Kaç gün olmuştu? Bir , iki belki üç ? Tamı tamına 3 ay olmuştu o hiç gelmemişti.bir kez bile uğramamıştı ben yine yalnızdım tek başımaydım .
Sanırım ben buna mahkumdum yanlızlığa ya da muhtaçtım kimse kol kanat germemişti ki bana bir tek yeşil gözlüm vardı bende onu bekliyor ve beni ısıtmasını istiyordum.Çok mu şey istiyordum ?
Her zaman olduğu gibi bir soğuk yoktu bu akşam. Sadece sıcak sıcak üfleyen bir nisan esintisi vardı . Göğsümün biraz altında olan saçlarım hafif esintice dalgalanıyordu .
Saat üçü on geçe boş sokak lambasının altında otururken iç cebimden çıkardığım mentollü sigarayı sarı renk olan çakmağım ile becerisizlikle yakmaya çalışıyorum en sonunda uzun uğraşlarım sonuç veremeyince sakince çakmağı ve sigara'yı iç cebime attım.
Oturduğum sokak lambası yine her zaman ki gibi arızalanmıştı ben gözlerimi yanıp sönen sokak lambasından ayırmezken çok küçük bir alanı aydınlatan sokak lambası sokak ile beraber zifiri karanlığa gömüldü.
Karanlıktan korkardım. Hızlıca doğruldum ve çok uzakta görünen sarı ışığa doğru yol aldım bilmiyordum ki ben yeşillerimi o an kaybetmiştim ve başkasının kalbini arıyordum.
Son anda sırt çantamı unuttuğum aklıma gelince geriye doğru bir adım attım.
Ama bileğimde hissetiğim eller beni engellemişti.
İrkilmiştim, korkmuştum ses çıkartamıyordum .
" efe ... " O olmasını bekliyordum çaresizce
" geceleri sokakta yanlız yürümek tehlikelidir "
Karşımdaki bileğimi tutan adamın sesi sanki bir asırdır çıkmışcasına pürüzlü ve derinden çıkmıştı bu korku dolu bir hissiyat veriyordu.
Sıcak nisan esintisi gitmişti soğuk bir rüzgar etrafı esir almıştı saçlarımın altından giren soğuğu umursamaya çalıştım.
Etrafta rüzgarın etkisiyle çıkan ses iyi bir şeyin habercisi olamazdı çünkü değildi âdeta ' bela geliyor ' diye fısıldıyordu
Bilmiyordum ki belanın en büyüğü başıma gelmişti.
Karşımdaki'nin bana sesizce bir adım daha atması kokusunun burnuma dolmasını sağlamıştı.
Kokusu duyduğum hiç bir kokuya benzemiyordu alakası bile yoktu bir parfüm olamazdı ama eğer olsaydı adı 'ölümün kokusu ' olurdu çünkü bu koku baruttan başka bir şey değildi....3 Ay Önce
♠️♦️♣️Soğuk bir akşamdı... bedenimdeki tüm tüyleri diken diken edicek türden bir soğuktu
Karşıdaki sokak lambasından süzülen ışık büyük ve oldukça fazla sokağa çıkan yolları tamamen aydınlatmıyordu zaten aydınlatamaz dı da diğer ışıklar ise yoktu sokak o tek ışık olmadan adeta zifiri karanlığa mahkum kalacaktı ve ben bunu istemiyordum .
Bacaklarımı olduğu yerden kaldırıp adım atmam nerdeyse 1 dakika sürmüştü, soğuk yüzünden kilitlenen bacaklarımı hafifçe eğilip Sanki beni ısıtıcakmışcasına sıvazladım ve gözlerimi karşıdaki sokak lambasından 1 saniye bile ayırmadan doğruldum, bir şey arıyordum sokak lambasında daha doğrusu onu arıyordum ...
Söz verdiği gibi gelmesini bekliyordum . Geleceğinden o kadar emindim ki buraya kadar gelirken bile aklımdan bir kez bile gelmeme olasılığı geçmemişti hem o gelirdi ki .... çünkü söz vermişti beni yarı yolda bırakmazdı... ama daha önce bırakmıştı şimdi neden bırakmasındı ki ?
Aklıma gelen düşünceler ile gözlerim doldu bunda biraz da soğuk havanın etkisi vardı. Cebime soktuğum ellerimi cebimden çıkardım ve parmaklarımla gözümde biriken göz yaşını bir çırpıda aldım bu sefer ellerimi cebime sokmadım ellerimi ağzıma götürdüm ve ellerimin içine sıcak nefesim ile üfledim bu ellerimi ısıtırken biraz olsun içimi de ısıtmıştı. Bastıran rüzgara aldırmadan hala bekliyordum huzursuzca kıpırdandım ve bu sefer gözlerimi ışıktan ayırıp yere diktim siyah botlarımın kenarları çamurlar ile kaplıydı bu geldiğim yani seçtiğim yol ile alakalıydı . Birden sanki gelmişçesine gözlerimi lambanın altına diktim yoktu .... yutkundum boğazımda ki acı tat ağzıma kadar ulaştı elimi cebime attım ve mentolü olan sigaramı çıkarttım kapağını açtım içinde sadece 4 tane kalkmıştı bir tanesini ağzıma yerleştirirken sigara kutusunu cebime koydum çok fazla sigara tüketiyordum biraz azaltmam gerektiğini biliyordum ama pek umrumda da değildi açıkçası.
Sigara ağzımdayken arka ceblerimi yokladım ve arka cebimde bulduğum çakmağı çıkartım ellerimde sarı renk olan çakmağı döndürürken sonunda durdurdum ellerim ile çakmağın dışına bariyer kurdum ve çaktım yanan çakmağı sigaranın ucuna götürdüm yanan sigara ile duman dışarı çıkarken çakmağı hızlıca montumun cebine attım. Sigarayı iki parmağının arasına aldım ve dumanı dışarı bıraktım sigara dumanının yukarı doğru çıkmasını izledim ve defarca icime çektiğim zehiri bir kere daha dudaklarımı koydum ve içime çektim, içime çektiğim mentollü tat hafifçe gülümsememe sebep oldu . Telefonumun titremesi ile elimdeki sigarayı hızla yere attım ve üstüne bastım vakit kaybetmeden acele ile telefonumu çıkartım onun numarası vardı ....
Bir kaç dakika hiç hareket etmeden telefonumun kilit ekranındaki düşen numarasına baktım her sayısını ezberlemiştim telefonumun şifresini parmak izi ile açtım ve mesajlara girdim heyecandan yerimde duramıyordum.
Ama gördüğüm mesaj tüm heycanımı mutluluğunu bedenimden çekmiş ve beni ruhsuz bir benden haline getirmişti..." üzgünüm... gelemem "
Ellerim ile telefonum ile beraber aşağıya doğru indi beklediğim bir şey olmuştu ama ben yine yıkılmıştım.
o bana gel derken önceki seferleri unutmuştum ve ona doğru uçmuştum ama bu sefer ona uçup yanan kanatlarım tamamen kül olmuştu ve artık uçamayacaktım aşk kelebeğin kanatlarını kül etmişti ' aptal kelebek' ama aptal kelebek aşkını uzaktan izlemeyi kabul etseydi bunca yarayı almayacaktı ,kanatlarını yakıp kül etmeyecekti şimdi ise o kelebek kalkamayacak kadar kötü yaralar almıştı...
" Merhaba ! Yeni bir hikaye!
Ve söylemek gerekirse bir hayran kurgu kitabı değil.
Ve ilk bölüm biraz kısa daha uzun bölümlerde görüşmek üzere. 🖐 "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
" Yalnız."
Teen FictionYanlızdı .Tamamen kendisi ve dünyası dışında kimse yoktu kendi kurduğu sınırlar herkesi geride bırakıyordu farkındaydı her şeyi biliyordu ama o geceleri yanlız dolaşıp sokak lambası'nın altında onu bekliyordu yeşillerini bekliyordu .... Hiç bırakma...