5┆❝ You make me happy.
Please, just smile! ❞
444 words'İnsanları mutlu eden belli başlı şeyler vardır hani. Sunoo hyungu mutlu eden küçük hediyeler, Jay hyungu mutlu eden arkadaşlar, Heeseung hyungu mutlu eden aegyolar -Oh ama biliyorsun, en çok Sunoo hyungunkileri seviyor- Sunghoon hyungu mutlu eden Gaeul ve aynı zamanda Jake hyungu mutlu eden Layla. Ben... Seninki neydi bilmiyorum... Ama benimki sendin Riki...
Bir şey yapmana gerek yoktu. Yanımda olduğunu görmek bile beni gülümsetiyordu. Çünkü yanımdan ayrılmayacağını biliyordum, sana güveniyordum. Jungwonie hyung demen bile içimi mutlulukla dolduruyordu. Gözlerim gözlerine değdiği an bile yaşadığımı hissediyordum, parlıyordum. Bunu bana sen de söylemiştin Riki-ya "Güneş gibi parlıyorsun hyung. Günümü aydınlatıyorsun." Ben, sen yanımdayken parlıyordum oysaki...Çok özledim... Beni mutlu eden gülümsemeni ve içimi kıpır kıpır eden güzel sözlerini çok özledim...'
*・゚゚・*:.。..。.:*゚:*:✼✿ ✿✼:*゚:.。..。.:*・゚゚・*
Jake heyecanla Sunghoon ile geçen günkü buluşmasını anlatırken aralarında olan en küçükleri onu dinlemiyordu bile. Gözlerini üzerinden çekemediği hyungu; Jake'in anlattığı bazı yerlerde şaşırıyor, bazı yerlerde tatlı bir şekilde gülümsüyor, bazı yerlerdeyse kafası Jay'in omzuna düşene kadar gülüyordu.
Jay'in, Jake'in sözünü kesip araya girdiği sırada ikisinin küçük atışmaları başlamış ve Jungwon sonunda gözlerini Riki'ye çevirmişti. Onun zaten kendisine baktığını fark ettiğinde şaşırmasına engel olamadı.
"Riki? Yüzümde bir şey mi var?"
Yüzünde nerede olduğunu hatta olup olmadığını bile bilmediği şeyi silmek için elini kaldırdığında Riki gülümsemiş ve elini tutup indirmişti.
"Hayır hyung. Sadece bana bakarken gülümsemeni seviyorum."
Jungwon bir süre şaşkınca onun yüzüne baktıktan sonra onun sevdiği gülümsemesini gösterdi. İkili birbirine bakarken kulaklarına gelen tartışma seslerinin artık kesildiğini fark etmişler ve hyunglarına dönmüşlerdi. Jay ve Jake oturup onlara gülümseyerek bakarken küçük olanların onlara dönmeleriyle Jake'in gülümsemesi silindi.
"Yah, devam etsenize. Ne güzel izliyorduk."
"Aranızdaki ilişki o kadar güzel ki kıskanıyorum."
Jay mırıldandığında elini de alnına vurmuştu.
"Ah aptal, Sunghoon ile böyle olabilirdin..."
"Birbirinizle o kadar alakasızsınız ki çocukluk arkadaşı olduğunuza inanamıyorum. Ben bile seni Sunghoon hyungdan daha çok tanıyorumdur."
Jungwon sürekli sorguladığı şeyi sonunda dile getirdiğinde Jay omuz silkti.
"Ben de Jake ile sevgili olduğuna inanamıyorum. Sunghoon'un etrafındaki insanlarla alakası yok."
"O kadar da kötü değiliz."
Jake kendi bile inanmadığı şeyi ortaya attığında diğerleri aynen diyerek geçiştirmişti. Yüzünü astı ve kollarını önünde birleştirip arkasına yaslandı.
"Siz onlar gibi olmayın, tamam mı?"
Jay onun duyacağını bilmesine rağmen sessizce konuştuğunda Jake yüzünü buruşturmuştu.
"Seni duyuyorum."
"Evet, biliyorum."
Güldüğünde üzerine birden atılan bedenle sarsıldı ve çekmeye çalıştı.
"Ah git başımdan!"
Onu kaldırmaya çalışıp birbirleriyle didişirlerken diğer ikisi onları izliyordu.
"Bunlar gibi olmayalım, olur mu?"
Jungwon gözleriyle onları takip ederken konuştuğunda Riki gülmüştü.
"Asla, biz çok daha iyi olacağız."
Büyük olan çenesindeki yumuşak tutuşu hissettiğinde kafası da yana çevrildi.
"Ne birbirimizi üzeceğiz ne de başkalarının bizi üzmesine izin vereceğiz."
Riki gülümsediğinde Jungwon bir kez daha gününü aydınlatmıştı gülümseyerek ve devam etmişti.
"Yalnızca birbirimizi, birbirimizle mutlu edeceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɪ ᴍɪss ʏᴏᴜ sᴏ ᴍᴜᴄʜ ✓
Fanfiction| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ × ɴɪsʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ | 'Ben seni çok özledim Riki...' | ? | İlk Türkçe Wonki kitabı (?)