Prisoners of Space

78 40 103
                                    

"Açma onu."

Amaris yanında beliren adamla gözlerini devirdi. 

"Sana da merhaba Adam. İyi görünüyorsun."

Alvin,Amaris'in sesini duymasıyla onun yanına doğru gitti. Yalnız başına tüplerin arasında duran kızı görmesiyle kendisine bir şey dediğini düşündü.

"Ne dedin?"

"Sana demedim. Adam'la konuşuyordum."

Alvin etrafına bakındı. Ancak kimseyi göremedi.

"Yani burada biri mi var?"

"Evet. Baksana o köşede oturuyor. İyi biridir. 7 yaşımdan beri tanırım. Yani en azından Derek ve Sadie kardeşler gibi değil. Onlar çok daha kötü. Kendilerini benim efendim falan sanıyorlar."

Alvin endişeyle Amaris'e baktı. Daha fazla üstüne gitmek istemedi. Hafızasını zorladığında önceden okuduğu makaleler aklına geldi. Anlaşılan Amaris psikolojik sorunlarını her ne kadar önemsemese de onlara sahipti. Kendi kendine tüplerden çıkan birinin psikolog olmasını diledi. Kıza baktığında boynundaki hilâl biçimli ay işareti dikkatini çekti.

"Güzel bir işaret."

"Ne işareti?"

"Boynundaki ay."

"Boynumda ay mı var?"

"Ne yani haberin yok mu? Çarpı işaretinin hemen yanında."

"Hayır. Nasıl bir şey? Senin boynundaki kalp gibi mi?"

"Kalp mi?"

"Evet. Görmedin mi? Seninki de tik işaretinin yanında."

Alvin,Amaris'in kendisine yine şaka yaptığını düşündü. Bu işareti kendisi yapmamıştı. Tek aklına gelen buraya gelmeden önce yaptıklarını düşünmekti. Ayrıca kızınkini de sormaya karar verdi. Çözecekleri kişilerin de işaretleri olup olmadığını kontrol etmeyi aklının bir köşesine not etti.

"Sen. Dondurulmadan önce ne yapıyordun? Hayatın nasıldı? Bence önce kendi aramızda biraz konuşmalıyız. Olur mu. Amarye?"

"Amaris. Adım Amaris."

"Oh evet üzgünüm. Amaris."

"Peki. Konuşalım o zaman. Sen başla."

Alvin, Amaris'in bu sözleriyle düşünmeye başladı. Hafızasını sorlayarak anılarının geri gelmesini sağladı. 

"Ben Alvin. Alvin Brendon. 3456'da doğdum. 45 yaşımdayken dondurttum kendimi."

"Neden?"

"Arkadaşlarım yüzünden. Hepsi dondurttu kendini. Hatta ailem bile. Ben koca dünyada yapayalnız kaldım. Kararımı verip ben de kendimi dondurttum."

Amaris olanları ilgiyle dinliyordu. Aklına bir şey gelmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Arkadaşların mı vardı?"

"Evet. Neden şaşırdın? İyi birine benzemiyor muyum yoksa?"

"Hayır. Ondan değil. Benim hiç yoktu. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum."

Alvin sadece bekledi. Bir insanın nasıl hiç arkadaşı olmazdı? Ancak Amaris devam etmesini istiyerek beklediğinden bu düşüncelerini rafa kadırdı.

"Mühendisim ben. Mesleğim oydu. Senin mesleğin neydi?"

Amaris soruya gülümsedi.

"Ben bir şeftim. Ayrıca çikolata ve tatlı dünyasının kraliçesiydim. Ünüm tüm dünyaya yayılmıştı."

"Sen Amaris Alina Rayne misin yani?"

"Ta kendisiyim."

Alvin duyduklarıyla gülümsedi. Onu tanımayan yoktu ve şimdi kendisi tanışmıştı onunla.

"Senin çikolataların mhhteşemdi. Sonradan ortadan kayboldun."

"Evet kendimi dondurttum."

"Ama neden?"

"Seninle aynı nedenden.Kimsem yoktu. Ancak aramızdaki fark şu ki. Sen elinde olanları kaybettin. Benim kaybedecek bir kişim bile yoktu. Adam,Derek,Sadie ve diğerleri. Sadece onlar benim yanımdaydı."

Alvin gerilse de belli etmedi. Konuşmayı sürdürdü. Amacı kızı daha iyi tanımaktı. 

"Ne kadar zamandır yanındalar?"

"Adam 7 yaşımdan beri yanımda. Yetimhanede yalnız bırakmadı beni. Derek ve Sadie var. Onlar da diğerleriyle birlikte sonradan geldi. İlk olarak Adam geldi ama. Sonra Adrienne var. O bana sürekli kendimi öldürmem gerektiğini söyler. Aramız pek iyi değil. Süslü biri işte. Maddox da iyilik meleği gibidir. Her işimde bana yardım eder. Herbert ise bir savaşçı. Biliyor musun? Sürekli savaşlara gidiyor. Conroy'sa her şeyi bilir. Ne zaman sorum olsa ona sorarımSon olarak da Maya. O bir sihirbaz."

Alvin öylece kıza baktı. Söyleyecek en ufak bir şey bulamadı. Bir yanı kıza acırken diğer yanı korkuyordu ondan. Amaris ise anlatacakları bitmiş olcak ki tüplere yöneldi. Tek tek aralarında yürümeyi sürdürürken aniden konuştu.

"Korkma. Sana zarar vermem. Kimseyi öldürmedim. Henüz"

"Korkmuyorum."

"Öyle mi? Conroy öyle demiyor ama. O her şeyi bilir."

Ardından hiç konuşmadılar. Sadece kendilerine uygun kişiler arıyorlardı. Birkaç dakika sonra Amaris'in bağırışı duyuldu.

"Buldum! Bunu çözeceğim."

"Neden?"

"Adı Aramis çünkü. Benimkine çok benziyor."

"Ne? Sırf bunun için mi yani?"

"Elbette bunun için. Başka neden olacaktı ki?"

Alvin henüz cevap veremeden Amaris hızla tüpün kapağını açtı. Alvin ise beden çözünene kadar tüpün üstünde yazanları okudu.

Aramis Rayne(3048-3068)

0Rh+

Sağlıklı

Uyumsuz.

Dikkat:Tehlikeli

Alvin okuduklarıyla daha da gerildi. 

"Tehlikeli yazıyor üstünde."

"Ne olmuş yani? Benimkinin üstünde de yazıyordu. Hem de şu masum yüze rağmen."

Aramis tamamen çözüldü. Büyük gözlerini açtı. Sırayka Alvin ve Amaris'e baktı. Gözleri Amaris'te takılı kaldı. Tüpün içinden çıktı ve ikiliyi süzmeye devam etti. Alvin konuşma ihtiyacıyla ağzını açtı.

"Merhaba. Ben Alvin."

"Aramis. Nerdeyiz?"

Gelen soruyla Amaris gözlerini devirdi. Yeni birini daha çözmek için tüplere ilerledi. Bu sırada Alvin olanları ve planlarını Aramis'e de anlattı. Yarım saat sonra Amaris'in "Seçilmişler" takımı hazırdı. Soleil Milan,Arnaldo Felicio ve Archer Aldrich. Aralarına katılan diğer kişilerdi. Yeniden doğmuş olan insanlar sadece nerede olduklarını değil eski yaşamları haricinde hiçbir şeyi bilmiyordu.

"Sizce hangi ülkedeyiz?"

"Bence bir ülkede değiliz."

Soleil,sorusunu yanıtlayan Aramis'e anlamaz bakışlar attı.

"O ne demek şimdi?"

"Ben kendimi dondurtmadan önce yapay zekalar üstüne çalışıyordum."

Aramis'in duraksamasıyla Arnaldo söze katıldı.

"Ve?"

"Uzaydayız."




4781Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin