Yazarın gözünden:
Yusuf, sıçrayarak uyandı uykusundan. Etrafına baktı. Yatağındaydı. Ama intihar etmemiş miydi o? Sevdiği kadın ölmüştü. Yanına gitmişti onun. Nefes nefeseydi. Rüya görmüştü. Intihar etmemişti. Kollarından destek alarak yatakta oturur pozisyona geldi. Boynunu bir sağa bir sola attı. Gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı. Yanına baktı. Yine yoktu canı. Odanın kapısı tıklatılınca Yusuf kapıya döndü.
-Gel
Yutkundu. Önce bir kafa uzandı aralıktan. Yusuf gözlerine inanamadı. Kapıdaki kişiye bakakaldı.
-E-Eylül
Eylül gülümseyerek içeri girdi.
-Sonunda uyanmışsın. Kaç saattir seni uyandırmaya çalışıy-Yusuf sen niye ağlıyorsun?
Eylül Yusuf'un yanına oturdu. Gözyaşlarını sildi. Yusuf Eylül'e sarıldı. Kokusunu içine çekti. Boynundan öpmeye başladı.
-Ç-çok öz-özledim sen-seni.
-Bebeğim daha dün beraberdik. Hatta evlendik. Beraber uyuduk. Ne çabuk özledin.
-Nası y-ya öld-öldün sen
-Ne ölmesi Yusuf? Ne saçmalıyorsun sen? İyi misin?
Yusuf kafasını karısının göğsüne koydu. Karısının ellerini alıp öptü sonra saçlarına koydu. Eylül onun bu haline gülüp saçlarını okşamaya başladı.
-Hiç bırakma beni olur mu?
-Hiç bırakmıycam. Hep seninleyim. Sonsuza kadar. Ama ne oldu sana?
Yusuf her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı.
-Ya kurban olurum sana yaa. Burdayım ben. Asla bırakmam seni.
Eylül Yusuf'un elini tutarken alnından öptü. Yusuf kendini daha iyi hissediyordu. Sevdiği yanındaydı. Hepsi bir kabustu. Kokusunu tekrar içine çekti. Boynundan öptü. Belinden sarılıp altına aldı. Gözlerine bakmaya başladı. Saçlarını okşamaya başladı. Gözlerini bir saniye bile gözlerinden ayırmıyordu.
-Çok aşığım sana.
Gülümsedi sevdiceği. Yusuf'un gözleri dudaklarına kaydı. Değdirdi dudaklarını dudaklarına. Kenetlemişti ayırmazdı kimse. Tek bir gece de yılların hasretini yaşamıştı. İçindeki hasreti dindirecekti. Gözlerini kapatıp devam etti öpmeye. Tadına varıyordu öperken. Ne kadar güzeldi tadı ona göre. Öperken elleri Eylül'ün vücudunda geziyordu özgürce. Her yerine dokunuyordu. Giysilerininden de girdi içeri elleri...
3 saat sonra*
-Mehtap yaa hile yapmak yok.
-Aa ben hile mi yapıyorum ya?
-Üzmeyin karımı. O yapıyorsun diyosa yapıyorsundur.
Herkes kahkaha attı Yusuf'un söylediğine. Berkcan Yusuf'a bakıyordu.
-Kılıbık
-Berkcan keser misin canımın içi.
-Ya tamam hadi devam.
Hepsi oynamaya devam etti.
-Ya benim çok uyku- Eylül bir anda ayağa kalktı. Lavoboya koştu. Ağız dolusu kusmaya başladı. Herkes telaşlanmıştı.
-EYLÜL!
Yusuf sevdiğinin yanına koştu. Saçlarını tutup geriye çekti. Eylül ayağa kalktı. Elini yüzünü yıkadı. Aynada kendine bakmaya başladı. Ne olmuştu bir anda? Kafasını lavoboya eğdi. Derin nefesler almaya başladı. Gözlerini sıkıca kapadı.
