[Kitap 2014'te olsa bile tarih önemli değildir, dikkate alınmaya gerek yoktur.]
"Dikkat etsene lan düşeceksin."
Yoongi'nin hızla kolumdan tutmasından sonra kafamı telefondan kaldırıp önüme baktım.
Merdiven vardı, dört basamak. Dikkatli birisiydim ve reflekslerim iyiydi. Bazen dalgınlığım oluyordu. Bu merdiven basamaklarını, hayat basamakları olarak varsayarsak genelde bu zamanlarda dalgınlığım tutuyordu.
Aklımı kullanamıyordum. Önemli olaylar veya konular varken çok düşünüyordum. Tuhaf olan ise ne düşündüğümü bilmemem. Kafamın içinde bir şeyler dönüyordu ama ne olduğuna dair hiçbir fikrim olmuyordu.
Bu bir suyu içmek gibi. İçtiğini biliyorsun, farkındasın; ama tadını ve rengini çözemiyorsun. Suyun bir tadı vardır fakat bunu tarif edemezsin. Sadece içersin.
"Ediyorum zaten," diyerek omuz silktim ve çıkışa doğru ilerlemeye devam ettim.
Dün bayıldığım için bu iğrenç yere gelmiştik. Hastanelerden nefret ediyordum. Gerek kokusundan, gerek içerideki çalışanlardan, gerekse kurucudan. Madem ki senin işin hayat kurtarmak, eşit davran o zaman. Her notu iyi olanı doktor yapıyorlar. Saçma sapan notlara neden önem verilir ki? İlla not vermek istiyorsan, iyiliğine ve içine not ver. Dersler her şey demek değildir.
Kapının önünde telefonu ile ilgilenen Lisa'yı gördüğümde göz devirdim. Diğerleri ise el salladı.
"Lan it şu kıza yaz. Merak ediyor. İnsanları merak ettirmeyi ne çok seviyorsun sen oğlum."
Kaşlarımı havaya kaldırarak "O insan değil," dememle hepsi göz devirdi.
"Pes yani. O kadar şey dedi sen sadece insan kelimesine takıl."
Jimin bunu diyerek arabaya ilerledi. Biz de arkasından gidiyorduk.
Arabaya bindiğimde instagrama girdim ve mesajlara baktım.
ImJennieImBeautiful: Şu an iyi misin? (Dün - 19.00)
ImJennieImBeautiful: Şu an yemek yiyorum. Umarım sen de güzelce yiyorsundur. (Dün - 21.39)
ImJennieImBeautiful: Keşke bir dakika sonra yazsaydım... 39 küfür gibi!
Bu mesajına gülümsedim. 9 sayısı ile arasında bir sorun vardı sanırım. Sonu dokuz olan her sayıya bu tepkiyi veriyordu.
ImJennieImBeautiful: Hala gelmedin... Özür dilerim böyle olduğu için (Bugün - 04.23)
Saati görünce kaşlarımı çattım.
"Ahh arada saat farkı vardı değil mi?"
Kendi kendime söylenip seslice nefes verdiğimde hepsi bana "Ne diyor bu deli?" der gibi bakıyordu.
"Dönün lan önünüze," dediğim sırada ise hepsi göz devirip önüne döndü. Hepimizin aynı olan tek alışkanlığı göz devirmekti sanırım.
Saat 15.46'ydı. Onlarda ise sabahın 5'ydi.
"Saati ve kilometreyi sikeyim," dedim ve kafamı geriye attım.
"Ne oldu?"
Jungkook'un sorusu ile tekrar seslice nefes verip "Saatlerimiz çok zıt. Onlarda sabahsa bizde akşam, onlarda akşam ise bizde sabah oluyor," dedim.
Jungkook ise bir kaç saniye bir şey düşündükten sonra Yoongi'ye durması için seslendi. Hepimiz ona döndüğümüzde ise odağını bana verip gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minuscolo Fatina
FanfictionBedenlerimiz arasında kilometreler olsa bile, ruhlarımız arasında sıfır kilometre bile yok. Bizim ruhlarımız birleşik Kim Jennie. Hislerimiz bize yetiyor. ~Kim Taehyung (Kim Taehyung X Kim Jennie) @2021