𝐋𝐨𝐤𝐢 𝐋𝐚𝐮𝐟𝐞𝐲𝐬𝐨𝐧 | 𝐈𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞

fifty five

Karakterler: Loki x Reader

Uyarılar: Fluff, feels

***

3:17 mi? Dalga mı geçiyorsun?

Elbette bu saatte uyanmak istemezdin. Seni neyin uyandırdığından emin değildin, ama battaniyeyi tekmeleyip açtığında, kendini tekrar uykuya dalmaktan daha da uzaklaştırdın.

Öfkeyle oturarak etrafındaki dağınık çarşafları yeniden düzenledin.

Yanında uyuyan kocan uykusunda kıpırdandı, sonra çarşafları çekiştirdi. Loki'nin uyurkenki dingin ifadesine bakarken yüzünü küçük bir gülümseme süsledi. Saçları yastığın üzerine yayılmış ve ona güzel  bir hal oluşturmuştu.

Yanına dikkatlice uzanıp, yüzünü boynunun kıvrımına gömerek ve bacaklarını onunkiyle iç içe geçirerek yaklaştın. Beklenmedik temasta yavaşça homurdandığını duydun, gözleri sersemlemiş bir pus içinde bakıyordu.

"Neden uyanıksın...?" diye mırıldandı, sesi kısık ve uykulu bir şekilde.

"Şşş" diye fısıldadın, kolunu beline dolayıp elini çıplak sırtına yasladın. "Uykuya geri dön."

Gözlerini kapattı, seni ona yaklaştırmak için kollarını gevşekçe sana doladı. Göğsüne gülümseyerek, sana yakın olmak için ne kadar can attığını bilerek kollarını onun etrafında sıktın.

Çok geçmeden nefesi sabitlendi ve huzurlu bir uykuya daldığını biliyordun, dudakları bilinçsiz bir öpücükle kafana bastırdı.

Sırtını yavaşça okşadın, omurgasında aşağı yukarı tembel çizgiler izledin, kendini tekrar uykuya çekmeye çalıştın. Sevdiğin adamın kokusunu solurken parmakların saçlarına nazikçe dolanarak ensesine ulaştı.

Onu kendine çekmeye çalışırken, sertleşmiş deri ve soğuk metal kokusu kafanı doldurdu. Tamamen sarhoş ediciydi. Sert ama aynı zamanda rahatlatıcı.

Parmaklarını saçlarının arasında defalarca gezdirip onu soludun. Fırtına sırasında sisli bir hava gibi keskin kokuyordu ama eski bir kitaptaki parşömen ve sayfaların kokusuyla birleşti.

Etrafını saran gece yarısının gizemi gibi kokuyordu. Tamamen büyüleyiciydi. Birinin buzlu bir yol gibi kokması mümkün mü? Tehlikeli ama gerekli, karanlık ve tehdit edici gibi? Kokusu zihnini bu yola gönderdi, berrak, soğuk hava burnunu doldurdu ve çıplak göğsüne daha yakın olmana neden oldu.

Parmaklarını göğsünde gölgeledin, kalbi senin dokunuşun altında atarken pürüzsüz teni hissediyordun.

Evet. Buzlu bir yol. Bu kadar. Bu adamı, bu tanrıyı tarif etmenin başka yolu yoktu. Karanlık olmasına rağmen takip etmeniz gereken bir yoldu. Sonu görünmeyen, gizemli ve tehditkardı. Isıran soğuk, sert ve gevrek gibiydi ve aynı anda yanıyordu.

Ve ona tamamen bağımlıydın.

*
Çok soft bir bölüm oldu ben bayıldım arkdşlr...