1 ★ You're Mine

2.8K 27 6
                                    

"Biraz kakafa dağıtmak ister misin Calum?"

Ashton'un canı feci halde sıkılmıştı. Aslında Calum da ondan farksızdı. Gün boyunca yaptıkları tek şey, evde hiçbir şey yapmadan öylece oturmak olmuştu.

"Hiç fena olmaz, nereye gitmeyi düşünüyorsun?"

Ashton biraz düşünür gibi yaptı. Aklına gelen fikirle yüzündeki sırıtmaya engel olamamıştı.

"Biraz barda takılmaktan zarar gelmez. Hem nedersin, belki bu gece  bizi eğlendirebilecek birilerini buluruz." diyip göz kırptığıda bu fikir Calum'un da hoşuna gitmişti.

"Bu fikri sevdim." dedi. Biraz kendi aralarında gülüştüler. Ardından arabaya bindiler ve gidecekleri bara geldiler.

Kapıdan içeri adımı atar atmaz etrafı saran içki, sigara, ter ve seks kokusu -evet, bunun kousunu biliyorlardı- Calum ve Ashton için oldukça sıradandı.

Loş ışıklarla süslenmiş koridordan geçerken içerden gelen sesler duyuluyordu. İçerideki gençlerin hepsi sahnedeki kıza bakıyorlardı. Kız, Calum ve Ashton'un da dikkatini çekmeyi başarmıştı.

Sahnedeki kız, gömleğinin düğmelerini açmaya başladığında, ikisi oturacak bir yer buluşlardı.

Gömleği ve eteği bedeninden ayrıldığında tüm aç gözler onun üzerindeydi.

Calum, kızın gözlerine baktı. Gözlerindeki korku, utangaçlık ve pişmanlığı kolayca fark etmişti.

Kız buraya ait değildi. Ve Calum, kızın ona ait olmasını istemişti.

"O gerçekten iyi." Sesini zorlukla duyurabilnişti Ashton'a.

"Evet. Ama burdaki en gözde parça. Çünkü hala bakire. Onu almak istiyorsan servetinin yarısını ödemen gerekiyor."

Calum şaşırmıştı. Hem hâlâ bakire olmasına, hemde satın alınabildiğine.

"Sen ciddi misin, satın alabiliyormuyuz?" Soran gözlerle Ashton'a baktı. O ise sıradan birşeymiş gibi omuz silkti ve "Tabiki." dedi.

Sırıtmaya başladığı da aklında sadece tek bir şey dolanıyordu.

"Onu satın almalıyım."

~~~~~

"Lanet olsun burdan çok sıkıldım."

Sıkıntıyla nefesini dışarı üfledi genç kız.

"Neden burda olduğunu unutma Daniella."

Gözlerini karşısındakine dikti. Haklıydı, burda olmasının bir sebebi vardı.

"Haklı olmandan nefret ediyorum Beth." Dediği şey üzerine güldü.

"Birşeyler içeceğim, benimle gelecek misin?" diye sordu Daniella. Annabeth ona bakıp gözlerini devirdi. "Gelmeyeceğim çünkü oraya gidip sadece su içeceksin."

Omuz silkip "Gelmezsen gelme." dedi. Aslında gelmemesi işine gelmişti. Biraz yanlız kalmak istiyordu çünkü.

Uzun sandalyelerden birine oturdu ve ayakkabılarının topuklarını döndürerek sandalyeyi döndürmeye başladı.

"Su verir misin, Cameron." dedi bardaki görevliye.

"Yine mi su? Artık başka içecekler denemelisin güzelim." dedi genç çocuk suyu önüne bırakırken.

Suyu önünde bırakıktan sora onun yanağını öpmüştü. Yaptığı şey yan tarafta oturan bir adet Calum'un gözünden kaçmamıştı. Ve bu sinir damarlarının kabarmasına neden olmuştu.

"Ona bir daha dokunma."

İkiside şaşkın gözlerle Calum'a dönmüştü. O ise soğukkanlılıkla içkisinden bir yudum aldı.

"Sen de kimsin?" diye sordu Daniella. Calum cebindeki kağıt parçasını çıkarırken gülümsüyordu.

"Senin sahibinin güzelim."

~~~~~

Bu bölümü Zeynep'e -HiOrHeyOmg- adıyorum. Aslında tüm kitabı ona adıyorum. Çünkü bu kitabı onun için yazıyorum afssgs.

Ay herneyse. Kısa oldu biraz ama oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Slave → HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin