3

4.1K 556 840
                                    

3. BÖLÜM: "Fakat şimdi görüyorum ki, sen oldukça yaramaz bir öğrencisin, Victor Kim."



"Eee, ayakta kaldınız, geçin oturun yemekleriniz soğudu." ikili arasındaki garip sessizliği PD bozdu ve eliyle masayı gösterdi. Fakat Jeremie elini soğuk bir tavırla Victor'ın elinden çektikten sonra gülümsedi ve "Üzgünüm ama aç değilim. Odamdan eşyalarımı alıp eve gideceğim." dedi. Ardından odadan çıkmak için bir adım attı fakat yavaş bir şekilde koluna dolanan kollarla kendini durdurup arkasındaki adama baktı sinirle. Bu sırada Victor flörtöz bir biçimde gülmüş, ardından PD'ye dönmüştü. "Aslında, Bay Jeon gitmeden önce bana şirketi gezdirse güzel olur diye düşünmüştüm. Bilirsiniz, artık burada olduğuma göre bulunduğum yeri tanımalıyım değil mi?" sonrasında dili dolgun dudaklarında bir tur atarken "Hem, Bay Jeon'a hayranım. Bu bizim sohbet etmemiz için güzel bir fırsat olabilir." diyerek lafını tamamlamıştı.

Jeremie yeşil lenslere ev sahipliği yapan gözlerini kısmış, dikkat çekmemek adına kibar olarak, yavaş bir şekilde Victor'ın ellerini kolundan itmişti. "Ben buranın sanatçısıyım, Bay Kim. Rehberi değil. Eğer çok gezmek istiyorsanız çalışanlardan birine sorabilirsiniz." Ardından yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirerek "Size iyi eğlenceler." dedikten sonra arkasını dönüp hızlı bir şekilde toplantı odasından çıkmıştı.

Bulunduğu katta, odasına doğru ilerlemeye başladı Jeremie. Sinirleri gerilmiş, bir an önce eve gitmeyi ummuştu, fakat isteğinin hemen gerçekleşmeyeceğini kanıtlayan o kişi, hemen onun ardından geliyordu. "25 yıl oldu Jeremie Jeon, benden kaçıyor musun gerçekten?" Jeremie, ismini duyar duymaz çevik bir hareketle arkasına döndü ve tam da dibinde olan bedeni süratle en yakın duvara yapıştırdı. Gözleri bir kuzgun misali koridorda dolaştığında ve şans eseri çalışanların olmadığını fark ettiğinde burnundan bir nefes bıraktı. Ardından duvara yasladığı bedene döndü ve "Bir daha, asla ismimi söyleme. Ben bu sınırlar içerisinde Jeon Jungkook'um ve bunu unutmasan iyi edersin, Kim Taehyung." diye fısıldadı.

Açık bir tehdit savurmuştu aslında. Ama Victor'ın bunu umursadığı pek söylenemezdi. O sadece dudağını ısırmış, ardından parmak uçlarını Jeremie'nin göğsünde gezdirirken "Hala bıraktığım gibi, oldukça ateşlisin. Bu hoşuma gitti." demişti. Jeremie gözlerini devirmiş, ardından onu orada bırakarak odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Arkasında kalan Victor ise pes etmeyerek onu hızlı adımlarla takip etmeye karar vermişti.

Jeremie çenesini sıkmış, onu takip eden bedene karşı kayıtsızlığını sürdürmüştü. Daha fazla onunla muhatap olmak istemiyordu. Fakat onun aksine Victor, tam arkasından ilerlerken "Burası ne kadar büyükmüş böyle. Tanrım, burada kaybolmam umarım. Ayrıca, dizaynı berbat. Eski şirketim daha lükstü." diye söyleniyordu. Jeremie odasının kapısına vardığında arkasını dönmüş ve "Tamam, neden şirketine geri dönmüyorsun o zaman?!" diye tıslamıştı. Victor ise omzunu silkmiş ve gülerek "Buraya senin için geldim bebeğim, sen de bunu istiyordun biliyorum." diye mırıldanmıştı.

"Hayır bunu hiçbir zaman istemedim! Defol buradan!"

"Pekala, o zaman şöyle yapalım, Jeremie Jeon, gururlu oluşunu safka-" daha lafını bile tamamlayamadan Jeremie onu hızlıca içeri çekmiş, ardından sa odanın kapısını kapatmıştı. "Sen şaka mısın?! Vampir olduğumu herkese duyurmaya mı çalışıyorsun?!" diye bağırmıştı. Fakat Victor gülmüş, "Gördün mü? Beni istediğini bu kadar belli edemezdin, az önce senin tarafından odana çekildim." demişti oyuncu bir tavırla. Sonrasında ona göz kırptı ve arkasını dönüp geniş odada ilerlemeye başlarken "Bence düşünce yapını değiştir. Böyle giderse aşk hayatın çürür." demeyi de ihmal etmemişti.

VILLAIN | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin