3. Bölüm

977 55 26
                                    

Gözlerimin yandığını hissettim ve sersemlemiş bir halde boğuk boğuk öksürerek yattığım yerden kalkmaya çalışıyordum. Etrafımı görmekte ve nefes almakta güçlük çekiyordum. Gözlerimi zorda olsa açtım ve elim ile koltuğun kenarını tutarak kalkmaya çalıştım. Gördüklerim beni şok etmişti. Burası benim evimdi ve her yer yanıyor insanlar koşuşturuyordu. Etrafıma bakmaya devam ederken dumanların arasından bir adam bana doğru yürüdüğünü gördüm. Bana biraz daha yaklaşınca onun itfaiyeci olduğunu anladım ve içimdeki rahatlama duygusuyla elimi koltukta daha fazla tutamayıp olduğum yerde geriye doğru düştüm. İtfaiyeciyi bulanık olarak görüyordum. İtfaiyeci beni fark ettiğinde bağırmaya başladı.

"Burada bir adam var!!!"

"Yaşıyor mu?"

"Evet, yarı baygın halde uzanıyor."

Birbirleri ile bağırışmaları bittikten sonra bir adam daha bize doğru gelmişti. Çok iri yarı öteki arkadaşının iki katıydı. Aralarında geçen konuşmalardan anladığıma göre beni buradan çıkaracak itfaiyeci bu iri yarı adamdı. Elini bana doğru uzatıp tutmam için işaret etti. Çok fazla konuşmayan sessiz sakin bir adamdı gördüğüm kadarı ile ve çok iri bir vücudu vardı. Elimi uzattım ancak tutmaya halim yoktu. Büyük elleri ile ellerimi tutup beni kendine çekti. Ayakta duramıyordum. Beni bacaklarımdan tutarak omuzuna aldı. Küçük bir bebeği kucağına alıyormuş gibi rahat bir tavır ile beni sırtlayıp hızlı adımlarla kapıya doğru yöneldi. Beni sırtında götürürken gözlerimi hafif araladım ve evime son kez bakmayı başardım. Her yer ateşler içinde duman bulutu kaplamıştı. Gözlerimin son gördüğü şey bu iri yarı adamın hızlı adımlarla ilerleyen botları olmuştu.

Gözlerimi açamıyordum fakat kulaklarıma gelen sesler ambulansta olduğumu söylüyordu. Sesler kulağımı yırtıyor, bir çığlık sesi gibi kafamın içinde yankılanıyordu. Buna daha fazla dayanamıyordum. Yattığım yerden kıpırdayamıyordum. Beni olduğum yere sıkıca bağlamışlardı. Kafamın içinde dönen çığlık seslerinden kendimi kaybetmiş yerimden kalkmaya çalışıyordum. Beni olduğum yere sıkıca bastıran bir el ile kendime gelmiştim. Bu ambulans da ki görevli ve yanında oturan da o iri yarı adamdı. Benim baygın olduğumu düşünüp aralarında konuşmaya başladılar. Sessiz kalıp dinlemeyi istedim, aksini de yapamıyordum zaten, kolumu oynatamıyordum. Bunlar aralarında konuşurlarken benden bahsetmeye ve bana acıdıklarını söylenmeye başladılar. Kulak kabarttım dinlemeye başladım ilgimi çekmeye başlamıştı konuşmalar. Biri patronun bana neler yapacağını söylüyor, diğeri bunu çoktan hak etti nefes alması bile havayı kirletiyor diyerek bana nefret beslediğini hissettiriyordu. Birden ambulansın ön kısmından bir ses geldi; Sesinizi kesin ve adama mukayyet olun patron onu canlı ve hiçbir şeyden haberi yok olarak istedi. Bu sesle kendilerine gelen iki koca oğlan birbirine bakarak biraz korkmuş birazda mahcup bir tavırla o haklı diye birbirlerini teyit ettiler.

Kafamın içi o kadar dolmuştu ki artık kendimi taşıyamıyor, uyanık kalamıyordum. Bunların niyetinin kötü olduğunu anladığımdan beri aklımı kurcalayan,düşünebildiğim tek şey var oda buradan nasıl kurtulacaktım.

Gözlerimi açtığımda düşüncelerin ağırlını daha fazla taşıyamayıp uyuya kaldığımı fark ettim, biraz bulanık görüyordum ve galiba çok kısa süre uyuduğum söylenemez çünkü araba değişmiş ambulans yerine özel bir minibüsün arka bölmesin'deydim.

Minibüs düz bir yolda gitmiyordu bunu hissedebiliyordum. Gittiğimiz yol engebeli ve kıvrımları olan bir yoldu. Neresi olduğunu düşünüyordum fakat minibüsün her tarafı kapalı olduğu için bunu kestirmem pek kolay gözükmüyordu.

Ben hala neler olacağını merak ederken minibüsün ön tarafındaki ses tekrar yükseldi; adamı hazırlayın geldik sayılır gizli geçide diyordu. Gizli geçitte ne olabilir dedim ve içimdeki korku bir kat daha artmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayali KarakterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin