Bir kaç saat daha geçtiğinde sonunda Poppy gelmişti. Buradan çıkacağım için mutluydum açıkçası. Benim kadar zeki olan ve zhinbent konusunda doğuştan yetenekli bir sevdiğim olduğu için bir az daha bakışırsak yakalanacağımdan korkuyordum.
Eh..iyi olabilirdim ama o da en az benim kadar iyiydi.
"Artık çıkabilirsin Margaret..ha bu arada, bir dahakine verdiğim ilaçları içmeyeceksen çiçeklerime dökme..nedense onlarda şuruplarımı sevmiyor!"
Biz Poppy'nin ardından dehşetle bakarken o çoktan revirde ki diğer kapıdan çıkmıştı. Cidden o kapının ardını merak ediyordum.
İlk kendilerine gelen Çatalak ve Pati anırarak gülmeye başlamışlardı. Eh, haliyle bizde onların ardından..
...
"Hey Marg!"
Arkamdan gelen sesle heyecanla arkamı dönerken üstüme atlayan kişiyle birlikte yere yapışmıştım. İçim de ki aradığım kişiyi bulmanın mutluluğu yüzüme de yansımıştı, emindim.
"Ne oldu sana Marg? İyi misin? Poppy çok fazla kişi olduğu için içeri girmemize izin vermedi, manyak kadın, kapıya büyü bile yapmış!"
Oh..
Gülmekten konuşamıyordum ki.
"İ-iyim haha-"
Lucius Malfoy, vaftiz kardeşim..Kendisi Severus'u kıskandıran ilk kişi olmakla birlikte, benim de ilk dostumdu. Eh..haliyle bazı konularda çok fazla korumacı da olabiliyordu.
"-Öhh öhm"
Severus?!
"Lucius. hemen. Margaret'ın. üzerinden. kalk."
İşte bu, sinirlendi demek dostum. Merlin bana yardım etsin!
Lucius hızla üzerimden kalkıp benim de kalkabilmem için elini uzattığında bende onun elini tutup kalkmayı planlıyordum. Ama Severus'un ortamdan sinirle uzaklaşması, buna engel olmuş, hızla yerimden doğrulup peşi sıra koşmama neden olmuştu. Bu çocuk sinirlendiğinde ne kadar hızlı yürüdüğünün farkında mıydı?
"Marg!"
"Gidin siz."
Sonlara doğru uzaklaşan sesimden beni duyduklarını umuyordum ki, arkama dönüp baktığımda kendi kendime bunu onaylamıştım. Onların görüş açılarından çıkmadan önce bir kez daha onlara bakıp el salladım, benim için endişeleniyorlardı, üzüldüğümü görmek istemiyorlardı..farkındaydım.
Çalıların ardından geçip karagöle vardığımda, Severus'u bağdaş kurup bir ağaca yaslanırken bulmuştum. Hiç bir şey söylemeyip yanına oturduğumda onun beklemeyeceği bir şey yapıp başımı omuzuna koymuştum.
Gelecekte olanları biliyordum, eğer başarısız olursam, bunu yapmamanın pişmanlığını yaşamak istemiyordum. Özlemiştim, herkesi, herşeyi..
"Mar-Margaret...n-ne yapıyorsun?"
"Sadece sevdiğim çocukla flört ediyorum Sev."
Hayır..hayır
Bu kadar ani söylememeliydim.
Bu hem Severus, hemde benim için bir şok etkisi yaşatmış olacak ki, bir süre ufak bir sessizlik olmuştu.
"A-ama Lucius?"
Lucius?! Oh merlin!
"O benim vaftiz kardeşim Severus."
"NE?!"
İşte bu tepkiyi, cidden beklemiyordum.
"Neden söylemedin?"