Şeref Amca Gülümsüyor muydu?

60 1 0
                                    

O kadar acı çeker ki insan, canlılar arasında bir tek o kahkahayı icat etmek zorunda kalmıştır der Nietzsche.
Ya da buna benzer bir şey işte sarhoşum şimdi bu kadar hatırlıyorum...

Elbistan Şeker Fabrikası'nda çalışıyordu babam. Ortaokul yıllarım.. Ertesi tatil olan bazı günler işyerine götürürdü beni. Orada tanışmıştım Şeref amcayla.
Dünyanın en güzel gülen adamıydı. Hafiften de Kemal Sunal'a benzerdi. Cebinde hep şeker taşırdı. Ya da benimle karşılaştığı zamanlarda cebinde hep şeker olurdu, bilmiyorum. Ne zaman beni görse kocaman gülümser sonra cebinden şeker çıkartıp verirdi.

Bir keresinde şuna benzer bir şey söylediğini anımsıyorum babamın. "Bu Şeref kadar gamsız adam yoktur. Dünya yansa içinde hasırı yok derler ya, öyle bir adam. Surat astığını gören yoktur. Ne olursa olsun hep güler.."

Bir akşam morali epey bozuk geldi babam. Sordu annem ne oldu diye. O anlatırken ben de duydum. Kendini asmış Şeref amca. Fabrikanın kazan dairesinde...

Kim bilir nasıl acı çekiyordu da bu kadar çok gülüyordu.
Dinmiştir ölünce acıları. Ölüm her şeyi sıfırlar..

Kafamda tek bir soru,

Şeref Amca gülümsüyormuydu ipte sallanırken?

Ali Lidar

Ellerinden AlıntılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin