'17'

38 11 33
                                    

🎶Heaven - Taemin🎶

🎶In Time - Monsta X🎶
🎶Put It Straight (Nigtmare) - (G)I-DLE🎶
🎶Jazz Bar - Dreamcatcher🎶
🎶Body Electric - Lana Del Rey🎶
🎶Mist - Ateez🎶

🎶You In Me - KARD🎶

-12 Şubat 2020

"Hoş geldiniz." Siyeon gitmeden önce Ten'le Sicheng'i de arayıp çağırmıştı. Minji'nin iyi olmadığını duyan ikili ise geç saate rağmen hemen gelmişlerdi.

"Teslimi aldığınıza göre ben kaçar, geç bile kaldım." Sicheng hafifçe başını eğip teşekkür etti Siyeon'a.

İkili içeri girerken Siyeon çantasını almış, çıkıyordu. Ten'in yorgun gözleri kadına takıldığında, yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

"Bu şıklığınızı neye borçluyuz hanımefendi?"

Siyeon açık kapıyı kapatmadan kendine soruyu yönelten kişiye dönüp kocaman gülümsedi.Tek kelime etmeden orta parmağını kaldırdı adama.

Gergin olan genç, kadına bakmaktan çekinerek koltuklara ilerledi. Sicheng ise tam tersi şekilde gözlerini bir saniye bile çekmiyordu Minji'nin üstünden.

Genç kadın odasından bir şey alacağını söyleyerek gittiğinde, Ten süt dökmüş kedi gibi oturmuş, Sicheng ise salonda yavaş adımlarla geziniyordu. Masaya ilerleyip bakındı. Saksıdaki kurumuş çiçek yapraklarını okşadı usulca. Geri adımladığı sırada bir cam parçasına basmıştı.

Ufak bir inilti ile sıçrayan adam, koltukta oturan arkadaşının dikkatini bile çekememişti. Eğilip yerdeki cam parçasını aldı eline. Tam basmadığı için sadece canını yakmıştı biraz, kesmemişti. Bunun neden burada olduğunu sorgulayarak mutfağa yöneldiğinde Minji gelmişti.

Ev sahibi ikram teklifinde bulunmadan tek kişilik koltuğa oturup bacaklarını kendisine çekmişti. Sicheng de çöpünü atıp, Ten'in yanındaki yerini aldığında başlayacak yüzleşmenin keskin havası bastı odayı.

Minji bir süre telefonuyla ilgilenip evde yalnızmış gibi davrandı. Kaşlarını çatarak baktığı rehberinde bir isimi bularak mesaj kısmını açtı. Bir süre karar vermekte zorlansa da atmıştı sonunda mesajı.

Seni ne zaman yalnız bırakmıştı?

Telefonu, mesajı gönderdiği gibi cevabı beklemeden hızla kapatıp yanına koymuştu. Kollarını göğsünde birleştirip karşısındaki arkadaşlarına baktı. "Siyeon zorla çağırdı biliyorum ama burada olmanıza gerek yok. Ben iyiyim."

Sicheng arkadaşının konuşamayacağını bildiği için atıldı. "İkimiz de buradayız ve bununla bir sıkıntımız yok. Başına bir şey gelirse yanında olmak için her zaman burada olacağız, biliyorsun."

Minji siniri bozulmuş şekilde güldü. "Canım arkadaşlarım benim! Çok severler beni, bilmez miyim?"

Gözleri tirriyordu. Siniri oldukça bozuktu. "Gerçi, sorun gerçekten bende. Size güvenmeme, birbirimize dürüst olacağımızı, benden böyle bir şeyi saklamayacağınızı düşünmeme gerek yoktu."

Ten, beklenmedik şekilde sessizliğini bozmuştu. "Buradaki olay senden bir şey saklamak mı sence? Bu lanet dolandırıcılık vakası ile arkadaşın ilgileniyordu. Bir de gelip aslında suç bende diyerek zor durumda mı bırakmalıydım seni?"

real'nost' || kim minji/seokjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin