Denizden
Onu gördüm ve yanıma geliyordu. Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atarken yanımda belirdi.
Deniz: H-hoşgeldin.
Cemre: Hoşbuldum.
Çardaklardan birine oturduk. Aramızda az bir mesafe vardı. Başını omzuma yasladı. Bense geri kaldırdım.
Deniz: Cemre yapma.
Cemre: Niye?
Deniz: Dahada zorlaştırıyorsun.
Cemre: Neyi?
Deniz: Üff neyse boşver. Ne konuşacağız konuşalım bir an önce.
Cemre: Bir dakika.
Elini cebine atıp ona 1 yıl önce saçına taktığım ama şuan çöpte olduğunu sandığım solmuş papatyayı kulağında taktı.
Cemre: Şimdi konuşabiliriz. Deniz öncelikle benim sana değer verdiğimi biliyorsun.
Deniz: Veriyomusun?
Cemre: Çok,bak ben bunu çok düşündüm. Beni ilk sevdiğini şöylediğinden beri kafamda düşlüyorum. Acaba Deniz'le sevgili olsak Nasıl olur? Hep düşünüyorum. Olasıymış güzel olurmuş.
Deniz: Cemre Ümit vermeyi bırakır asıl konuya gel.
Cemre: Sabah bişey sormuştun. Bir kere deniyelim diye,orda dediklerimi unut. Ben kabulüm.
Biraz o güzel gözlerine baktım. Biraz yumuşak görünümlü dudaklarına. Biraz küçücük burnuna...
Deniz: Şaka mı yapıyorsun? Eğer öyleyse yapma,daha da Can'ım yanıyor.
Cemre: Hayır hayır! Şaka değil. Ben ciddiyim.
Donup kaldım bir süre. Şimdi 4 yıldır aşık olduğum kızla sevgilimi olucaktım. Tanrım eğer varsan bu anın rüya olmadığını söyle. Bu güzel rüyadan uyandırma beni... Cemre beni dürttü yüzündeki sıcak gülümsemeyle. Ben cebimden telefonumu çıkarıp bir numarayı tuşladım.
Deniz: Alo
...
Deniz: Abicim şu Özgür Deniz Cellat adına olan uçak biletini iptal edermisin.
...
Deniz: Tamam o zaman abi 3 ay sonrasına ertele.
...
Deniz: Tamam abi görüşürüz.
Telefonu kapattım Cemre bana sorgular gözlerle bakıyordu. Direkt sarıldım ona. Tabii oda bana.
Cemre: Sen nereye,ne zaman ve neden gidicektin?
Deniz: İzmir'e,2 saat sonra ve senin artık beni istemediğini bilip daha fazla acı çekmemek için orda yaşamaya karar vermiştim.
Cemre: Ne! Sen cidden benim yüzümden mi yani?
Sustum. Önüme döndüm.
Cemre: Özür dilerim. Tekrar söylüyorum, sabah dediklerimi unut. Tamam mı?
Tekrar ona döndüm ve hafif bir gülümsemeyle;
Deniz: Tamam ama beni arkadaş olarak sevdiğini gerçekten biliyorum. Beni arkadaşça seven bir insanı sevgilim olmasını istemem biraz mantıksız ama...
Cemre: Doğruyu söylemek gerekirse sabah senin yanından gittikten sonra düşündüm. Senin bana gönderdiğin papatyalar,aramızda geçen muhabbetler,beraber geçirdiğimiz anılarımız,Yaren in dedikleri,abimin dedikleri... Bunları düşündüm ve senden şöyle ufak bi elektrik almış olabilirim.
Deniz: Abin mi? Benim sana aşık olduğumu biliyor mu?
Cemre: Evet,hatta tavsiye bile verdi. Sevdiğin ile değil,seni seven ile Mutlu ol...
Deniz: Ne güzel demiş. Yaren ne dedi?
Cemre: Sen bana bakarken tıpkı Ahmet Kural Sıla'ya bakıyormuş gibi oluyormuş.
Deniz: Sen ne dedin?
Cemre: O kadar güzel mi?
Deniz: Daha güzel.
Cemre: Biz... Senle şimdi.. Neyiz Deniz?
Deniz: Bilmem sence neyiz Cemre?
Cemre: Sevgiliyiz bence. Dimi?
Deniz: Tam üstüne bastın.
Cemre bana sarıldı.
Cemre: Kural 1: Yarenden başka herhangi bir kızla konuşmak yok.
Deniz: Kural 2: Benden başka herhangi bir erkekle konuşmak yok.
Cemre: Kural 3: Artık takip etmek yok.
Deniz: Kural 4: Artık açık giyinmek yok.
Cemre: Kural 5: Ne olursa olsun ağlamak,üzülmek yok.
Deniz: Kural 6: Ne olursa olsun birlikte.
Cemre: Kabül.
Deniz: Kabül.
İkimizde hafif güldük ve biraz vakit geçirdik Deniz ile. Daha sonra Deniz beni eve bıraktı. WiFi yi açar açmaz bir bildirim geldi. Yaren grup açmış whatsapp dan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılım(TAMAMLANDI)
Teen FictionBir kız,Bir oğlan... Kızı seven genç oğlanın takıntısı Cemcel... ❤️