Soobin'ın ise nefes almaya ihtiyacı vardı.
İçerideki tüm ses, insanlar, hepsi başını döndürmüştü ve kalabalığa bu kadar da alışık olmayan birisi olarak birazcık yalnızlığa ihtiyacı vardı.
Kafasındaki küçük tacının ağırlaştığını hissettiğinde tacını çıkarıp yanına koydu ve derin bir nefes alıp ellerini saçlarında gezdirdi.
Başı ağrıyordu.
Gözlerini kapattı. Kendisine gelmesi lazımdı. Tam başka şeylere odaklanmaya çalışırken bir ses onu tüm aklındaki karmaşadan çıkardı.
"Her şey yolunda mı?"
Ses fazlasıyla yumuşaktı, sanki fazla yüksek konuşsa herkes duyacakmış gibi.
Soobin kafasını hızla kaldırdığında bir anda nefesi kesildi.
Karşısında suratında endişeli bir ifade ile onun yaşlarında bir oğlan duruyordu.
Siyah saçları vardı ve gözlerinin parlaklığı gözüküyordu.
Soobin kızardığını hissettiğinde gözlerini kaçırmıştı.
"e-evet, sağol"
İçinden küçükçe küfür etti kendisine kekeleyince.
Karşısında duran oğlanın ifadesi endişeliden daha çok hafifçe gülümseyen bir ifadeye dönüştü ve Soobin'ın yine tüm dikkati onu üstündeydi.
Soobin, niye ona bakıyorsun? Soobin, başka bir yere bak. Ama, gülümsemesi, o, çok güzel.
"oturabilir miyim?"
Sessizliği bozan Yeonjun olmuştu
Soobin hemen olumlu şekilde kafasını salladı ve çocuğun yavaşça onun yanına oturmasını izledi.
Giydiği lacivert takım elbisesi onun uzun bacaklarını ve fiziğini mükemmel bir şekilde ortaya çıkarmıştı, sanki o kıyafet için üretilmiş gibiydi.
Oğlan onun yanına oturur oturmaz Soobin'ın burnunu hoş, keskin fakat tatlı bir koku sardı.
Soobin sonunda gözlerini çocuktan ayırıp gökyüzüne baktı.
Gökyüzünde ay vardı, devasa bir şekilde parlıyordu, dolunay vardı bugün.
"güzel, değil mi?"
Yeonjun, oğlana bakınca ay'ı kastettiğini anlamıştı. Yeonjun olumlu şekilde kafasını salladı ve yeniden Soobin'e döndü.
"fazlasıyla hemde, nefes kesici. Keşke daha fazla görme fırsatım olsa."
"O da ne demek?"
Oğlan ona dönmüştü. Soobin gözlerini aydan ayırmadı.
"Bu ayı ilk görüşüm. Hep görmek istemişimdir, ama bir daha göreceğimi zannetmiyorum. Hatta görmeme izin olup olmadığını bile bilmiyorum."
Cümlesinin sonunda suratında acı dolu bir gülümseme ile Yeonjun'a dönmüştü. Çocuğun suratında ise şaşkın bir ifade vardı.
"neden görmene izin olmasın ki...?"
Soobin'in sesi alçak çıkmıştı.
"düzene aykırı olur. Güneş ile ay hiçbir zaman aynı ortamda bulunamazlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
desbunda
Fanfiction"Nasıl bir duygu anlatsana, ayı ve yıldızları görebilmek?" Hala büyük gözlerle gökyüzüne bakıyordu ve karşısındakinin ona baktığından haberi yoktu. Cevap vermeden önce gülümsedi. "Çok güzel bir duygu. Her yıldız sanki farklı bir hikaye gibi. Eğer di...