.Mission Completed.
Vay...
"O neydi lan?"
"Harbiden oğlum ya." Zach ile önümüzden geçen sarışını gözlerimizle soyarken, ki hakkımız da vardı, arkamızdan gelen sesle neredeyse sıçradık.
"Francisco Tyler Dean!" Evet. Sanırım yine başım beladaydı.
Zach bana kısaca selam verip kızı gösterdi ve koşarak peşinden gitmeye başladı.
Bense, oturduğum kaldırımdan kıçımı kaldırmaya üşenerek bekliyordum.
"Sakızları geometri dersliğinin sıralarının altına sen mi yapıştırdın evladım?"
"Size de günaydın Bayan Hole. Ayrıca, bu konunun gizli kalması gerekiyordu. Neden bu kadar bağırdınız ki?" Bayan Hole, geometri hocamızdı. Bu kadını o kadar çok severdim ki! Kendisi sevgili müdürümüzün biricik metresiydi. Ve bunu bilen sayılı kişilerden biri olarak, bunu her fırsatta kullanırdım.
Evet, onları şey yaparken gören tanıdıklarımın arkadaşlarının birtakım dostları vardı.
"Bana doğruyu söyle genç adam! Hemen."
"Sayın Müdürümüzle olan gerçeği mi Bayan Hole? Evet. Ben de bel soğukluğu olduğunu duymuştum. Anlaşılan sizi pek etkilememiş. Öhö! Disipline gitmem gerekiyor mu?" Dişlerimi göstererek gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Her seferinde bu tür numaralara nasıl da kanıyordu?
Önce bembeyaz kesildi Bayan Hole, hatta dondu. Sonra yavaş yavaş kızarmaya başladı, çözündü. Sonra error verip kendini yere attı. Bu kadar erken Bayılmasını ben de beklemiyordum. Çok oyunbozandı.
"Bayan Hole bayıldı! Hemen Bay Smith'e haber verin! Kadıncağız bayıldı!!!"
Birkaç kız koşarak müdürün odasına girdi. Yarım dakika sonra da arkalarında müdür, hızlı adımlarla yanımıza doğru geri geldiler.Sevgili müdürümüzün gözlerinde telaş vardı. Ama bu hiçbir şeydi. Birkaç dakika sonra olacakları düşünürsek tabi. Cidden, her seferinde bu disiplinlik suçlardan yırtmayı nasıl başarıyordum?
Ah, muhteşem beynim ve üzerinde çıkan biricik saçlarım.
Bay Smith önce Bayan Hole'un yanına çöktü. Yanağına sertçe vurdu. Kızlardan biri suyu uzatırken, ben de sırtımı duvara yaslayıp bağdaş kurdum ve uzaklardan bu tarafa koşan Zach'i izlemeye başladım. Partinin başlaması için önce Bayan Hole'un uyanması gerekiyordu.
Zach elini havaya kaldırıp baş parmağını yukarı dikti. Bu harika olacak. Genellikle böyle şeyler yapmam, hayır. Sadece zor cezalardan yırtmak için. Sizce de sadece birkaç tane sakız yapıştırdığım halde tüm sıraların altındakileri tek başıma kazımam haksızlık değil mı?
Zach'in gelmesini bekledim.
Sevgili Zach, Eğer bu gün de yaşarsam, andım olsun ki, seni spor takımına alması için koçun ayaklarına kapanacağım.
Onun gelmesini beklerken sıkıntıdan ölmemek için kafamı Bay Smith'e çevirdim. Bay Smith, gelen suyu Bayan Hole'un dudaklarına değdirdi önce. Işe yaramadı. Biraz daha yaklaşıp yeniden denedi. Tanrım, lütfen gelecekte kel ve şişman bir okul müdürü olmama izin ver. Izin ver ki ben de böyle güzel hocalarla oynaşabileyim.
Zach yanıma geldiğinde ise, müdür suyu yüzüne dökmeye hazırlanıyordu. "Bence onu öpse daha etkili oldurdu. " Dedi muzipçe sırıtırken Zach. Ayaklarını benim gibi çaprazlayıp oturdu ve sırtını duvara dayadı.
"Okul bomboş olsa eminim daha fazlasını yapardı." Zach ile aynı anda güldük. "Telefon numarasını alabildin mi bari?"
Zach cebinden bir kağıt çıkarıp sırıttı. "Bu akşam, saat 7'de, Shining Star'da. Adı Gwen. Dudakları silikon değilmiş."
"Gerçekten beceriklisin. "Diye mırıldandım. " Benim eve atacağım tek kişi Ty."
Zach gürültülü bir kahkaha patlattı. "Bunu her gün başka kızla konuşan lanet herif söylüyor?" Omuz silktim.
"Ne kadar hızlı koşuyorsun be güzelim." Zach anlamayan gözlerle bana baktı. Bu kadar hızlı konu değiştirmeyi ben de beklemiyordum.
"Ah evet." Aptalca sırıtıyordu Zach. "Ben eskiden koşu bandıymışım. Annem beni bir bebekle değiştirmiş."
Zach'in iğrenç esprisine gözlerimi devirip başımı Bay Smith'in olduğu tarafa çevirdim.
"Dur! Bayan Hole gözlerini açıyor!" Zach hemen Bayan Hole'e bakmaya başladı.
Bayan Hole yavaşça doğruldu. Gözleri kocaman olmuş, etrafa bakınıyordu. Bir anda gözleri Bay Smith'i buldu. Gözleri daha da açıldı ve elini kaldırıp Bay Smith'e bir tokat attı. Işte bütün hafta uğraştığımız oyunun sonucu. Zach'i dürttüm ve elimi açtım. O da elini elime doğru çarpınca ( high-five ) ağzından bal damlıyordu.
" Biz muhteşemiz French."
Görev tamamlandı.
Daha fazla bekleyemedim ve yeni bölüm yazdım. Çok heyecanlıyım. Kafamda bin tane çark dönüyor ve bunların tamamı NYA'ya ait. Sizi daha fazla bekletmek istemiyorum. Kendinize iyi bakın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYA
Science FictionHenüz doğmadan ayrılan iki erkek kardeşin öyküsü... Muhteşem bir bağ, imkansız ama bir o kadar basit bir olasılık. Aynı anneden doğan zıt bedenler. Şansları yaver gider de yaşarlarsa, bilim onları ayakta tutan tek şey olacak. Peki ya gitmezse? Baka...