Helios ve ay tanrısının ölümünden asırlar sonra Zeus bir balo düzenlemeye karar vermişti ve herkes bunu konuşuyordu.
"Balo mu?"
"Ne balosu?"
Tüm tanrılar ve tanrıçalar şu Zeus'un düzenlediği baloya zorunlu davetliydi.
Bu bir anda çıkmış birşeydi.
Zeus hiçbirinin birbiriyle olmasını istemezdi.
Bu baloda herkes ilk defa karşılaşacaklardı.
İlk defa birbirleriyle bu kadar yakın olacaklardı.
Ama daha önce kurallarını çiğneyip Helios ve Ay tanrısı gibi birbirlerine aşık olan kişiler vardı tabi.
Ağır cezalara ve işkencelere çarptırılmışlardı.
Hiçbiri bunun olmasını istemezdi.
O yüzden baloda kimse kimseyle yakınlaşmak veya aşık olmak istemiyordu.
Herkes de balo telaşı başlamıştı.
Çoğu kişi bu balonun çok önemli olduğunu bu balodan sonra çoğu şeyin değişeceğini öne sürüyordu.
Ama tabiki bunların hiçbiri kesin bir bilgi değildi.
Herkes içinden 'umarım çoğu şey değişir' diye geçirirken balo haberini duyan Soobin ve Yeonjun'un aklında tek birşey vardı.
"Umarım ayı görebilirim."
"Umarım güneşi görebilirim."
Soobin, Güneş Tanrıçası Helios'ın oğluydu. Annesi ve Ay tanrısının imkansız buluşması yüzünden kendisi de lanetlenmiş ve hayatı boyunca hiç bir zaman ayı görememişti.
Yeonjun ise her gününü Güneş'i görmek için dua ederek geçiriyordu.
Bembeyaz teni ve simsiyah saçlarıyla aynı babası olan Ay Tanrısını andırıyordu.
Zaten artık ay tanrısının ta kendisiydi.
Babasının yerine geçmişti.
Ama Güneş Tanrısı Helios'ın babasıyla olan aşkını hep takdir etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
desbunda
Fanfiction"Nasıl bir duygu anlatsana, ayı ve yıldızları görebilmek?" Hala büyük gözlerle gökyüzüne bakıyordu ve karşısındakinin ona baktığından haberi yoktu. Cevap vermeden önce gülümsedi. "Çok güzel bir duygu. Her yıldız sanki farklı bir hikaye gibi. Eğer di...