What Now // 5

16.1K 54 9
                                    

-Peki nasıl tanıştınız, yoksa kuzen falan mısınız? Kate'in böyle düşünmesine şaşırmamıştım, herkes bunu soruyordu.

-Lisede tanıştık aslında ailelerimiz birbirini tanır ayrıca müzik yapıyoruz.

-Peki senin gruptaki görevin ne? meraklı bakışları bile sevimliydi.

-Vokal ve gitar.. Omuz silktim

-Ah, çok hoş...

-Peki

-Tm

-Tşk

-Öd

İkimizde kıkırdarken bir anda telefonum çaldı, luke arıyordu.

-Hey! herşey yolundamı? neşeli sesi telefondan kulağıma doldu.

-Evet, siz nasılsınız?

-Gayet iyi, merak ettimde bir arıyım dedim. Muzip gülüşünü burdan hissetiğime yemin edebilirim

-İyiyiz dostum öyle dohbet ediyoruz.

-Evet öyledir tabi, size iyi eğlenceler. Kahkaha sesi duyulduğunda kızarmıştım bile

-Seni sikik orosp.... Telefonu yüzüme kapatmıştı.

Luke sikik hemmings anca pirsinkiyle kızları yalayarak zevk versin zaten gerizekalı bide burnunu sokuyor herşeye.

-Herşey yolunda mı? kate'in nazik sesini duyunca kendime geldim.

-Um, evet. Acıktım ama.

-Hmm, tavuk sote ve mantarlı pilav yapabiliriz? önerisi karnımın gruldamasına sebep oldu.

-Tavuğu ben yaparım sende pilavı? 

-Olur.

Beraber mutfağa doğru yürüdük, dolaptan tavukları çıkarttım ve bi tanede fırın poşeti aldım. Tavukları önce yıkadıktan sonra torbanın içine koydum ve baharatları içine boşalttım tereyağ ve birazda sıvı yağ koydum ve ağzını kapayarak poşetin dışında herşeyi tavuklara yedirdim. Fırını yeterli ısıya getirdikten sonra tavkları su dolu tepsinin içine attım. Kate'e baktığımda pilavın içine knoe bulyon (en sevdiğim) atıyordu, mantarları ve suy koydktan sonra onunda işi bitmişti. Tezgaha yaslandığında önünde durdum.

-Zehirlenmem dimi? sorusu karşısında kahkaha attım

-Annem aşçıydı ama senin pilavının içinde ne vardır bilmiyorum. dedim ukalaca

-Görücez bakalım, inşallah tavuğa acı biber koymuşsundur.

-Acısız tavuk olur mu ki? yüzümü buruştrdum acıya bayılırım

-Bunu düşünebildiğine göre, demek bi beynin varmış. Buna sevindim dostum. omuzma yumruk attı ve gülmeye başladı.

Ani bir refleksle onu bacaklarından tuttum ve tezgaha oturttum, küçük bir çığlık atsada gülüyodu. Bacaklarının arasında durunca alt taraftaki yakınlığa göz attı ve kafasını kaldırıp yutkundu.

-Bana sürtünmeye mi çalışıyorsun clifford? muzipbir gülüşle sormuştu bunu, kızardığımı hissediyordum ama kendimi toparlayıp bende muzip bir gülümseme gönderdim ona

-Şikayetci olmadığına göre, ortada bir sorun göremiyorum?

-Benimle flört mü ediyorsun yoksa?

-Hoşna gitti mi?

-Olabilir.. dedi kendinden emin bir tavırla, hormonlarım beni yavaşça ele geçiriyordu.

-Kabalık etmek istemem ama biraz daha devam edersen seni bu tezgahta beceririm. 

-Utangaç, kekeleyen çocuğumuza noldu böyle. kahkaha atıyordu

-Habire utangaçça gülümseyen kıza ne olduysa o oldu, bacaklarını belime sarmanı saymıyorum bile. biraz fazla yakın gibiydik.

-Arada masum kız olmak gerekiyor. omuz silkti

-Muzip halin daha çekici ama yinede sen bilirsin.

-Bu bir itiraf mı?

-Ne anladıysan o güzelim.

Tanrım bana noluyordu, daha önce bi kızla böyle konuştuğumu hatırlamıyorum. Genelde sıradan bi kızı becerir bırakırdım ama oda ihtiyaç için, şimdiyse bu kızla hem flört ediyor hemde hormonlarıma sahip çıkmaya çalışıyordum. Ona biraz daha yaklaştığımda kendime engel olamadığımı hissediyordum, oda yakalarımdan hafifçe tutunca kafamı biraz daha ona yaklaştırdım.

-Sence seni öpmem için erken mi? amına koyayım neden bunu sordum ki.

-Bilmem, durabilicek kadar cesaretin varmı? bu kızın ukala tavrı beni resmen deli ediyordu.

-Beni deli ediyorsun katherine... itiraf ettiğimde gülümsedi.

-Aynı durumdayız clifford.

Bana biraz yaklaştığında kalbimin hızlandığını hissetmiştim, tam dudağım onunkine değmişti ki fırının sesini-BİP- duyduk ve birbirimizden ayrıldık. Fırını kapattım ve demlendmesi için onu biraz orda bırakmaya karar verdim, katherine hala gülüyordu aynı zamandada pilavı karıştırıp altını kapatmış kapağını üstüne bırakmıştı.

***********************

-Pekala, yarın görüşürmüyüz bayan ukala.

-Olabilir. omuz silkmişti.

-Başladığım işi bitirmeme izin varmı peki? muzipçe gülümserken vereceği cevaptan korkuyordum aslında.

-İçinden ne geliyorsa clifford.

-Bi kerede sorularıma adam gibi cevap versen şaşardım zaten.

-Kaçamak cevapları seviyorum.

-Seni o tezgahın üstünde becermeliydim.

-Kirli ağzını sevdiğimi söylemiş miydim.

-Onunla neler yapabileceğim hakkında bi fikrin varmı?

-Öğrenmeye değer mi?

-Denemek ister misin?

-Hep soru souylamı ceva...

Cevabını vermesini beklemeden dudaklarına yapışmıştım, bir elim ensesinde dier elim belindeydi. Onunda bi eli ensesini tuttuğum elin bileğindeyken dieride ceketimin yakasından tutup beni kendine bastırıyodu. Dillerimiz uyumlu bir şekilde hareket ederken ağzından minik bir inilti çıktı. İli elinide omuzuma yerleştirip kucağıma çıkmaya çalıştığında bu işin yatakta biteceğini biliyordum, fakat bunun için çok erkendi. O becerip bırakmak istediğim kızlardan değildi. Onu yavaşça kendimde ittirip yanağına bi öpücük koydum.

-Normalde hayır demezdim ama bunun için erken.

-Vay canına, beni reddeden ilk erkek olarak tarihe geçmiş olabilirsin clifford.

-Belkide amacım sadece seni becerip bırakmak değildir ha? göz kırptım ve arabama doğru gittim, o ise hala arkamdan şaşkın gözlerle bakıyordu.

Bir gecede fazla şey yaşamıştık, halbuki daha bikaç gündür tanışıyoduk. Arabaya binecekken arkamdan seslendi.

-Bu gece burda kalamaz mısın?

-Bunun için erken. 

Bu kıza karşı  koymak ne kadar zor olsada o özeldi, ona bunu yapmicaktım. Yanıma doğru yaklaştı ve parmak ucune yükselip bana bir öpücük daha verdi.

-Ben sadece yanlız kalmayı sevmiyorum. gözleri dolmuş gibiydi.

-Pekala kıyafetlerimiz üstümüzde kalıcaksa olur. dedim

-Bakire kızlar gibi davranıyorsun clifford.

-Şansını zorlama bence.

-pff peki...

----------------------------------

Bölüm Sonu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

WHAT NOW // M.CHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin