"Senin için prenses"

235 19 9
                                    

Sea arkadaşlar multimedia'da Ekin var.

İyi okumalar...

"Bu çocuk kim Açelya?"

Ne dicem ki ben şimdi?

"Abi şey ya sen hemen sinirlenme ben her şeyi anlatıcm"

"Ne Açelya kim bu çocuk?" derken yüzü kıpkırmızı olmuştu,sinirden olsa gerek

"Açelya benim sevgilim" dedi Ekin ayağa kalkarak.

Ne sevgilisi lan!

Abim de aynı tepkiyi vererek Ekin'in gözüne yumruğu çaktı.

OMG! Kavga ediyolar. N'apcam ben? Nasıl ayırıcam? Neden sevgilim dediki bu mal?

Olduğum yerde donakaldım. Sevim abla onları ayırmaya çalışken ben sadece olduğum yerde ağlıyordum. En sonunda diğer müşteriler onları ayırabilmişti. Sevim abla abimi sakinleştirirken ben ağlaya ağlaya Ekin'in yanına gittim.

Öylece yerde yatıyordu. Neden böyle bir şey yapmıştı ki?

"Neden yaptın bunu?" diye sordum çatallaşmış sesimle.

Başını yavaşça bana çevirdi, gözlerime bakarak "senin için prenses" dedi ve tebessüm etti.

Ve beyin koşarak uzaklaşır..

Ben gözyaşlarımı silip ona sarılırken, oha balon gibi kas yapmış bide hayvan , yanımıza yabancı bir bayan geldi

"Endişelenme ambulası aradım birazdan burda olur."

"B–ben teşekkür ederim."

O sırada ambulans görevlileri içeriye sedye ile girdi.

Ekin'i sedyeye yerleştirmiş ambulansa götürürken Sevim abla bileğimden tuttu

"Sen onunla git ben abini sakinleştiririm"

"Saol Sevim abla" dedim ve ona sarıldım ardından koşarak ambulansa bindim.

Ekin bilincini kaybetmiş bir şekilde yatarken adımı sayıklıyordu.

"Burdayım Ekin"

Sağlık görevlisi ona serum takarken bana "sen neyi oluyorsun" diye sordu.

Ben neyiyim ki onun?

"Sevgilisi" dedim kısa ve net bir şekilde.

Nihayet hastaneye gelmiştik.

                                ***

Odadan çıkan hemşire yanıma gelerek

"Küçük hanım sevgiliniz uyandı yanına girebilirsiniz, ama çok yormayın" dedi.

Oldu mu şimdi? Ben boks yapıcaktım zaten sen öyle demeseydin

"Peki ne zaman taburcu edilecek?"

"Bu gün müşade altında tutar yarın taburcu ederiz."

Bu cümle içimi rahatlatmıştı. Gözyaşlarımı silerek odanın kapısını çaldım. İçeriden titrek bir sesle "gel!" diye bağırdı Ekin.

İçeriye girdiğimde "üzülme sevgilim" dedi sırıtan bir ifadeyle.

"Şunu keser misin?"

"Aslına bakarsan az önceki hemşire bana dışarıda sevgilimin beni beklediğini söyledi."

Ben yanaklarımın kızardığını hissediyordum. O ise bana pic smile ile bakıyordu.

Kısa bir bakışmanın ardından aklıma abimi aramak geldi. Ama sonra düşündüm de Sevim ablayı arasama daha iyi olacaktı.

"Ekin benm birini aramam gerekiyo" dedim ve odadan çıktım. Telefon rehberimde Sevim ablayı ararken ellerimin hâla titrediğini farkettim.

"Alo Sevim abla"

Ses tonumda anlamış olacak ki " tamam korkma abini sakinleştirdim istersen telefona vereyim konuş"

"T–tamam"

"Alo Açelya"

"Abi senden çok özür dilerim" derken gözyaşlarıma daha fazla hakim olamadım.

"Tamam Açelya ağlama asıl ben senden özür dilerim fazla tepki gösterdim. Sevgilin nasıl iyi mi?"

"Evet iyi bu gece burada kalacak"

"Tamam bende yanınıza geliyorum"diyerek telefonu kapattı.

Abim Ekin'i merak edip onu sordu ve buraya geliyo kesin kafasına bişey düştü bunun başka bi açıklaması olamaz

Ben tekrar odaya girdim ve Ekin'in ayak ucuna oturdum.

"Abim buraya geliyor" dediğim de bana "ne o tekrar mı dövecekimş beni" dedi.

"Hayır seni görmeye geliyor." dediğimde şaşkın bir ifadeyle bana baktı.

"Kız abisi bu n'apcağı belli olmaz" dediğide ikimizde kahkaha atmaya başladık.

O sırada abimden mesaj geldi

"iki dakikaya Sevimle ordayız"

"Off abim birazdan burda olur" cümlesini sesli düşünmüş olacaktım ki Ekin'in gülmesiyle kendime geldim. En başta buna biraz sinirlensem de daha sonra dayanamayıp ben gülmeye başladım.

O sırada Sevim abla içeriye daldı "keyifler yerinde bakıyorum qençler"

İkimiz de birden sus pus olduk. Korkudan olsa gerek titrek bir sesle "hoşgeldin abicim" dedim. O da sahte bir gülümsemeyle "hoşbulduk, beni sevgilinle tanıştırmayacak mısın?"

Şimdi sıçtık.

"Ha evet bu Ekin, bu da abim Arda"

Abim " hadi bakalım bayanlar sizi dışarı alalım, biz erkek erkeğe konuşalım" dediğinde Sevim abla beni kolumdan tutarak dışarıya çıkarı.

Ben merakımdan yerimde  duramuyordum.

"Yeter artık bu kadar otur şuraya, bugün çok yoruldun."

Ve beklenen ses, karın gurultusu...

"Gel benimle Açelya bir şeyler yiyelim, anlaşılan acıkmışsın."

Birlikte kafeteryaya indik ve yemek yedik. Yukarıya çıktığımız da abim kapıdaydı.

Bizi görünce el salladı. Yanına gittiğimizde dediği cümle beni şoka sokmuştu.

"Ben annemgile söylerim sen bugün onun yanın da kal"

Ne yani bütün gece onunla mı kalacaktım?

Evet arkadaşlar bu bölüm de bu kadar..

AŞKA İNANIYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin