Bölüm 32- "Görkemli Ateş"

1.8K 127 76
                                    

"Gücümün yettiği ve mantıklı olan her şeyi sunabilirim"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gücümün yettiği ve mantıklı olan her şeyi sunabilirim"

Muhteşem Güzellik

Bölüm 32 – "Görkemli Ateş"

Güneş yavaşça alçalarak, turuncu ve sarının birbirine karıştığını gökyüzünü taçlandırmaya devam ederken, elbisesinin eteğini geriye çekerek eğilen Clarissa henüz açmadan kurumuş beyaz bir gül goncasını koparıyordu. Virgilio Köşkü'ne beklenmedik ziyarette bulunan Andreani'nin kabalığa varan bir hızla onu ağabeyinin çalışma odasından çıkarması üzerine, bir müddet altın yaldızlarla süslenmiş çift kanatlı kapı önünde dikilmekten başka herhangi bir tepkide bulunamamıştı. Şaşkınlığı ve siniri, küçük yüzünde açıkça seçilirken yeşil gözleri kapanan kapının üzerinde kalmıştı. Bir an tekrar içeriye girmek veya kapını ardından konuşulanları dinlemek, hırs hissiyle yön verilen zihninden geçmiş olsa dahi bunu kendine yakıştıramamıştı. Kaldırdığı küçük çenesiyle yutkunmuş, kapı dışarı edilmiş olmasını mağrur bir tavırla karşılayabileceğini hissettiğinde arkasına dönmüştü. Önünde birleştirdiği elleriyle onu izleyen kahyaları Ivan'ın yanından geçerken ifadesiz bir çehreyle konuşmuştu.

"Asilzadelerine, bahçede olduğumu söylersiniz."

Annesinin gül bahçesinde, geçirdiği vaktin ardından siniri yatışarak yerine sabah takındığı kararlı ifadesi yerleşmişti. Kopardığı gül goncası ile birlikte ayağa kalktığında,  hala eski yerine bırakılan demirden büyük makası eline almıştı. Bir müddet daha batan güneş ışığının altında, bir inci gibi parlayan beyaz güllerin arasında yavaş adımları ile gezmiş, yeşim taşını andıran gözlerine ilişen göz alıcı bir gülü seçtiğinde, duraksamıştı. Eldivensiz elini dikkatle uzatarak, beğendiği gülün dalını elinde tuttuğu makasıyla kesmiş, hafif bir tebessüm beliren ifadesiyle kokusunu içine çekmişti. Tam bu sırada kulağına ilişen sesle gür kirpiklerini kaldırmış, Andreani'yi görmüştü.

Attığı uzun adımları ile birbiri ardına yerleştirilmiş taşlarla oluşturulmuş dar yürüme yolunda ilerleyerek yanına yaklaşan adama yönünü döndüğü sırada yılların getirdiği bir deneyimle yüzündeki tebessümü kolayca soğuk bir havaya bürümüştü. Sahte bir hürmet göstererek omuz hizasından reverans yaparak kinayeli sözlerine başlamıştı.

"Asilzadeleri, umarım ağabeyime gidip sorma zahmetinden kurtarır ve görüşmenizin nasıl geçtiğini benimle paylaşırsınız. Hani şu katılmama engel olduğunuz görüşme."

Hemen önünde durana dek herhangi bir cevap vermemiş Andreani, berrak mavi gözlerini üzerinde uzun uzun gezdirmişti. İki tarafı beyaz güllerle çevrelenmiş, bir elinde makasını diğerinde ise henüz küçük burnu üzerinden çektiği beyaz gülünü tutuyordu. Karşısına dikildiği ilk an teklifsizce elinde tuttuğu demir makasa uzanmış, belli bir mesafeden toprak zemine bıraktığında doğrularak tekrar göz göze gelmelerini sağlamıştı.

Muhteşem GüzellikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin