V bana 'ölülerle parti' dediğinde tam olarak şaka değildi. Beni bazı mezar taşlarının önünde gezdiriyordu. Bazı ölülerde burada arada kalmıştı. Şu an sabahın 3'ü ve pazar günü. Etrafta hayaletler vardı, mezar taşlarına yaslanıyorlardı. Hepsinin gözünde V'ninkiyle aynı ifade vardı, keder. "Hepsini tanıyor musun?" Diye sessizce sordum. Kafasını salladı mezarına doğru gidiyorduk. "Hemen hemen.""Onlar benim şey olmadığımı farketmişlermidir.. bilirsin." V gülerken söyledi. "Hayır, hayalet olabilecek kadar solgunsun, sanırım." Ona baktım. "O kadarda solgun değilim!" Gülmemek için dudağını ısırıyordu, koluna yumruk attım ama sonradan hatırladım vurmam bir şey ifade etmiyordu. Mezar taşının önünde durduk. Huzur içinde yat. Her okuduğumda kalbim acıyor.
"İyi öğlenler, V." Minik sese doğru baktım. Solgun bir kız, 12 yaşından büyük durmuyordu. V'nin mezarının arkasındaydı. "Selam, Mimi." V onu selamladı. "Nasıl gidiyor?" Omuz silkti. "İyiyim, sanırım." Gözleri bana kaydı. "Sen nasıl geçtin." Diye sordu. "Efendim?"
"Nasıl öldüğünü soruyor." V dedi, sırıtarak. "Ah, ben ölü.." gerçekten o kadar solgun mu duruyordum? "O canlı." V benim yerime tamamladı. "Benim arkadaşım. Bana yardımcı oluyor." Mimi bir şey hatırlamış gibiydi. "Ah, o zaman sen Y/N olmalısın." Gülümseyerek söyledi. Kaşımı kaldırarak V'ye baktım. Gerilmiş gibi duruyordu. "V senden çok bahsediyor, bilirsin." Mimi devam etti, "Senin onun sonraki hayata geçmesi için ölümü hakkında ona yardım edeceğinden bahsediyor. Ve senin-"
"Yeter, Mimi." Dedi V. "Git buradan."
"Nasıl istersen." Mimi şarkı mırıldanarak uzaklaştı. O çok genç ama bilge bir konuşması var. Nasıl öldüğünü merak ettim ve nasıl arada kaldığını. "Araba kazası." Dedi V. "Babası sürüyordu. Ölümü için kendini suçluyor ve hala kendini affedemedi. Babası kendini affettiğinde sonraki hayata geçebilecek."
"Peki ya hiç affedemezse?"
"O zaman onun ölmesini beklemek zorunda." V ellerini cebine koydu. "Buradaki ölülerin hepsi aynı sebeple arada kaldı. Çoğunluğu hiçbir şey yapamadığı için bekliyor. Affetmesi gereken insanlara gözükemezdiler, o yüzden sadece bekliyorlar."
"Yani sen şanslısın."
"Evet. En kolay çıkış yolunu buldum. Senin yardımınla." Mimi'nin en uzun mezar taşlarından birine oturduğunu gördüm. "Ne kadar zamandır burada." Diye sordum. "11 yıldır." Dedi V. "11 yıl geçti ama babası hala kendini affetmedi." Babası ve Mimi için kalbim acımıştı. "Hepimiz aynı şeyi istiyoruz." Dedi V. "Sonraki hayatı. Önceden birbirimize yardım etmeye çalıştık ama işe yaramadı. Geçmek için kendin çözmen gerekiyordu." V'nin gözlerini kin sarmıştı. "Ya da yaşayan birinin yardımı." Kaşımı kaldırarak söyledim. Bana doğru baktı, yavaşça yüzünde gülümseme oluştu. "Tabikide. Seni eklememek olmaz." V yavaşça yere oturdu, yanını gösterip oturmamı istedi.
"Önemsiz gibi duruyor ama herkes sonraki hayata geçmek için bunu yerine getirmelidir. Bu sadece bir gereksinim, sanırım"
"Herkes tamamen yerine getiremiyor mu?"
"Sadece büyük olan gereksinimler için. Örneğin, katilini bulmak."
V sırıttı. "Ama haklısın küçük olan gereksinimlere bakılmıyor, tamamlanmaya değen var tabi. Yani bunları bitirmek için buradayız." Kafasıyla mezarlıktaki arada kalanları gösterdi.
"Yani katilini bulduğun an, direk yok mu olacaksın?"
"Tam olarak bilmiyorum. Nereye gideceğimi, ama burada ölü olarak yaşamaktan iyi olacağını biliyorum."
"Ölü olarak yaşamak," tekrarladım.
"Doğru aslında. Demek istediğim, tam olarak ölü değilim, çünkü hala dünyada yürüyorum. Canlıda değilim, çünkü sadece hissiz bir vücudum ve çalışan bir aklım var ama nefeste yok." Omuz silkti.
"Ölü olarak yaşamak."
Ona baktım. Mezarına yaslandı, yeşil takım elbisesi hala çok şıktı. Uzun bacaklarıyla bağdaş kurmuştu, ve yüzü gökyüzüne doğru bakıyordu, dudakları aynı solgun pembeydi. Esinti yeşil saçlarını dalgalandırıyordu. Hiç böyle saf bir güzelliğe sahip bir adam görmemiştim.
"Normalde dik dik bakmanın ne kadar kaba olduğuyla ilgili alay ederdim." Dedi aniden. "Ama senin bakmanı sorun etmiyorum." Bana baktı ve gülümsedi. Hızla başka bir tarafa baktım. "Bakmıyordum." Dedim. "Ah, kesinlikle bakıyordun." Benimle uğraşarak gülümsüyordu. "Ama dediğim gibi, sorun değil."
•Bölüm sonu.<3
<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taehyung •𝙋𝙝𝙖𝙣𝙩𝙤𝙢
Fanfic•Çeviri 'O bir hayaletti, sen ise bir insan. Bu ilişki nereye doğru gidecekti ikinizde biliyordunuz. O hiçbir şey hissedemiyordu ama seni istiyordu sen ise onun buz gibi dokunuşuyla yanıyordun. Biriniz ateş biriniz buz, birbirinizi tamamlıyordunuz...