Sinan'dan:
"Kafayı yemiş bunlar." Dedi Asya, "akılları sıra çömez edecekler ya." Arkadan Elif'in sesi geldi.
"Arkadaşlar bir saniye." Çok sinirli olduğum için dinlemedim. "Öyle kafalarına göre yargı dağıtmak neymiş göstericem onlara ben."
Elimdeki kartı yırtıp çöpe attım. "Bence de ya, ver, ver şunu." Asya'da Elif ve Arda'nın elindeki kartları yırtıp çöpe attı.
"Asya!!" Dedi Elif. "Gösterelim," dedi Aysa. "Onların yaptığı gider benim ancak hoşuma gider."
"Şşhh, yakışır kardeşime de... Nereye gidiyoruz?" Elif bağırdı, "ARKADAŞLAR!" Biz durunca Elif konuşmaya başladı.
"Ya bir saniye durup düşünebilir miyiz artık? Tamam anlıyorum sinirlendiniz... Yani içerde çok saçma bir şey oldu, ama bu okulda ilk günümüz, herkes ilk gününde böyle şeyler yaşamaz mı?"
Telefonlarımızdan gelen bildirim sesiyle cebimizden çıkardık.
Asya mesajı okudu, "arkadaşlar, ilk günüm muhteşem geçiyor çok çabuk alıştım okula."
Hepimiz Elif'e baktık, "yani, Kerem uyumlu biri sonuçta, kim bilir diğerleri ne haldedir..."
"Burak, vallaha Türkiye Teknoloji Takımın'da da işler harika!!" Burak'ın attığı mesajı okudu Arda.
Ondan sonra Merve mesaj attı, ben okudum. "Merve, ben de Fransa'ya baya alıştım. Okulumda çok güzel." Elif'e 'gerçekten herkesin ilk günü çok kötü geçmiş' der gibi baktım.
Arda diğer mesajı okudu. "Murat, hayallerimdeki okuldayım arkadaşlar." Son mesajı Mete yazdı,
"Mete yazmış, benim okulumda harika tek sorunum sizi özlemek." "Oh, herkesin keyfi gıcır, bir de bize bak... Fara tutulmuş tavşan gibi böyle kaldık."
"Mete, peki... Sizde durumlar ne Mavi Ay?" İç çektim. "Bence üzmeyelim onları."
Herkes bana hak verince gruba iyi olmasakda iyi olduğumzu söyledik. "Ee~ ne yapıyoruz şimdi?" Diye sordu Asya.
"Onların bizi ezemeyeceklerini en başta göstermemiz lazım." Dedim. "Doğru söyledin kardeşim, ilk günden karizmayı çizdirmemek lazım." Dedi Arda.
"Müdürle konuşacağız." Dedim. Elif bıkmış gibi atladı. "OL- MAZ. Ya bir durun, Salih Hoca hep ne derdi? 'Öfkeyle kalkan zararla oturur' önce iyice bir düşünelim."
***
Müdür odasına doğru yürümeye başladık, "arkadaşlar başımız derde girecek." "Gidip Kasırga Kuralları'nı ezberleyelim istersen Elif?"
"Kural üç... Kasırga'ya saygı selamı vericeksin bebeğim. Al sana saygı selamı."
Arda Asya'nın yanağını sıktı. "Afferin kız, ne güzel yaptın haa." Elif'le ben güldük. "Arda! Sen de şu ağır abi tiriplerini bırak, vallaha sinirimi senden çıkarırım."
"Artık karakterim bu kızım, alışın artık." "Bak hâlâ kızım diyor ya!!" "ARKADAŞLAR!! Ben diyorum ki önce bir konuşmayı deniyelim onlarla, yani sakin saki-
Sözünü kestim. "Sence sakin sakin konuşacak tiplere benziyorlar mı Elif?" Asya iğrenerek konuştu. "Bırak ya. Hepsi iki yüzlü... Hayır, madem iki yüzlü olacaksın bari bir yüzün bir şeye benzesin."
***
"Yangında İlk Kurtarılacak Rafet Pala mı? Bu okul harbi şaka gibi ya." "Acaba kim bu Rafet Pala?" Diye sordum. "Yangında ilk kurtarılacak kişi olduğuna göre, önemli biri herhalde."
Asya Elif'e katıldı, "herhalde, müdür yani, baksanıza kurucu ve yönetici diyor."
Asya kapıyı çalıp açtı. İçeri girdik. "Dur, dur dur dur dur, kâfi fazla yaklaşma! Söyleyin bakayım, siz kimsiniz? Ve kahve içme saatimde beni neden rahatsız ettiniz?"
Asya konuşmaya başladı, "biz yeni öğrencileriz hocam-" hoca Asya'yı durdurdu. "senin boyun kaç?"
"Boyum mu? Boyum bir altmış beş." "Sen sus! Dedi hoca." Bizi biraz süzdü ve Arda'yı gösterdi. "Sen gel."
Öne çıkması için kafamla işaret ettim. "Yaklaş." Dedi hoca. "Hocam, şimdi olay şu ki bazı arkadaşlar okulda kendi kurallarını koymuşlar, bizi ezmeye çalışıyorlar."
"Kim miş o arkadaş? Benden habersiz kim kural koyabilir bu okulda?" "Kendilerine Kasırga diyorlar," dedim. "Ele başlarıda Tayfun ve Duygu."
Hoca masanın üstüne çıktı, "Tayfun ve Duygu öyle mi?" Hoca üstümüze yürüyünce biz de geri çekildik.
Elimi arkadaki koltuğa dayadığımda, orada başka bir el olduğunu hissettim, baktığımda bunun Elif'in eli olduğunu gördüm. Birbirimize bakıp ellerimizi geri çektik.
"Utanmıyor musunuz yalan atmaya?" Dedi hoca. "Onlar bu okulun ek akıllı, en terbiyeli öğrencileri."
Asya göz devirdi. "Onlardan olsa olsa azrail olur." "Sen sus sırık!" Dedi hoca, eğer şu an bu kadar saçma bir durumda olmasaydık buna gülebilirdim.
"Sevgili hocam." Dedi Elif. "Acaba aynı çocuklardan bahsettiğimize emin miyiz?" Hoca bir dakika işareti yapıp masasında duran bir fotoğrafı aldı. Gerçekten o çocuklardı.
"İşte, Taygu Koleji'nin iftiharları. Bu çocukların sizin söylediğiniz şeyleri yapacak tipleri var mı? Kurban olurum ben onlara."
"Sevmediğim iki şeyi söyleyeyim, uydurukçular ve ispiyoncular." "Ama hocam gerçekten-"
"Hocam değil efendim, şimdi çıkabilirsiniz." Arda hocayı takip edip masanın altına baktı. "Ana puf koymuş ya altına." Hoca kızdığında yavaşça kapıdan çıktık.
684 kelime.
Kuzularım, normalde bölümü hafta sonu yayınlamayı düşünüyordum ama dayanamadım.
Bu arada diziden bazı sahnelerin arasına ship sahneleri koyacağım bölümleri yazarken.
Okuduğunuz için teşekkür ederim kuzularım.
Oy sınırı 15
Yorum sınırı 16
Oy verip yorum yapmayı unutmayın kuzular.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tozkoparan İskender- ElSin
FanficTozkoparan İskender dizisi için yazılmış hayran kurgu kitabıdır.