1.BÖLÜM - KARANLIK

224 12 2
                                    

                    GİRİŞ


''Peraaa...!! Hadi ağaç olduk burada.''

''Tamam tamam geliyorum!''

Kahrolası arkadaşlarım tatil için bugünü mü bulmuşlardı. Yarın benim  yatacağım,pasta yiyeceğim bir gün olması gerekiyordu. Ne işim var şimdi benim Allah'ın dağında. Doğum günüm mü işkence günüm mü belli değil. Hem söylenip hem hazırlandım. Birkaç şapka,birkaç eldiven ,pantolon,pijama derken bir bavul dolmuştu. Salonda beni beklemekten sıkılmış 3 Best Görl bekliyordu.Ben salona girince alkışlamaya başlamıştı.

''Hele şükür gelebildin.''

''Uzatmayın alt tarafı yarım saat...'' olmuş diyecektim ki kızlar aşağıda bekleyeli 2 saat olmuştu. Harbi haklılarda sıkılmakta. Birde ben diğer kızlara benzemem derim.

''Hadi tamam çıkalım artık evden hava kararacak.''

''Yuh be  İdil ! saat daha 10 hava kararana kadar ohhhoooo...!! Ben 3 bavul daha hazırlarım. ''

 

   1.BÖLÜM – KARANLIK

Bavulumu alıp evden çıkarken kızlar arkamdan sürekli söyleniyordu. Arabaya bindiğimde de aynı şekilde  karşılandım. Herkes geç kalmamdan yakınırken Orkun ciddi bir sessizlikle bizi bekliyordu. Arabayı çalıştırdı. Bu sessizliği beni rahatsız ettiği için birazcık ona yüklendim.

''Hayırdır sarışın sesin çıkmıyor?'' diye takıldım. Hiçbir tepki vermedi. Bu sefer bende saçıyla uğraştım. Ama bu da işe yaramadı. Dikiz aynasından öyle bir bakış attı ki elimi indirdim ve gözlerimi yola çevirdim. Yol boyunca yaklaşık yarım saat susmuştum. YARIM SAAT. Rekorlar kitabına girmem gerekirdi. Anıl bana dönerek

''Rekor kırıyorsun resmen. Bu sessizliğine alışık değiliz, biraz ses ver de yaşadığını bilelim bayan çene.'' diyerek takıldı ona sırıtarak dil çıkardım. O da bana aynı şekilde cevap verdi. Arabada Orkun ve ben dışında herkes eğleniyordu. Gözlerimi Orkun'a çevirdiğimde onun da bana baktığını fark ederek gözlerimi çevirdim.

Aslında onun neden bu kadar sert ve acımasız olduğunu anlamaya çalışıyordum. Aile sorunları var gibiydi ama tam olarak sorunun ne olduğunu bilmiyordum. Normalde buraya da gelmezdi ama bu davranışı bizi baya şaşırttı.

Dağa geldiğimizde pansiyonlara doğru yürüdük. Her taraf bembeyazdı.Arabadan bavulları almadan indik. Arkaya baktığımda yürüyen bavullar gördüm. Pardon ya Anılmış o :D . Telefonumu çıkarıp yürüyen bavul selfiesi çektik.  Anıl

''Ne vicdansızsınız. İnşallah evlenince 2 çocukla ortada kalırsınız.'' diye söyleniyordu. Egemen sırıtarak Anıl'a doğru gittiğinde elinden 2 tane bavul aldı. Orkun tavrını bozmadan pansiyona yürümeye başladı. Artık sinirleniyordum. Bu cesaretimin nedenini bilmeyerek ona çıkıştım.

''2 tane bavulda sen al. İncilerin dökülmez korkma!'' diyerek gözlerine baktım. Tepki vermedi bile. Bu tavrı beni daha çok delirtmişti. Anıl'ın yanına giderek 2 bavul da ben aldım. Tabi ben bu karlı havada bavulları taşıyamadığım için yere çakılıp ayağımı burktuğumda yanıma ilk gelen Orkun olmuştu. Ayağıma ağlıyım mı Orkun'un tabularını yıktığına sevineyim mi bilemedim. Meraklı gözlerle ''İyi misin?'' dedi.Ses tonu çok farklıydı. 4 senedir tanıyorum ama bu sesi farklıydı. Birine zarar vermekten ürküyordu. Soğukkanlıydı hala ama bir yerlerde masumluğunu hissedebiliyordum.

KIŞ AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin