9.

1.6K 157 62
                                    

Sanki biri onun gözlerini benim gözlerime kilitlemişti. İçimde bir rahatlama ayrıca bir gerilim hissi vardı. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Niye ki?

Yavaşça bana yaklaşıyordu.

Hyunjin'in gözünden

Elimde değil çok garip hissediyorum. Tutuklanmıştım. Kalbim eriyordu. Ayaklarım istemsiz yaklaşıyordu.

"Hyunjin."

Bana seslenişiyle ilkildim ve hazır olmadığının, yıkılabileceğini anladım. Bu yüzden hem onun hislerini incitmeden hem de kendi hislerimi küçük bile olsa göstermek için arkasına geçip küçük bir sarılma gerçekleştirdim.

 Bu yüzden hem onun hislerini incitmeden hem de kendi hislerimi küçük bile olsa göstermek için arkasına geçip küçük bir sarılma gerçekleştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçimde olan kelebekler az daha öldürecekti beni. Ona dokunmak... Dünya'da kaç kelime varsa en iyisi bile bu hissi anlatamazdı.

"Saçlarının sadece suyunu aldım. Şimdi kurutacağım?"

"Olur."

Kurutma makinesi ile saçlarını kuruturken kapanan gözleri yine çok hoşuma gitmişti. Bu anı fırsat bilip yanağına gerçekten minik küçücük bir öpücük kondurdum. Güldü.

"N-noldu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"N-noldu?"

"Kurutma makinesinin havası yüzüme değince hoş hissettim"

Kurutma makinesi değildi o. Dayanamayıp verdiğim bir öpücüktü.

Yumuşacık olan saçlarını kuruttuktan sonra güzelce taradım. Akşam yemeği yedikten sonra video oyunu oynamayı teklif ettim.

"Ben bilmem oynamayı. Hiç oynamadım. Oynayamadım."

"Ben sana öğretirim."

PlayStation'dan bir şeyler açtım ve kumandayı eline verdim. Kumandayı tanıttım. Oynaması için kolay oyun açtım.

Keşfediyordu her şeyi. Ben ise ona dalıp gitmiştim.

Artık hislerimin olduğunu kabullendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Artık hislerimin olduğunu kabullendim. Onsuz duramam gibi bir his var içimde. Dediğim gibi tutuklanmıştım.

Cumartesi günü sabahı onun omzunun üstünde uyanmıştım. Sol elimle yüzünü kavradım ve sevdim. Elimin sıcaklığını hissetmiş olacak ki gözlerini araladı ve omzunu minicik oynattı. Sanırım bu bana işaretti.

"Üzgünüm. Ben uyu-"

"Sorun değil."

Harika çilli yüzü kızarmaya başlamıştı. Onu daha çok germeden kahvaltı hazırlamaya gittim.

"Bugün de gezelim."

"Nereyi?"

"Parka bisiklet sürmeye gidelim. Biliyor musun sürmeyi?"

"Evet biliyorum..."

Yeni olan bisikletimi ona verdim. Bende daha yaptırmadığım eski bisikleti aldım.

Parka geldik. Dün yağan yağmurdan eser yoktu. Mutlu şekilde bisiklet sürüyorduk.

Sağ tarafımdan bana güldü ve hızlı sürmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sağ tarafımdan bana güldü ve hızlı sürmeye başladı. Ben frenlerimin bozuk olduğunu bildiğim halde onunla eğlenmek için pedalları hızlıca çevirdim. Yani. Olacak iş oldu. Bir adama çarptım ve yere düştüm.

Dizim, yanağım yaralandı, kanamaya başladı. Omuzumun üstüne düştüğüm için azıcık ağrıyordu.

"J-Jinnie! İyi misin?! H-hey!"

Lix'in bu sözleriyle kapattığım gözlerimi hastanede açmıştım.

"Hastane? Gerek yoktu!"

"Hayır vardı. Vardı."

Yongbok yine o gözlerinden yaşlar getiriyordu. Alt tarafı bisikletten düştüm.

"Ağlama niye ağlıyorsun?"

"Çok kötü düştün."

"Yoo. İyiyim ben. Hadi AH-"

OMZUM ÇIKIYORDU. ABARTMIYORUM.

"İyi değilsin işte!"

Omuz şoku ardından doktorum içeri girdi.

"Hwang bey?"

"Evet o."

"Omzunuz azıcık zedelenmiş. Bunun için krem vereceğim. Sizde biraz alıştırma yaparak omzunuzun harekete alışmasını sağlayın. Yaralarınız için yine bir krem vereceğim. Şimdi eve gidebilirsiniz."

Eve giderken Yongbok'a garip bir soru yönelttim.

"Ezdiğime noldu."

"Ney?"

"Birini ezdim."

"..."

Eve geldik ama eczaneye uğramayı unuttuk. Bu yüzden yarın almaya karar verdik. Yatağa hafifçe uzanmıştım. O arada Felix geldi.

Masaj yapmaya başladı ellerinde olan hassasiyetle. Ne kadar acısa bile hissetmiyordum. Ardından omzuma yattı.

"Acıyor mu?"

"Hayır..."

- - - - - - -

Uuu yazana kadar saat gece 3 oldu osbxosdbsodn

Bol resimli bir bölüm oldu~

İyi günler! (✿^‿^)

find me in your memory [X] hyunlix.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin