek için aradım. Bugün annemlerde kalmaya karar verdim, film izlemeyi başka bir güne alsak olur mu?. durdum ve gözlerimi kapattım, biraz sinirlenmiştim.

-Alo michael? ordamısın?. kendime gelerek gözlerimi açtım.

-Evet, burdayım. (derin bir nefes alır) Pekala dediğin gibi olsun. Kapatmalıyım katherine. dedim sıktığım dişlerimin arasından.

-Bu kadar sinirleniceni bilseydim şaka yapmazdım mikey (kıkırdar) evdeyim ve birsürü film aldım hadi gel.. dedi. Bir an şoka uğradım ama kendimi tekrar toparlayarak cevap verdim.

-15 dakikaya ordayım.

-Tamam görüşürüz.

Annesinden ne çabuk dönmüştü... DUR! bana annesinin ve babasının öldüğünü söylemişti? o zaman bana yalan söyledi? acaba bana neden yalan söyledi? belkide onu rahatsız ediyordum? düşünmeyi bırakıp arabaya bindim ve kate'in evine doğru sürdüm.

********

-Hoşgeldin. neşeli gözüküyordu, bakışlarını ellerime çevirince gözleri büyüdü.

-Mike bu kadar şeyi kim yiceeeeek.

-Bilmiyorum beğendiğim herşeyi aldım. beraber mutfağa ilerledik. Poşetlerden birinde gördüğü m&m paketi hemen alıp açtı ve yemeye başladı.

-Ah, bunlardan yemeyeli uzun zaman olmuştu. Ne kadar harika olduklarını unutmuşum. memnuniyetle mırıldanırken onu istiyodum.

-Neyse onlardan bi kaç paket almıştım. bana bakıp dişlerini göstererek gülümsedi, dişleri çikolata içindeydi. koca bir kahkaha patlattığımda oda anırmaya başladı (sdfgsdfg anırmak)

Bi pakette ben alıp ağzını açtım ve ağzıma doldurup biraz çiğnedikten sonra bende dişlerimi gösterdim. Oda kahkaha attıktan sonra bende anırdım, (sdfgsdfg anırmak) yanına gittim ve garip bi ses tonuyla konuşmaya başladım.

-Mörhöbö bön m&m cönövörö möyköl. beraber biraz hönkürdükten sonra (adfasdf hönkürmek) oda konuştu.

-Mörhöbö böndö m&m pörönsösö kötrön. ben kahkaha attığımda ağzımdaki çikolata katherin'in yüzüne uçtu, ben utanırken katherine de benim üzerime çikolatasını püskürttü ve yüzüm tamamıyla çikolata oldu ve bir anda katherine kaçmaya başladı. Merdivenlerden hızlıca çıkarken katherine'in kıkırtılarını duyuyodum, sesler banyoda gelince banyoya daldım. Yüzünü yıkamıştı ve hala gülüyodu, tam kaçmaya çalışırken tek kolumla onu yakaladım. Dier kolumla yüzümü yıkarken kate elimden kaçmıştı, yüzümü kurulamadan koştum. Yatak odasından sesi gelinceye oraya girdim, yatağın yanına saklandığı çok belliydi, oraya koşarken ayağım yerdeki lambaya takıldı ve yere yuvarlandım. Acı içinde inlerken katherine hemen yanıma geldi, yüzümü minik avuçları arasına almıştı.

-Mike iyi misin? tanrım mike!!! gözümün kapalı olduğunu sonradan anlamıştım o yüzden baygın numarası yaptım, beni dürtüyordu.

-Mike tanrım öldün mü? mikeeeee!!!!! (yüzüne vurur) uyaaan!!! 

Daha fazla dayanamadım ve yüksek sesle *BÖÖÖ* diyerek kollarımı kaldırdım ve üstüne çıktım o sırada çığlık atıyodu. Minik yumruklarını göğüsüme ve kollarıma vururken bir yandanda küfür ediyodu. Kahkaha attım sonrada oda gülmüştü -Tanrım korkudan ölücektim! beyinsiz herifin tekisin mike!! bir kez daha gülümsedim sonra sessizlik oldu, sadece birbirimize bakıyoduk öylece.

-Annende olduğunu söylemiştin? diye soru verdim bir anda.

-Evet annemdeydim. dedi kaşlarını kaldırarak

-Ama onların öldüğünü söylemiştin. bir anda yüzünü buruşturdu.

-Beni başka bir aileye verdiler onlarla büyüdüm, zaman geçtikçede Maggy ikinci annem gibi oldu. dedi.

-Ah, özür dilerim. Sadece aklıma takıldı. 

-Önemli değil.

O kadar kısık sesli söylemişti ki zar zor duymuştum. Hemen ayağa fırladım ve onuda kaldırdıktan sonra neşeli bir şekilde konuştum.

-En son gelen filmi seçer anlaştık mı?

-Tamam 3 diyince o zaman. kafamı salladım ikimizde koşma pozisyonu aldık, kate'in saymasını bekledim.

-3!! dedi ve koşmaya başladı, ben daha ne olduğunu anlayamadan o merdivenlere ulaşmıştı bile...

---------------------

Bölüm sonu.

WHAT NOW // M.CHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin