Ertesi sabah erkenden uyandığımda migrenimden az da olsa geçmişti.Dünü hatırlayınca hala başım zonkluyordu.Yataktan kalktığım gibi kendimi duşa attım.Uzun bir duştan sonra anca kendime gelebilmiştim.Yavaşça hazırlanmaya başladım.Önce kıyafetlerimi giyip migren ilacı aldım. Sonra migrenin vermiş olduğu Çirkinliği gidermek adına hafif bir makyaj yapıp saçlarımı düzleştirdim.En sevdiğim lacivert supergalarımı giydikten sonra aşağı indim.Annemler kahvaltı yapıyorlardı.
Kahvaltı etmeyecektim.Tam ben çıkıyorum diyecektim ki babam benden önce davrandı. " Kızım biliyorsun ki bu kokteyl bizim için çok önemli bu akşam yeni ortaklığımız adına bir açılış kokteyli olacak.Bu seferlik bizi kırmasan da gelsen ? " diye soru sorar bir cümle kurdu.
Öyle yapmacık yerleri sevmiyordum ama ailemi kırmamak adına kabul edebilirdim.Hem Selin ve Pelinde gelecekti. Onlar bizim diğer ortaklarımızdı.Üç kişi yetmezmiş gibi dördündördüncü ortağı da arıyorlardı.Sanki okeye dördüncü arıyorlar da.Hafifce gülümseyerek "Tamam baba ama sadece bu seferlik." dedim.Annem ve babam memnun olmuş bir biçimde birbirlerine gülümserken bende evden çıktım.Kapının önünde servisi beklemeye başladım ikizleri iki gündür babası bırakıyordu.Bu yüzden iki gündür serviste tek başıma oturuyordum.Evet babam okula arabayla gitmeme izin vermiyordu.Kuralcı babalar...Servis gelince kendimi cam kenarına attim.Dünkü olayı ve kokteyli düşünmeye başladım.Uykuya dalmış olmalıyım ki gözlerimi açtığımda okula varmak üzereydik.Çantamı toplayıp servisten indim.
Bütün gözler benim üzerimdeydi.Herkes savaş meselesini ve benim geçen günkü meydan okumamı konuşuyordu. O gün tekne meselesine çok sinirlenmiştim ve üstüne de bütün koridor bu meseleden bahsedince patlamıştım. Evet onlara günlerini gösterecektim fakat ondan önce gitmem gereken bir kokteyl vardı. Ben bunları düşünürken Selin ve Pelin yanıma gelmişlerdi.İlk önce konuşmaya pelin başlamıştı. " Ne oldu almi düşüncelere dalmışsın yine.Yoksa şu dün üzerine kahve döktüğün bombayı mı düşünüyorsun ? Her an gözlerinden ateş çıkacak gibiydi valla." Dedi.
Zaten o umursamaz ukala ayrı bir konuydu.Hem bir daha nerde görecektim ki ? " Saçmalama Pelin !! " diye çemkirince ikiside dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalıştılar.
Ama bir süre sonra selin kahkahasını koyverdi ardından pelin ve sonra da ben.Koridordan geçerken Akınla göz göze geldik ve bana göz kırptı.Herhalde geçen gün yediği tekme ona yetmemiş olsa gerek.Sınıfa gelmiş sıralarımıza oturmuştuk.Aklıma şu savaş meselesi gelince yüzümü astım.Selin bunu fark etmiş olacak ki " Ne oldu almi ? Daldın " dedi.
"Ha.Bende tam onu diyecektim. Şu karşı okuldan bir haber varmı ? "Diyerek Peline baktım.
Pelin durumun ciddiyetini anlamış olacak ki sırasında dikleşerek " Evet. Karşı okul hazırlıklara başlamış ilk atak için planlar yapıyorlarmış." Dedi.
"Sizce biz napmalıyız ? " dedi Selin. En kısa zamanda bizde hazırlıklara başlamalıydık.Bunun için belki sünepe Akın bize yardım edebilirdi. Çevresi genişti ve diğer okuldan bir çok köstebek bulacağına emindim. Yakışıklı çocuk tu fakat bi o kadar da sünepeydi. Onu bu yüzden sevmiyordum. Gözümün önünde bir el hissedince kafamı kaldırdım.
"Ne düşünüyorsun yine ? daldın." Dedi Selin.
Ağzımdan " Akın " kelimesi çıkınca ikisi de birden " NE !" diye bağırdı."Duydunuz işte bize bir tek akın yardım edebilir." Dedim.onlarda o nasıl olacakmış dercesine kaşlarını kaldırdı. Bende söze devam ettim "Hem soydan Koleji'nden de bir çok köstebeği vardır onun.Bu yüzden ondan yardım isteyebiliriz." Deyince ikisi de kafasını salladı.Zaten hoca da gelmişti. Hocaya selam verdikten sonra yerlerimize oturduk.Sıkıcı bir okul gününün ardından eve gitme vakti gelmişti. Kokteyl akşam 9'da başlayacağı için daha çok vaktim vardı. Bu yüzden biraz stres atmak adına spor salonuna gidebilirdim.
"Kızlar kokteyle kadar biraz spora ne dersiniz ? " dedim gülümseyerek. İkiside aynı anda " tamam " dediler.
" o zaman 1 saat sonra spor salonunun önünde buluşalım ? " dediğimde servise bitmiştik bile. Arka dörtlüte üç kişi yayıldıktan sonra kahkahalar eşliğinde evimin önüne gelmiştik kızlara el salladıktan sonra servisten indim. Ece geldiğimde annemi oturma odasında kahvesini yudumlarken buldum.Annem de beni görünce yanıma geldi." Hoşgeldin kızım giyecek olduğun kıyafeti ve ayakkabılarını yatağının üstüne koydum.istersen biraz dinlen sonra hazırlanmaya başlarsın." Dedi.
Bende gülümseyip " Biraz spor salonuna gideceğiz kızlarla ondan sonrada hazırlanmaya başlarım." dedim. Annemde kafasını sallayarak oturma odasına geri döndü. Bende hemen odama geçerek spor çantamı hazırladım. Arabama atlayarak yola koyuldum. Kızların babası ve benim babam okula arabayla gitmemizi istemiyorlardı. Herhalde okulun sahipleriyiz diye fazla gösteriş yapmamızı istemiyorlardı.Ama biz yine de yapacağımızı yapıyorduk.
Spor salonunun önüne geldiğimde kızlar çoktan gelmiş beni bekliyorlardı.Beraber içeri girdiğimizde hazırlanıp koşu bandında ısınmak adına biraz koştuk fakat ben biraz erken ısındım. Bu yüzden biraz kum torbasını yumruklayabilirdim.
" Kızlar ben içeri geçiyorum sizde gelirsiniz." Dedim kızlara onlarda başlarıyla onayladılar.
Bende uzun koridor dan geçerek ışıkları daha loş olan bölüme geldim. Kendimi bildim bileli boksa aşığım. Dokuz yaşından beridir boks yapıyorum ve sürüsüyle madalyalarım var.Oturup ellerimi sarmaya başladım.
Tam sarmayı bitirmek üzereyken Özkan hoca geldi. " Ooo küçük şampiyon nerelerdesin ya özlettin kendini " Dedi. Özkan hoca benim boks antrenörümdü. 9 yaşımdan beri beni o eğitmişti.38 yaşındaki bir adama göre gayet fit bir vücuda sahipti.
Bende hemen lafa atılarak
" asıl sen neredesin be koç ne yurtdışı gezisiymiş " deyiverdim. Özkan haca da bu sırada yanıma gelip ellerimin sargısını bitirmeme yardım etmişti. " gezdik geldik be kızım işte. Hadi bakalım sana iyi çalışmalar. " dedi. Tam arkasını dönmüş gidiyordu ki " kum torbasına fazla zarar verme yoksa toplayamıyoruz bak " dedi bende ona kahkahayla karışık "tamam" dedim. Yavaş yavaş ısınmaya başlamıştım. Biraz daha seri hareketlere geçmeye başlayarak vuruyordum ki aklıma şu savaş meselesi geldi acaba ne gibi bir plan kuruyorlardı ? Peki ya akın a sunacak olduğum teklifi kabul edecekmiydi ? Neden sahte kahkahaların olduğu bu kokteyle gidiyordum ? Aklıma bu sorula gelmeye başlayınca kum torbasına daha sert vuruyordum.Daha sert ve daha sert derken bom !! Kum torbası patladı. Nefes nefese kalmış yerdeki kumlara bakarken arkamdan bir alkış sesi geldi. Alkış sesinin geldiği yere bakmamla şok olmam bir olmuştu. Ukala yine ukalalığını yapmıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teknede yaz
Teen Fiction- "Dikkat etsene kızım ! " Dedi karşımdaki yakışıklı ama bir o kadar da ukala çocuk. +" Ben mi dikkat edeceğim be ! çarpan sensin bağıran da sensin." Dedim bende altta kalmayarak - "Sen önüne baksaydın benim de üstüm başım kirlenmezdi." Diye atıldı...