BÖLÜM 7

27 2 0
                                    

-Uyumak imkansız.

-Teşekkür ederim.

...

Eve gittim ve laptobumda bu çilngir arabasını araştırdım. Gece girebilmesi için her saat çalışıyor olması gerekiyordu. Ben de Google 'a ''her saat çilingir hizmetleri'' yazdım. Resimlere baktım ve tam da bu komşunun söylediği bir minibüs resmi gördüm. Her saat çilingir hizmetleri. Sitesine girdim, adresini aldım ve yerimden kalktım. Bir dakika. Aramak için yanıma para almalıydım. Çekmecemden 800 dolar çıkardım. Bunlar benim biriktirdiğim paraydı. Ve dışarı çıkıp bu yeri aramaya başladım. Adresin yakınlarına gelmişken internetteki minibüsü gördüm. Ara sokaktan girip arabayı takip etmeye başladım. Çok hızlı sürüyordum, sürekli virajlar yapıyordum. Az kalsın arbaya çarpıyordum. Arba ilerledi ve keskin bir virajdan döndü. Burası bir arasokaktı ve burada bu minibüsten iki tane daha vardı. Bu minibüs buraya park edince ben de park ettim. İçinden kapüşonlu biri indi. Ben ise o sırada çantamdaki silahı çıkarıp cebime attım ve arabadan indim. Arabadan inen kişi kadındı. Kapşonunu açtı:

- Seni taıyor muyum? Bizi öldürtücek misin?

- Affedersin.

- Beni neden takip ediyorsun?

-Takip etmiyordum. Buraya geliyordum ve yanlış yere de girmişim.

- Ah gel öyleyse patron içerde, dedi. Ben de onu takip ettim.

-Müşteri geldi. Kadın konuşnuştu. Adam:

- Çabuk döndün.

- Yanlış kilit götürmüşüm. 665 istemişler.

Adam bana döndü ve adını söyledi.

- Henry Mersyn. Buyrun.

-Aslında, bir konuda bilgi alıcaktım.

- Pekala.

- Dün gece Flower'da işiniz varmıydı. Park way civarında saat 2.30 gibi.

- Hayır.

- Emin misiniz? Kontrol eder misiniz?

- Gerek yok. Gece yarısına kadar oğlum çalıştı sonra gelen aramalar bana yönlendiriliyor. Dün gece arama gelmedi. Polise benzemiyorsun.

Anlamsızca baktım. Ama o umursamadı ve yanındaki kadınla konuştu:

- İşin bitince karşıdaki restorana gidebilirsin. Yemeği orada yersin

- İyi olur.

Sonra adam tekrar bana döndü ve:

- Peki neden sordunuz?

Bana biraz olips gibi bir sakız uzatıp ister misiniz anlamında baktı.

- A hayır teşekkür ederim.
Biri beni taşıyordu ve saçlarım sallanıyordu. Uyuyordum. Çok korku dolu anlardı. Ve evin kapısına doğru götūrdü.

Sorusunu cevapladım:

- Biraz uzun bir hikaye. Ama. Aa ımmm. Sabaha karşı iki buçukta bir korna sesi büyükannemi uyandırmış ve pencereden baktığında sizin minibüsünüzü görmüş. Arabası çalınmış ve bunu yapan hırsız ordan kaçmaya çalışırken sizin minibüs önünü kapatıyormuş. Durumu anlatınca sürücünüzün belki hırsızı tanıyabileceğini düşündük.

- Bizim minibüslerden birimiymiş?

- Evet. Kesinlikle.

Bana baktı ve oğlunu çağırdı.

- Nick uyan bakalım seninle konuşmalıyım. Bir adam geldi ve beni kaçıran adamla aynı yaşta gibi gözüküyordu.

Gözlerimi açtığımda ağzım gri bir bantla bağlıydı ve kendimi bir çukurun içinde buldum.

Adam oğluna:

-misafirmize merhaba de, dedi.

Adam çok tuhaf bakıyordu.

-merhaba.

Babası: basit bir soru sorucağım yalan söylersen seni annenin yanına postalarım anladın mı?

-evet.

- dün gece minibüsü kullandın mı?

Bana bakarak

- Hayır. Dedi ve babası da

- gördüğun gibi, dedi.

Ben de bu adama yaklaştım ve:

- minibüslerinizden biri bizim sokaktaydı. Oraya nasıl geldiğini söylemeniz önemli çünkü orada bir suç işlendi.

- ne tür bir suç bu?

Babası: Sanane bundan hani kullanmamıştın?

Adam tuhaf tuhaf baktı.

-Sadece merak ettiğimden sormuştum.

Babası bana dönerek: Görünüşe göre büyükannen yanılıyor dedi. Ben de çıktım.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin