VILLAIN
1. BÖLÜM: "Eğer ben istersem, dudaklarından sadece benim ismim çıkar."
•
•
•Fransa, Paris. 3 Haziran 1995.
Paris sokakları gecenin karanlığına gömülmüştü. Şiddetli bir şekilde yağan yağmur yüzünden taşlı sokaklar sırılsıklam olmuştu, sokak lambaları arada bir sönüyor, ışığını karanlık yoldan mahrum bırakıyordu. Yine de tüm bunlara rağmen, sokak lambalarının yetersiz ışığına ihtiyaç duymayan bir adam vardı.
O adam hızlı bir şekilde yolda ilerliyor, deri botlarının ve kumaş pantolonunun paçalarının çamura ve yağmur suyuna bulanmasına izin veriyordu. Üstüne geçirdiği rüzgarda uçuşup duran ince cüppesini kendisine sararak ilerliyordu. İlk bakışta normal bir insan gibi gözükebilirdi, tabi kapüşonunun ardından gözüken parlak kızıl gözleri olmasaydı.
Adam oldukça aceleci bir şekilde yokuş aşağı dar sokakta ilerlerken ani bir şekilde, önüne bir beden düştü. Adam bir anlığına irkildi ve geri çekildi. Bu sırada reklam tabelasından aşağıya atlayan ve ayakları üstüne başarılı bir şekilde düşen adam, hiçbir şey olmamış gibi bir rahatlıkla kalktı ve yapılı vücudunu sergiledi. Üstünde sadece ince siyah, kolları ve yakalarında fırfırları olan bir gömlek ve aynı şekilde siyah bir kumaş pantolon vardı. Omuzlarına dökülen siyah saçları sırılsıklam olmuş, birkaç tutam yüzünün etrafına, birkaçı da kalın ve damarlı boynuna yapışmıştı.
"Selam, Victor. Görüşmeyeli nasılsın?" diye sordu boğuk sesiyle. Yüzünde oldukça keyifli bir ifade vardı. İnce dudakları kıvrılmış ve sivri dişlerini göstermişti. Teni soluktu, iri bir burnu vardı ve büyük kızıl gözleri avını yakalamışçasına karşısındaki adama bakıyordu. Victor kıkırdadı, ardından kafasına taktığı kapüşonu çıkardı ve kendini ona gösterdi. "İyiyim Jeremie, sen nasılsın? Bayağıdır görüşmüyorduk haklısın, beni özlemiş olmalısın."
"Ah, şu özgüvenin beni öldürecek. Gerçekten seni özlediğimi düşünüyor olmalısın, bu durum çok acınası."
İki beden bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında ıslanmasına rağmen umursamıyor, birbirlerini inceliyorlardı. Jeremie'nin bakışları Victor'ın beyaz fırfırlı gömleğinden gözüken geniş göğsüne, oradan ince beline kaydı. Yüzünü tatmin olmuş bir gülümseme kapladı. Sonrasında ağır adımlarla ona yaklaşmaya başladı. "Seni en son gördüğümde sanırım Birinci Dünya Savaşı'ndaydık. Yanlışsam düzelt beni. Oradaki askerlerin arasına sızmıştın öyle değil mi?"
"Belki öyle, belki de değil. Yine de seni ilgilendiren bir şey olduğunu düşünmüyorum."
Jeremie omuzlarını silkti ve Victor'ın dibine girdi. Aynı boyda olan iki adam şimdi çok yakından birbirlerine bakıyordu. "Ben düşünüyorum. Biliyorsun, sende bana ait olan bir şey var." Victor bir süre düşünür gibi yaptı, sonrasında ona döndü ve "Hm, neden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok doğrusu." diye mırıldandı. Ardından geri çekilmek istedi fakat Jeremie hızlı bir şekilde onun ince belini kavradı ve kendine çekti. Bu sayede ikilinin göğüsleri birbirine çarptı ve burunları sürtündü. Victor Jeremie'nin bu hareketine karşı gülerek alt dudağını ısırdı ve onun yüzünü inceledi, henüz kabul etmek istemese de onun tutuşundan büyük bir zevk almıştı.
"Ben ciddiyim, Victor Kim." dedi Jeremie baskın bir ses tonuyla. "Seni yüzyıllardır takip ediyorum ve bu durumdan sıkıldığımı söylemeliyim. Bana ait olanı ver ve ben de seni serbest bırakayım ne dersin? Bence gayet güzel bir anlaşma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VILLAIN | tk
Fanfiction"Zihninle oynamam cidden bu kadar şaşırtıcı mı? Sana bir ödülmüşsün gibi davranıyorum, Sonra da seni kenara atıyorum." [rockstar!tk] [vampire!au] [enemies to lovers] dom!gguk pio