eywallah

bölüm iki - ilk bakış

Bugün en sevmediğim günlerden biri olabilir çünkü atölye dersleri var ve hiç anlamıyordum. Gerçi Adnan ve Mustafa öğretmenin ders işleyişleri de oldukça saçmaydı. Kitabı açık okuyorlar ve sonra ortadan kaybolup iki saat sonra dönüyorlardı. Fakat o an şaşırtıcı olaylar sirayet ediyordu. Stajyer öğretmenlerden birinin de derse katılacağından dolayı Adnan ve Mustafa bizi bırakıp gidemediler ve ezbere ders anlatarak hepimizi şaşırttılar.

Orhun birden dönüp kulağıma fısıldadı; ''Bu öğretmen olsa olsa bizden bir iki yaş büyüktür.''

''Bilemem.'' dedim ''Ama genç duruyor tabii.''

''Adını söylemedi değil mi?''

''Serhatmış.''

''Hımmm.''

O sırada zil çalmıştı. Başta Adnan ve Mustafa olmak üzere tüm sınıf teneffüse çıkmıştı ve sınıfta Orhun'la ikimiz kalmıştık. ''Acıkmadın mı?'' diye sordu Orhun.

''Henüz değil. Yanıma fazla para almadım bir sonraki teneffüste bir şeyler yiyebilirim ancak.''

''Olsun kanks, dert ettiğin şeye bak. Bende para var.''

''Olay o değil ki! Neyse, çıkıp hava alalım en iyisi.''

Orhun'la dışarı çıktığımızda yağmur yağdığını gördük ve havanın gitgide soğuduğuna şahit olduk. ''Ben fazla kalırsam üşürüm. İçeride görüşürüz.'' deyip sınıfa geri döndüm. Kulaklığımı takıp Nova Norda - Bize Göre Değil'i dinlemeye başladım.

https://www.youtube.com/watch?v=r3EQDa1Xv7g

Arka arkaya üç kez şarkıyı dinledikten sonra herkes sınıfa gelmeye başlamıştı. Adnan ve Mustafa öğretmen de geldiğinde Adnan ''Serhat gelmedi mi henüz?'' kimseden ses çıkmamıştı. ''Berk, öğretmenler odasına gidip çağırır mısın?'' dedi. ''Hemen.'' dedim ve sıramdan kalkıp öğretmenler odasına doğru ilerlemeye başladım. Öğretmenler Odası'nın kapısını vurup içeri girdiğimde Serhat ve birkaç öğretmenin sigara içtiğini gördüm. ''Serhat Hocam, Adnan Hoca ile Mustafa Hoca derse başladı. Sizi bekliyorlar.'' dedim. Serhat sigarasını söndürüp sandalyeden kalktığında ben ilerlemeye başlamıştım. Kapıyı tutup onun geçmesini bekliyordum fakat kapıya geldiğinde Serhat kapıyı tuttu ve benim geçmem için öncelik verdi. O an göz göze geldik ve konuşmadan yürümeye devam ettik.

Sınıfa girdiğimizde ders tam gaz devam ediyordu fakat benim aklım Serhat'ın geçmem için kapıyı tuttuğu anda kalmıştı. kibarlık olsun diye yapılan bir hareketti sadece fazla abartmamak gerekirdi ama o anı unutamıyordum.