Güneşin bütün ışıkları odaya vurmuştu bile. Bizim kız hala uyanamamıştı ama. Her zaman olduğu gibi yine geç kalmıştı okula.o kadar alarm sesine rağmen uyanamamıştı. Annesi odaya girmişti. Cemre kalk artık yine geç kaldın okula diye bağırıyordu. Kalktım anne tamam dedi Cemre. Cemre uyku sersemi halde yataktan kalkıp lavaboya gitmişti. Elini yüzünü yıkayıp odasına geri gelmişti. Okul kıyafetlerini giyip evden çıkıyordu ki. Annesi bağırdı Cemre bir şey yemiyicek misin? Hayır anne geç kaldım çıkmam gerekiyor. Annesi hemen eline bir tost verdi giderken yersin kızım dedi. Tamam anne diyip çıktı evden Cemre. Geç kaldığı için servisi kaçırmıştı. O yüzden yürümek zorundaydı. İkinci derse yetişebilmek için de koşuyordu. Okula gelmişti sonunda kapıdan içeri girdiğin de karşın da kara gözlü kara kaşlı uzun bir adam vardı. Cemre çocuktan gözünü alamıyordu. Donup kalmıştı. Pardon diyip koştu merdivenlere doğru. Kendi kendine konuşuyordu. "Ne gördüm ben biraz önce Allahım çok yakışıklıydı ya." Sınıfın kapısının önüne gelmişti yakasını düzleyip kapıyı çalmıştı. Hoca gir diye bağırmıştı. Cemre içeri girmişti.
Cemre; Hocam em kaldım kusura bakmayın girebilir miyim?
Hoca; Tabi Cemrecim geç otur sırana.
Cemre sırasına oturmuştu
. Ama aklı o çocuktaydı. İkinci ders bitmişti Teneffüse çıkmamıştı Cemre. Sınıfta oturuyordu. Sınıfın kapısı açıldı içeriye müdür ve uzun boylu biri girmişti. "Bu o çocuk dedi Cemre kendi kendine. Bu sınıfa mı gelecek yoksa?"
Müdür; Merhaba çocuklar.
Sınıf; Merhaba hocam.
Müdür; Sınıfınıza yeni biri daha geldi. İsmi Deniz. Deniz geç çocuğum otur boş bir yere.
Deniz; Tamam hocam.
Cemre'nin yanına doğru gitmişti. Oturabilir miyim diye sordu Deniz. Tabi otur dedi Cemre. Cemre çok heyecanlanmıştı. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu. Müdür çıkmıştı sınıftan ve ders başlamıştı. Herkesin gözü Deniz'deydi. O kadar yakışıklıydı ki. Bütün kızlar peşinden geliyordu. Teneffüs zili çalmıştı bütün sınıf Deniz'in kantine inmesiyle birlikte kantine inmişti. Bense sınıfta tek başıma oturuyordum. Birden Deniz içeri girdi.
Deniz; Selam ben Deniz. Zaten sabah karşılaşmıştık.
Cemre; Evet sabah karşılaşmıştık.
Deniz; Bu arada sana ne diye hitap edeyim?
Cemre; Cemre ben. Tanıştığıma memnun oldum.
Deniz; Bende çok memnun oldum.
Zil çalmıştı hoca içeriye girmişti. Ders edebiyattı ve son dersti bu dersten sonra son zil çalacaktı ve eve gideceklerdi. Sonunda sil çalmıştı. Hoca çıkabilirsiniz gençler dedikten sorma bütün sınıf dışarı çıkmıştı. Yine en sona ben kalmıştım. Deniz beni bekliyordu sanki. Beraber çıkalım mı dedi. Tamam olur dedi Cemre. Çantaları alıp aşağı inmişlerdi. Cemre çok dalgındı. Deniz'le birlikte yürüyorlardı. Ama Cemre önüne bakmıyordu. Birden yola çıkmıştı. Karşıdan son sürat hızla bir araba geliyordu. Adam önüne bakmıyordu. Telefonla konuşuyordu. Cemre arabayı farketmemişti. Arabada ki adam da Cemre'yi farketmemişti. Araba tam Cemre'ye çarpacakken. Arkadan biri Cemre'yi kendine doğru çekmişti. Cemre büyük bir korkuyla kendini Deniz'in kollarına bırakmıştı. Cemre'yi ölümden kurtarmıştı. Cemre büyük bir korkuyla Deniz'e sarılmıştı.
Cemre; Çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardın.
Deniz; Önemli değil ama ben olmasaydım belki yanında o araba sana çarpabilirdi. Biraz dikkatli olmalısın.
Cemre; Biraz dalgındım. Kusura bakma aha dikkatli olurum.
Deniz; Seni eve bırakmamı ister misin?
Cemre; Yorulmasaydın sen ben giderdim.
Deniz; Yok yorulmam. Hadi gel.
Beraber yürüyorlardı. Sohbet baya sarmıştı. Evinin önüne gelmişlerdi. Ama farketmemişlerdi. Camdan biri Cemre diye bağırmıştı. Bağıran nanesiydi. Kızım hadi gel eve diyordu. Tamam anne geliyorum dedi Cemre.
Cemre; Öncelikle her şey için teşekkür ederim. Hayatımı kurtardın.
Deniz; Teşekkür etmene gerek yok. Sadece biraz daha dikkatli ol yeter bana.
Cemre; Tamam olurum. Görüşürüz o zaman.
Deniz; Görüşürüz.
Cemre eve gelmişti. Hemen odasına çıkmak istiyordu. Ama annesine yakalanmıştı. Annesi her şeyi soruyordu. Deniz'i de gördüğü için bir sürü soru soracaktı. Cemre cevap vermek istemediği için hemen odasına koştu kapıyı kilitledi. Yatağına uzanıp düşünmeye başlamıştı. Deniz'i düşünüyordu sadece. Ama bunu yapmamalıyım dedi kendi kendine. Sonumun anne ve babamın sonuna benzetmemeliyim. Onlar gibi kavga dövüş bağırtı gürültü çekmek istemiyorum. Bunun olmaması gerekiyor. Ben sadece mutlu olmak istiyorum. Tek başıma mutlu bir hayat istiyorum dedi Cemre kendi kendine. Cemre'nin annesi ve babası birbirlerini görmeden evlenmişler. Eski usul yani görücü usulü. Evlendiklerinden beri evlerinde hiç huzur olmamış. Hergün kavga ediyorlarmış. Birbirlerine karşı ne sevgileri ne de saygıları varmış. Cemre bunu yaşamak istemiyordu. Bu yüzden böyle olaylara hep soğuktu. Cemre telefonunu eline almıştı ve Deniz'in sosyal medya kullanıp kullanmadığına bakmıştı. Deniz'in instagramı vardı. Bir sürü fotoğrafı vardı. Cemre gözlerini alamıyordu. Bütün gece fotoğraflarına bakarak uyuya kalmıştı...