9┆❝ If you want,
I'll give the whole world to you, darlin'. ❞
1207 words'Yalandan nefret ettiğimi biliyorsun, öyle değil mi? Bu güzel sözler bile olsa yalan veya abartılı sözlerden nefret ediyorum. Kimse biri için her şeyi yapamaz. Sevgililer arasında kullanılan hiçbir söz ise gerçek bile sayılmaz. Söylesene kim çıkarmış "Senin için dünyaları yakarım." sözünü? Ya da canımı veririm? Bunu diyen birine silah doğrultup ya sen ölürsün ya da sevgilin dedikleri zaman topuklamaz mı sence de oradan? Bunu diyenlere inanmıyorum Riki-ya. Hepsi yalancı.
Ama sen, ama sen ne söylersen inanırdım. Sana olan güvenim öyle büyük, öyle sonsuzdu ki imkansız şeyler bile kulağıma gerçekçi geliyordu. Çünkü yapardın Riki, yaparım dediğin zaman yapardın. Güvenimi boşa çıkarmazdın. Ve bunları yalnızca benim için yapardın."En kötü durumda bile olsam koşarak gelirim sana hyung." ve geldin, kolun kırık olsa da ortaokulda yaptığımız gösteriye geldin.
"Çiçekleri seviyor musun? Benim alerjim var... Ama ben... Yine de senin için toplayacağım!" Alerjin olsa bile doğum günümde bana çiçek toplamıştın Riki. Kendi ellerinle, kendin özenle seçip bana en güzel çiçekleri getirmiştin.
"Bu şarkı bizim şarkımız, değil mi hyung? Söz veriyorum bir gün çalacağım!" Şarkımızı seçtiğimizi hatırlıyor musun? 'If we have each other'. Bana çalacağına dair bir söz vermiştin ve 3 ay Jay hyungdan ders aldıktan sonra çalmıştın.
Riki eğer bana "Senin için dünyayı yakarım." deseydin yapmandan korkardım.Benim için her şeyi yapabileceğini göstermeni ve benim sana gerçekten inandığım zamanları gerçekten çok özledim... Ama söylesene, seni son kez görmeme bile izin vermemişken ben sana nasıl güvenebilirim ki bir daha?..
*・゚゚・*:.。..。.:*゚:*:✼✿ ✿✼:*゚:.。..。.:*・゚゚・*
"NISHIMURA RIKI SENİNLE DERHAL BİR KONUŞMA YAPMALIYIZ!"
Sunoo bağırarak neredeyse boşaltılmış odaya girdiğinde Riki kulağını çınlatmış olan sese hiçbir tepki vermemişti. Elindeki telefonda fotoğraflara bakarken birden alınmasıyla hâlâ tepkisizdi.
"Yah! Bana bak!"
Boş gözlerini büyük olana çevirdiğinde Sunoo birden yumuşamıştı.
"Ben, yani sen... Ah... Sinirim... Ama sana bağırıp çağırmak için gelmiştim... O kadar kötü gözüküyorsun ki..."
Elinden hızla aldığı telefonu tekrar ona uzatırken Riki hiçbir şey demeden telefonu aldı ve fotoğraflara bakmaya devam etti.
"Bize neden söylemedin?"
"Kimseye söylemedim. Yarın gideceğiz. Belki o zaman anlatırdım."
Sesi o kadar kısık çıkıyordu ki Sunoo'nun duyması için yaklaşması gerekiyordu.
"Tanrım bir de Jungwon'un yüzüne kapıyı mı kapattın? Derdin ne senin? Üzgün olduğunu görüyorum ama-"
"Eğer bana öyle baksaydı onu bırakamazdım hyung."
Sunoo bakışlarını yatağa indirdiğinde Riki telefonunu yanına koymuştu.
"Eğer bana hayal kırıklığı ile bakan gözlerini görseydim gidemezdim. Ona sıkıca sarılırdım ve omzunda ağlamaya devam edip onu bırakamazdım. Canım onunla beraber daha çok yanardı. Çünkü ben... Hiç görmedim hyung... Bana üzüntü ve hayal kırıklığı ile bakan gözlerini hiç görmedim ve eğer dün görseydim o bakışlar aklımdan asla çıkmazdı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɪ ᴍɪss ʏᴏᴜ sᴏ ᴍᴜᴄʜ ✓
Fanfic| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ × ɴɪsʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ | 'Ben seni çok özledim Riki...' | ? | İlk Türkçe Wonki kitabı (?)