THE FAME

Ep.2

İkili gülüşerek odadan çıktıklarında Anna temiz hava almak için ayağa kalktı ve odanın camını açtı. Kışı belli eden sert bir soğuk içeri girdiğinde gözlerini kapattı.

"Bayan Anderson."

Chris'in sesini duyduğunda gözlerini açıp arkasını döndü. Genç kadın karşısında havluyla ve kafası sabunlu bir şekilde dikiliyordu.

Anna kaşlarını çattı.

"Acaba banyodaki su sorununu çözebilir misiniz?"

Kaşlarını düzeltti.

"Oh. Demek sizin başınıza da geldi. Ben Bella'yı çağırırım. Siz banyoya çıkın."

"Teşekkürler."

****

"Arada kesiliyor biz de çeşmeden getiriyoruz ama şansınıza çabuk geldi."

"Aman ne büyük şans." Dedi Chris sadece Anna'nın duyacağı şekilde. Anna ise gülümsemekle yetindi.

"Bir daha sorun olacağını sanmıyorum arada oluyor."

"Teşekkürler Bella."

"Rica ederim. Ben artık gideyim daha temizlemem gereken büyük bir koridor var."

"Kolay gelsin."

"Sağ ol."

Bella onları banyoda yalnız bıraktığında Anna söze girdi.

"Seninle konuşmamız lazım." Chris kaşlarını çattı.

"Şuan mı?"

Anna bulundukları ortama ve Chris'in durumuna baktı.

"He- Şimdi değil banyodan sonra."

"Tamam." Bir süre sessizce kaldılar. "Çıkacak mısın yoksa izlemek mi istersin?"

"Ha yok ben almayayım." Anna hızla banyodan çıkıp kapıyı kapattığında Chris gülerek bornozunu çıkarttı kenara koydu. Küvetteki sıcak suya kendini bıraktığında evin ruhsuz havasının üzerindeki etkisi biraz olsun kalkmıştı.

****

Evin oturma odasına geçtiklerinde Anna lafı dolandırmadan açtı.

"Bak. Anlıyorum farklısın. Bizim ortamımızı yabancılıyorsun ama lütfen kızlarla doğru ya da yanlış hakkında konuşma olur mu?"

"Demek bu konuya direkt giriş yapıyorsun. Sevdim bunu." Chris odayı bir süre süzdükten sonra Anna'ya döndü.

"Ben de sana bunu söylemek istiyordum Anna. Anlıyorum bu ortamda büyüdün. Hep kapalı bir hayatın oldu ama çocukları böyle yetiştirmemelisin."

"Nedenmiş o?"

"Çünkü dünya değişiyor. Senin alıştığın bir hayat var ve bu da değişecek. Her ne kadar burada komforlu olsan da. Ve sen bundan korkuyorsun."

"Nereden çıkarttınız bunu?"

"Bana nasıl baktığını fark edecek kadar akıllıyım. Beni garipsiyorsun. Çalışan bir kadın olmamı. Daniel'le aramda sadece dostluk olmasını-"

"O zaman şunu da anlayacaksındır. Bu kızların dadısı benim. Sense bir gazeteci. Eğer bir malikanede geçen bir kitap yazmak istiyorsa pek tabi yazabilirsin. Ama bozma... Her şey olduğu gibi kalsın."

Anna oturduğu yerden kalktı.

"Bu seferlik rica ediyorum. Eğer beni dinlemezseniz Bay Wilson'a sizden bahsetmek zorunda kalabilirim." Chris'in yüzündeki sevecenlik aniden kayboldu. Ayağa kalktı. Ve kendisini tepeden bakan kadına aynı şekilde davrandı.