1

1.8K 96 12
                                    

Metrobüse adımımı attığım an gözlerim onu aradı. Fazla zaman geçmeden de aşık olduğum yüzü görüş alanıma girdi. Her zamanki gibi kafasını cama yaslamış, ellerini ceketinin cebine sokmuş öylece yolu izliyordu.

Yanına oturdum. Hep yanına otururdum ama her defasında da aynı heyecanı yaşardım. Ama bugün biraz daha farklıydı. Onunla konuşacaktım.

Biraz yerimde kıpraştıktan sonra son kez cesaretimi toplayıp ona döndüm. Hala dışarıyı seyrediyordu. Ya çok daldığı için beni fark etmemişti ya da görmezden geliyordu. İlkinin olmasını diledim.

"Selam," Sesimi duydu.

İrkildi.

Yüzünü bana çevirdi.

Gülümsedi.

Kalbim tekledi.

"Selam,"

İlk defa sesini duydum.

Daha önce çoğu kez, çoğu ses tonunu hayal etmiştim. Ama bu hepsinden de öteydi.

Sanki yalnızca ona özeldi.

"Ben... aslında hep biniyorum bu metrobüse. Ve son iki haftadır yanına oturuyorum, fakat hiç yüzünü çevirip bakmıyorsun bile." Ensemi kaşıdım.

Onunla konuşmak bu kadar zor olmamalıydı.

Ama öyleydi işte.

Çok zordu.

"Ah, özür dilerim. Fazla dalıyorum dışarıyı izlerken, hiç fark etmemişim." Hemen kafamı salladım.

"Sorun değil, olabilir öyle şeyler. Onur ben. Sen?"

"Bilge. Memnun oldum, Onur."

"Ben de," Bir süre daha birbirimize baktık. Ardından cama geri yasladı kafasını. Gözleri yine yola daldı.

Yalanına inanmamıştım.

İki haftadır yanına oturuyordum ve ne kadar dalarsa dalsın bunu fark etmemesi imkansızdı.

Ama yine de onu bozmadım.

Sessizce önüme dönüp ineceğim durağı bekledim.

O da bir daha dönüp bakmadı zaten.

MetrobüsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin