three

112 10 2
                                    

yediğimiz yemekten sonra herkes kendi sınıflarına ayrılmaya başladı. gryffindor kuyruğunu ararken suratı asık draco'nun crab ve goyle ile slytherin sırasına yürüdüklerini gördüm. ron'a döndüm. "beklesene beni iki dakika. draco'ya bir şey söylemeliyim." kafasıyla onayladı. "tamam ama çabuk gel. hemen göndericekler bizi galiba." onaylarken draco'ya doğru koşturdum.

"hey malfoy. beni bekle." sesimi duyunca durdu ve şaşkınca benim gelmemi izledi. yanına gittiğimde gözlerimi yüzüne çıkardım. "yalnız konuşalım mı?" crab ve goyle merakla draco'ya bakarken draco onları uzaklaştırdı ve yalnız kaldık. "neden mutsuz duruyorsun? daha başlamadık yılımıza bile." yutkunurken eliyle boynunu ovaladı.

"yani sen iyi birisin. aynı takımda olmak isterdim seninle. bilirsin etrafta söylüyorlar. slytherin ve gryffindor düşman, arkadaş olamazlar diyorlar." dudak büzdüm. "ciddi misin? gerçekten böyle şeylere inanıyor musun? ben inanmıyorum açıkçası. bence hala da güzel arkadaş olabiliriz." elimi uzattım. "tabii sen kabul edersen." gözlerini kırpıştırırken kocaman şekilde gülümsedi ve elimi iktirdi. ben yutkunurken elimi tutmak yerine bana sarıldı. "tabii ki kabul ederim."

kıkırdadım ve sarılmasına karşılık verdim. "kabul etmen beni çok sevindirdi." o da gülümsedi. birbirimize iyi geceler dedikten sonra ikimizde sıralarımıza döndük. gryfindor gizli yerine girdiğimizde hayranlıkla etrafı süzüyordum. şömine vardı bir kere harika.

hermonie bize iyi geceler dedikten sonra sevinçten uçan ron ile beraber yataklarımıza yattık. ben ise heyecandan uyuyamadım. birkaç saat sonra pencerenin dibine oturdum ve hedwigi kafesten çıkarıp sevmeye başladım. aynı zamanda ay ışığını seyretmeye başladım.

--

aslında uzun yazcaktım ama mini bölüm olsun dedim cünkü bunu yazma sıram gelmemisti ama buna da uzun süredir bölüm atmamıstım o yüzden

enemy or lover? / drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin