Belimdeki koluyla beni kendine çekip aramızdaki mesafeyi daha da azalttı.
Beni istiyorsun. Benim için çıldırıyorsun ve bu bana zevk veriyor."
.
.
.
BU BİR İRONİDİR. İRONİ. EK OLARAK ELEŞTİRİ BARINDIRIR.
.
.
.
Kapak Tasarımı: @caglanur- ❤
Okuyup da geri dönüş yapmayan insancıklara demek istediğim çok şey var ama üşendiğim için yazamayacağım.
💄💋💅
Defterime garip garip şeyler çizip ders hariç her yere odaklanıyordum. Sıddık'da matematik dersi sonrası gitmişti. Dersimiz şu an İngilizceydi. Ağzımdakisakızla yanlışlıkla balon yapıp patlatınca herkesin bakışları bana dönmüştü.
Masum ve saf ben bu durumda hemen utanmıştı.
Ama ağzımkokuyor diye Sıddık biraz olsun etki etsin diye vermişti. Ben de el mahkumçiğnemiştim.
"Ayşe Fatma Uzunoğlu?"
Hocanın üstündeki şalı çekiştirip adımı seslenmesi ile dikkatimi ona vermiştim. Bu vaziyet al demekti.
Ah, masum ben de hâliyle çok tedirgindim. En korktuğumdersti bu.
"How can I getto Taksim?"
Hadi buyur buradan yak.
"HawcgetkjdkdTakxim?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hoca kaşlarını çatıp ne dediğimi anlamaya çalışıyordu. Ağzımdaki sakızı gerginceçiğnedim. Ne dediğimi ben de anlamamıştım.
"Can yourepeat, please."
"Kanyopetase."
Hoca kafasını olumsuzca sağa sola sallayıp dersi bitirdiğini söyledi. Oh, be! Muhteşem(!) İngilizcem ile halletmiştim.
Her şey İngilizce kadar kolay olsa keşke. E Amerika erasmus hayallerim vardı.
