Temiz Olmayan Hayaller

101 9 11
                                    

•!Kitabı Jungkook'un anlatımı ile okuyoruz!•
•Bolca yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkürler~•
•İyi okumalar 🌻•
---

Zil zurna sarhoş bu bardaki 2.gün, insanlar içip dans etmekten bithap düşmüş, bedenleri birbirleri ile paylaşma amaçlı etraftaki kişilere kör olarak yaptıkları seksle zevkten dört köşe, inlemeleri şarkılara melodi olmuştu. Şimdi ise yorgunlukla yerlere yığılmış, çıplaklıklarının gün yüzüne çıkmasını umursamadam uyuyakalmışlardı.

Ben ise onca çıplak, sarhoş, uykulu, hıçkırıklarla ağlayan, kahkahalarla gülen, öylece durup bulunduğu alanı, hayatını sorgulayan kişilerin arasında geceden beri aynı köşede durup içen seni izliyordum.

Masanın üzerindeki, elinin altındaki viski bardağının ağzında parmaklarını dolaştırıyor, gözlerini hiçbir şekilde benden çekmiyorsun. Bordo salaş kadife gömleğinin etekleri boru paça siyah pantolonuna sıkıştırılmış, bir kaç düğmesi birlikteliklerini bozup özgürlüğe açılmış köprücük kemiklerine ek göğsünü gün yüzüne çıkarmıştı.

Neon ışıkların altında beyaz teninin parıldıyordu ve bu ışıklar tenini süslediği gibi bileğindeki gümüş bileklikleri, ince parmaklarındaki siyah yüzükleri parıldatıyor, kömür karası dalgalı saçlarının arasından geçişip karanlık gözlerinde parıldamalara neden oluyordu.

Sen bana bu halin ile bir ziyafet gibiyken ben siyah transparan bel gömleğim, siyah deri pantolonum ve pantolonumdan sarkan gümüş zincirlere ek kulağımdan sarkan kıvrımlı bir küpe ile senin bana olduğun gibi bende sana bir ziyafet oluşturuyordum.

Bunu bakışlarından anlamak hiçte zor değildi. Kara irislerin bacaklarımı sıkı sıkıya saran deri pantolonumda dolaşıyor, yavaşça yukarıya yönlenerek gömleğin verdiği tasarım kısalığından gözüken karnımın çıplaklığını yakarak dolaşıyor, gömleğin şefaflığının ve içime bir şey giymediğim için gözüken göğüslerimden yukarı adımlıyordu ve bu bakışlardan temiz hayaller kurmadığına emindim ve bende kesinlikle temiz hayaller kurmuyordum.

Viskinin büyük bardağında dolaşan parmakların durup cam parçayı kavrayarak ani bir hızla ince dudaklarına ulaşmış, soğuk, acı sıvı dudakların arasından yollanıp boğazına doğru yol alırken elindeki bardak yeri bulup binbir parçaya ayrılmıştı. Siyah rugar ayakkabıların ile acımasızca cam kırıklarını ezerek parçaları geride bırakmış, yerdeki insanların arasında dikkatlice dolaşan adımlarla bana doğru yakınlaştın.

Her bir adım, bana doğru gelen her bir adımında boğazım düğümleniyor, nefesim sıklaşıyor, bedenim alev alıyordu.

Ne yapacağını bilmiyordum.

Bana doğru mu geliyordun? Eğer bana geliyorsan yanımda bittiğinde ne yapacaktın? Bakışların yakından daha da mı yakıp kavuracaktı beni? İrislerin uzaktan gördüğüm kadar karanlık mıydı? Bedenin bedenimin yanında nasıl duracaktı?

Bir çok cevapsız soru zihnimde sinsice dolaşıp kuytu köşelerdeki düşünceleri uyandırıyor, yeni soruları aklıma kazıyordu.

Peki bu soruların cevaplarını ne zaman alacaktım?

Şimdi

Kusursuz bedenin önümde durduğunda ince, kemikli parmakların belimi ve tombul yanağımı kavramış, alt bedenlerimizin birbirine yapıştığı gibi birleşmişti dudaklarımız.

Sarhoş edici viski tadın benim ahududu tadımla çarpışıp tatlı ve acının karışımı bir oluşum sunarken ben bizim tadımızda tekrar sarhoş oldum.

Dudaklar dudakları sarıp sarmalıyor, diller birbirleri ile ahenk içerisinde dans ediyor, tadlar salyalarla karışıyor, dişler ıslak et parçalarını kanatacak raddede ısırıp çekiliyordu.

Bu hızlı birleşim yerine beni yavaşça öpmeni isterdim. Dudaklarımız ağırca birleşsin, kendimize has tadlarımız birbirlerine yavaşça bulansın, dillerimiz uyuşukça yanaklarımızın içinde kıvrılsın. Fakat sen bunun aksine her şeyi ani bir hızla yapmıştın, sanki toy bir aslanın ilk avıymış gibi; avını seçtin, yerine kuruldun, onu izledin, bedenen, ruhen ve zihnen kendini avına odakladın ama içinde bir yerlerde bir heyecan vardı, seni aceleleye zorluyordu ve sen bu hisse kanarak her şeyi aniden ve hızla yaptın fakat şansın vardı ki avını kaçırmadın.

Kaçırmadın, çünkü avın olan ben, senin bakışlarına çoktan kapılmıştım.

Şimdi sen ziyafetini çekerken ben bundan acı ve zevk duyacaktım.

Sonrasında sen başka ava gidecektin, ben ise çürüyüp bitecektim.


----------

!!!Kitabımı eleştirmenizi isterim ve aklınızda oluşan her hangi bir soru işaretleri varsa da sorabilirsiniz.

Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur, bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak belirtmeyi ve beğenilerinizi eksik etmeyin lütfen. İyi geceler dilerim.

愛(Ai)'den sevgilerle...
Sizi seviyorum ay çiçeklerim 🌻💛

𝐊𝐢𝐥𝐥 𝐌𝐞 𝐒𝐥𝐨𝐰𝐥𝐲 ✞ 𝐲𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin