UMUT

265 17 6
                                    

-Niklaus!Kız senin çocuğunu taşıyor.
Bunu duyduğumda dona kalmıştım.Elijah az önce ne demişti?Ama... bu imkansızdı.Klaus'a baktım onunda ağızı açık kalmıştı.Ama sessizliği bozan o olmuştu.Önce bir kahkaha patlattı ve;
-Bu bir yalan, bir oyun.Hepiniz yalan söylüyorsunuz.Vampirler üreyemez!
Sophie;
-Ama kurtadamlar üreyebilir.Büyü seni vampir yaptı ama kurtadam olarak doğmuşdun.Sen bir melezsin bu mümkün.
O haklıydı Klaus yarı vampir yarı kurtadamdı.Bunları duyudukca kalbimde bir şeyler oluyordu.Tanrım!Sanırım Klaus'u kıskanıyordum.Elijah'a sert bir bakış attım.Klaus Hayley denilen kızın üstüne doğru yürürken konuşmaya devam etti;
-Başka birinden yaptın dimi bu çocuğu söyle çabuk.
Hayley;
-Hey hey sakin ol sence bu çocuk başkasından olsaydı şimdiye kadar söylemez miydim?
Haklıydı aslında ama Klaus pek tatmin olmamış gibiydi hâlâ gözleri etrafa nefret saçıyordu.
Sophie;
-Hayley'nin hayatını bir büyüyle benimkine bağladım.Eğer ben ölürsem o da olur. Ve eğer Marcel'i tahtından indirmesseniz onu öldürürüm.
Araya girdim bu cadı çok konuşmuştu artık.
-Hey hey hey bekle bütün bunların Marcel'le ne bağlantısı var?
-Bu şehri sizin ailenizin kurduğunu biliyorum.Ama siz gittikden sonra Marcel şehri ele geçirdi.Ve biz cadılara köle gibi davranıyor.Eğer onun izni olmadan biri büyü yaparsa ölür.Ablam Jane-Anna bu yüzden öldü.Teklif basit onu tahdından indirmesseniz Hayley ve bebek ölür.
Ups bunu dememeliydi Klaus sinirli bir şekilde cadıya bakıyordu.
-Sen bana ne hakla emir verirsin?Gerçektende ölümüne susamışsın.Tüm entirikaları yutucağımı mı sandınız?Buna pişman olucaksını-
Elijah Klaus'un lafını kesti.
-Niklaus!Dinle bu bebek senin bebeğinin senin kırtuluşun yeni bir aile olabiliriz.Her zaman ve sonsuza dek...
-Bu bir oyun Elijah.
-Bu bir umut bu bir şans.Bizim şansımız.
Klaus gerçekten etkilenmiş gibiydi cadılara döndü ve;
-Kızı da bebeği de öldür.Neden umursayım ki?
Tam Klaus'lık bir hareket.Bunu söyledikten sonra çekip gitti Elijah'ya döndüm ve;
-Ne bebek ne de krallık hiç bir şey onun içindeki iyiliği dışarı çıkaramaz.Yıllar geçtikçe içindeki bütün iyilik öldü.Bu bir umut değil Elijah.Bu bir hiç.
                                      ****
Ertesi sabah eşyalarımı toplamaya başlamıştım.Elijah dün cadılar konuşmuş ve bi şekilde Klaus'u ikna ediceğini söylemiş.Zavallı Elijah boşa uğraşıyor Klaus bir canavar.
-Rebekah!Ne yapıyorsun?
Gelen Elijah'ydı.
-Aah eşyalarımı topluyorum.Sana söyledim bizi buraya götürmenin sebebini öğrenip gidecekdim ve artık biliyorum.Bir hiç uğruna hala onun için bir umut olduğunu düşünüyorsun.Ama hiç umut yok o bebek babası Klaus olduğu için çok şansız.
-Herkesin umuda ihtiyacı vardık Rebekah umudum olduğu için onun düzelebiliceğine inandığım için beni suçlayamazsın.
-Evet suçlayamam ama o bir umutsuz vaka yüzyıllar boyunca onun içindeki o canavarı görmemeye çalıştım ama artık yetti Elijah.Klaus benim için bitmişdir.
-Gitmekden kararlı gibisin Rebekah ama ben yeniden bir aile olmak istiyorum.
-Bu aile öldü Elijah.Her zaman ve sonsuza dek buraya kadarmış.Ben özgür olmak istiyorum.
-Git o vakit özgürsün kardeşim.Ama önce senden bir ricam var lütfen Klaus'u bul ve konuş bilirsin o en çok seni dinler.
-Beni mi?Elijah o hayatımı mahvetti.Onun için bi umut olduğuna inanan sensin ben değil.
-Rebekah en azından benim için yap.Ya da o masum bebek için.
Elijah beni hassas yerimden vurmuştu her zaman bir aile bir çocuk istemişimdir.
-Pekala denerim.
                                   *****
Klaus bardaydı ben de onun yananı gittim.Bir viski aldım.
-Ee yani gidiyorsun.
-Burda kalmak için bir sebebim yok.Benim doğaüstü bir çocuğum olmayacak.
-Lütfen Rebekah bir de sen başlama.Böyle bir şey olmayacak.
-Elijah hâlâ senin için umut olduğuna inanıyor.
-Peki ya sen?
-Ben senin bir canavar olduğunu düşünüyorum.Ve her zamanda öyle kalacaksın dün bunu kanıtladın zaten her zaman bi aile istemişdin ve bu fırsatı geri tepdin.
-Ailenin bir faydası olmuyor sonuçta bizi kendi öz annemiz öldürmeye çalışmıştı.Ve her an savaşa hazır olmak gerek.Savaşda zayıflıklara yer yok.
-Dur bi dakika sence aile zayıflık mı!Sevmek değer vermek sandığın kadar zor değil.Aile seni korur güçlendirir.Zayıflık değildir.Annemiz bizi öldürmeyen çalışmış olabilir ama ben ve Elijah seni hiç bırakmadık.Çok bencil ve nankörsün güçden başka hiç bir şey düşünmüyorsun.Her zaman ve sonsuza dek bu sözü tutmayan sendin aile her şeyden üstün gelecekdi ama senin tek düşündüğün güç.İşte bu yüzden senden nefret ediyorum.
Bunları söyler söylemez çıktım ve Klaus peşimden gelmeye başladı.
-Ben bir aile istedim sadece onlar beni istemedi.
-Öyle mi?Yıllar boyunca yanında durdum.Bana her ihanet edişinde sanki hiç bir şey yokmuş gibi davrandım her zaman yanında durdum.Ama sen... o kadar körsün ki Nik.Ailenin anlamını bilmiyorsun.
-Ben ailemi korumak için seni korumak için her şeyi yaptım.Seni kendi yolumla her zaman sevdim.
-Ailen için yaptığın tek şey bizi kutulara kapatmakdı.
Bir yuva mı istiyorsun bir aile mi istiyorsun?Alsana aile kurtar çocuğunu çünkü her geçen gün herkesi kaybediyorsun beni kaybettin yakında Elijah'yıda kaybedeceksin ama endişelenme sen her zaman en güçlü olucaksın bir efsane olucaksın.Herkesin nefretle korkuyla anlattığı canavar olucaksın.Niklaus Mikealson herkesin ismini duyunca korktuğu kişi.Ama biliyormusun?Ancak iki yolla efsane olabilirsin.Ya bir kahraman olursun ve herkes senden gururla sevgiyle basseder.Ve mükemmel dostlara sahip olursun.Her yerde düşman yerine dost bırakırsın yada canavar olursun ve herkes senden nefretle basseder.Korkmamak için senin gerçek olmadığına inanırlar  bu şekilde anlatırlar ve sürekli arkanda düşman bırakırsın.Seçim senin.
                                   *****
                                  (Klaus'un ağzından)
Eve gittiğimde Elijah oturmuş beni bekliyordu.
-Rebekah'yı bana nefret kusması için sen yolladın dimi?
-Sanırım pek hoş bir sohbet değildi...Onu her geçen gün daha çok kaybediyorsun onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve her geçen gün sana karşı olan sevgisi nefrete dönüşüyor.
-Elijah!Benim için umut olduğunu düşünmekden ne zaman vazgeçeceksin?Rebekah haklı ben umutsuz vakayım.
-Niklaus senden ümidimi kesmiyicam.Siz ikinizin aksine ben hâlâ sözüme sağdığım.
-Her zaman ve sonsuza dek öldü artık Elijah.
-Gerçekten bebeğinin ölmesine izin mi vereceksin hadi kardeşim kurtar şu kızı.İçinde bir yerlerde bunu istiyorsun.
-Bu şehir bir zamanler benim evimdi.Benim krallığım benim yokluğumda Marcel istediğim her şeye sahip olmuş.Sadakat,aile,güç,krallık hepsini geri istiyorum.
-Peki bebek?
-Cadılara söyle anlaşmayı kabul ediyorum.Eeh nede olsa her kralın bir varise ihtiyacı vardır...

                

Always&ForeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin